Bugünkü yazımda kimimiz için dünyaları ifade eden kimimiz için de nasıl olduğunu anlamadığım biçimde gerçekten de hiçbir anlam ifade etmeyen müziğin tarihine ve yaşamımızdaki yerine değineceğim.
Müzik
Temeli binlerce yıl öncesine (M.Ö 4000) dayanan müzik, farklı kültürler, topluluklar ve bireylerin süzgecinden geçerek günümüze kadar ulaşıyor. Aslında birkaç notanın bir araya gelmesiyle oluşan müzik belki de birçok anlