İnsanı anlama ve davranışlarına bir anlam bulma arayışında olan psikoloji, zamanla bünyesine farklı fikirleri alarak gelişmeye devam etmiştir. Pozitif merkezli psikoloji yaklaşımı da bunlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Peki, aslında nedir bu pozitif psikoloji? Tam olarak neyi anlatmaktadır? Dilerseniz vakit kaybetmeden başlayalım!
Pozitif psikoloji, başta bireylerin daha sonra toplumların ve kurumların pozitif ruh hallerini irdeleyen, güçlü yönlerini keşfeden ve bu özellikleri geliştirmeye yönelen bir yaklaşım olarak karşımıza çıkar. Pozitif psikolojinin kurucularından olan Seligman ve Csikszentmihalyi; pozitifliğin, negatifliğe yapılan bir vurgu olmadığından bahseder. Yaklaşımlarında pozitifi ortaya çıkarabilmek önemlidir.
Pozitif Psikolojinin Amacı
“Mutluluk Nedir?” tüm insanlığın cevap aradığı sorulardan biri haline gelmiştir. Bu noktada, pozitif psikolojinin amacı, yaşamda mutluluğun bulunması ve iyi ruh halinin oluşmasına destek olmaktır.
- Hayatımızı anlamlı görmemiz ve yaşam amacımıza ulaşma düşüncemiz,
- Sürekli gelişme halinde olmamızın verdiği iyi duygu durumu,
- Bağımsız kararlar alabilmemiz,
- Kendimizi olduğumuz gibi kabul edebilmemiz,
- Olumlu sosyal ilişkilerimiz, “psikolojik iyi oluşumuzu” destekleyen en vurucu fikirleri içeriyor.
Pozitif Psikolojinin Önerdiği “İyi Oluş” Egzersizleri
Pozitif psikoloji çalışmalarının bir sonucu olarak deneyebileceğimiz bazı egzersizler mevcut. Dilerseniz bunlardan en pratik şekilde uygulayabildiklerimize kısaca değinelim.
-
Güçlü Yönler Egzersizi
Bu egzersizimiz sahip olduğumuz ya da olduğumuzu düşündüğümüz güçlü özellikleri yazmakla başlıyor. Bu özelliklerimizin listelendiği bir tablonun elimizde olması, motivasyonumuzu olumlu yönde etkiliyor.
-
Minnettarlık Egzersizi
Hayatımızı gözden geçirerek, hayatımızda olduğu için şükran duyduğumuz insanları, olayları bir deftere not etmek bu egzersizin bir parçası.
-
Duygusal Öz Farkındalık Egzersizi
Son egzersizimiz bir duygu güncesini oluşturuyor. Her gün olabildiğince duyguyu ve buna yol açan olayları not edebilirsiniz. “Hissettiğim duyguların adını koyamıyorum.” derseniz, Robert Plutchik’in duygu çarkından faydalanabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Duygusal Dayanıklılık (Resilience) Nedir? Nasıl Geliştirilebilir?