Humanspire For Startups: İlham Veren Röportajlar

Startup dünyasına adım atmak isteyenleri heyecanlandıracak yeni bir yazı ile karşınızdayız. Humanspire for Startups’ın yeni röportajında Wagoon Agency Founder Faysal Uludağ’a merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.

Faysal Uludağ’ın kariyer yolcuğuna ve Wagoon Agency’in girişimcilik hikayesine yer verdiğimiz bu röportaj için keyifli okumalar dileriz!

Bize biraz kendinizden ve eğitim hayatınızdan bahsedebilir misiniz?

2013 yılında Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü’nü kazanmamla birlikte yoğun bir tasarım eğitimi sürecine de başlamış oldum. 4 yıllık bu süreç, reklamcılıkla ilgili temel bilgilerin ve tarihsel detayların yanında güncel, dijital gelişme ve çalışmalarını da takip ederek geçirdiğim tempolu yıllar oldu. Üniversite hayatımın ortalarına geldiğimde kendi kurduğum bağımsız bir ekiple yurt içi ve yurt dışına yoğun bir iş üretimine giriştik. Sonuç olarak aktif bir eğitim sürecinin ardından mezun oldum. Ticari genleri yüksek bir aileden gelen biri olarak her zaman kendi şirketimi kurma hedefim vardı. Bu hedef doğrultusunda yazılım teknolojileri ve reklamcılığın harmanlandığı bir Startup’ta çalışmaya başladım. Hedefi şirket kurmak olan biri için bu türden bir şirkette çalışmanın büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Çünkü girdiğim şirket genç bir yöneticiye sahip bir Startup’tı ve benim bana örnek olacak bir yerde işlerin nasıl yürüdüğünü görmem, olumlu olumsuz tüm süreçleri gözlemleyebilmem çok önemliydi. Sonuç olarak tasarımcı olarak görev aldığım bu firmada, kısa süre içerisinde tasarım ekibini yönetme, proje yöneticiliği, satış ve pazarlama, kriz yönetimi gibi bir çok alanı sorumluluk alarak deneyimleme ve gözlemleme şansına sahip olduğum müthiş bir deneyim oldu. Burdan kazandığım tecrübenin de etkisiyle 2020 nisan ayında kendi şirketimi kurdum.

Girişiminiz hakkında bilgi verir misiniz? Ne tip ürün/hizmetler sunuyorsunuz, ne tip bir ihtiyacı karşılıyorsunuz?

Bizler 2020 yılının başında “Rengarenk Müşteri Portföyüne Rengarenk Yaklaşımlar” mottosuyla yola çıktığımız bu yolculukta 3. yılını doldurmaya yaklaşan bir dijital reklam ajansıyız. Klasik ajans yapılarından farklı olarak global reklam ajanslarına, yazılım ve teknoloji şirketlerine, prodüksiyon ve performans marketing yapan büyük yapılara tasarım ve dijital danışmanlık alanlarında çözüm ortaklığı sunan bir yapıya sahibiz. 3 yıllık sürecin sonunda geldiğimiz noktada yurt içi ve yurt dışından 7 iş ortağımızla yolumuza devam ediyoruz. Diğer bir taraftan güçlü kaslarımız ve çok yönlü hizmet anlayışımızla, markaların ve Startup’ların; marka ve rakip analizini yaptığımız ve pazar araştırması ile destekledikten sonra markanın ihtiyaçlarını belirleyerek derin kampanya, akıllı pazarlama ve kreatif strateji oluşturduğumuz bir yönümüz var. Bu sayede markalara büyüme yolunda daha özgür ve güven veren alanlar yaratmayı amaçlıyoruz.

Kendi işinizi yapmak istediğinize ne zaman ve nasıl karar verdiniz? Bu girişim henüz plan aşamasındayken sizi heyecanlandıran yönleri nelerdi?

Girişimci bir aile geleneğinden gelen biri olarak küçük yaşlardan itibaren içerisinde olduğum girişim ekosistemi bende hep heyecan uyandırmıştır. Bu yüzden kendi şirketini kurma hayali doğal olarak her zaman vardı. Ancak her başarılı girişimcinin bildiği gibi iyi fikirler ancak doğru yerde ve doğru zamanda hayata geçirildiği zaman başarıya ulaşır. Bu yüzden kendi alanımda yeterli tecrübeyi kazandığımı düşündüğümde, iş fikrimi yeteri kadar olgunlaştırdığımdan ve doğru zamanı yakaladığımdan emin olduğumda girişimimi hayata geçirdim. Reklam sektörünün yapısı gereği çok fazla sektörden çok fazla markayla uzun süreli yolculuklara çıkıyoruz. Örneğin bir taraftan bir havayolu şirketiyle çalışırken, ulaşıma, yolculara, uçaklara dair bir çok konuda sınırsız bilgiye sahip olma şansı yakalarken, ayrı bir taraftan bir şampuan markasıyla çalışarak kozmetik sektörünün dinamikleri hakkında yine sınırsız bilgiye sahip olma şansınız var. Bu eşsiz deneyimlerle markalara ve Startup’lara gelişim yolunda eşlik etmek benim için hep çok heyecanlı olmuştur.

Nasıl bir sermayeyle yola çıktınız? Finansal açıdan sizi ilk destekleyenler kimlerdi? Girişiminizi büyütme sürecinde nasıl ilerlediniz?

Kendi öz sermayemizle, mikro bir bütçeyle yola çıktık aslında; sermaye elbette çok önemli ancak amacımız kendi kendini hızlı bir şekilde finanse edebilen bir yapı oluşturmaktı. Doğru planlanmış iş geliştirme stratejimiz ve kompakt bir ekip olmamızın verdiği yüksek manevra kabiliyetimizle hızlı büyüme gerçekleştirdik. Şu ana kadar herhangi bir yatırım turuna çıkmadık ancak önümüzdeki süreçlerde büyük hedeflerimiz var, bu hedefleri gerçekleştirmek için stratejik yatırımcılarla yatırım turuna çıkma düşüncemiz var.

Çalışma hayatınızda benimsediğiniz ilkeler nelerdir? Size ilham olan isim veya isimler kimlerdir?

Bana göre doğru iş planı, doğru strateji ve inanmış bir ekiple ulaşılamayacak bir hedef yoktur. İş hayatında herkesin bir çok ilkesi vardır elbetteki ancak benim için hayatın her alanında “kendinden şüphe etmeden” sadece hedefe konsantre olmuş bir bilinçle ilerlemek çok önemli. Bunun yanı sıra Wagoon olarak bu yolculuğa çıktığımız ilk andan itibaren, markalarımız, Startup’larımız, iş ortaklarımız ve iletişimde olduğumuz herkes için geçerli olan, ilişkilerimizde önem verdiğimiz 3 tane ilkemiz var; doğru iletişim, kaliteli iş ve sürdürülebilir bir politika.

Yaptığınız işin Türkiye ve dünyadaki pazar büyüklüğü ve gidişatını nasıl görüyorsunuz?

Reklam sektörü çok eski ve köklü bir sektör, hem dünyada hem de Türkiye’de en büyük hacimli sektörlerden biri olmakla beraber ülkemizde son 10 yıldaki hızlı dijitalleşmeyle beraber pazar büyüklüğü her geçen gün büyümeye devam ediyor. Ancak pazar büyüklüğü bu kadar büyük olmasına rağmen global çapta da sektörde çok büyük açıklar var. Hızla gelişen teknolojiye rağmen doğan yeni ihtiyaçlara geleneksel yöntemlerle çözüm arama arayışları sektörün en büyük sorunlarından biri, gelenekselliği bir kenara bırakıp inovatif teknolojileri merkezine alan şirketler hızlı bir büyüme gerçekleştirebilir.

Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin son yıllarda olağanüstü bir ivme kazandığına inanıyorum. Biz çok duygusal bir milletiz ve bunun bir sonucu olarak hayal kurmayı seviyoruz. Sürekli yeni fikirler düşünüp, bu fikirlerin peşinden koşarak zorlu koşullardan başarı hikayeleri çıkarmayı seviyoruz. Evet bu ekosistemde birçok fikir, bir çok girişim yok olup gidiyor ancak başarılı olan girişimlerin de sayısı artık günden güne artıyor. Tüm karamsar bakış açılarını bir kenara bırakacak olursak, bana göre artık eskiye göre denemekten korkmayan, hayallerinin peşinden gitme cesaretini gösterebilen yepyeni bir nesil geliyor ve bu ülkenin geleceği için gayet umut verici. Bizler Wagoon olarak çok sayıda Startup’a reklam ajansı hizmeti verirken buna direkt şahitlik ediyoruz.

Son olarak Youthall Blog takipçilerine kariyer planlama, girişimcilik ve iş dünyası hakkında tavsiyeleriniz nelerdir?

Yolun başındayken net bir kariyer planlaması yapmak, net hedefler koymak çoğu zaman oldukça zordur. Benim ilk tavsiyem kariyerinizle ilgili bir hedef koyarken net çizgiler çekmek yerine hangi alanlara yatkın olduğunuzu, neleri sevdiğinizi ve en önemlisi de yürümekten keyif alacağınız bir yol belirlemeye çalışmak. Yani sadece yolun sonunda değil o yolda olmaktan da mutlu olacağınız şekilde hareket etmek. Diğer bir taraftan hedefinize ulaşmak için doğru yerlerde doğru insanlarla çalışmanın çok kritik olduğunu düşünüyorum. Yolun başında her şeyin çok zor olabileceğini bilerek çabuk pes etmemek, tüm engelleri sizi hedeflerinize götürecek itici güce çevirmek sizin elinizde. Bunun bilincinde olarak yola devam etmek size başarıyı getirecektir.

Faysal Uludağ’a bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire for Startups ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!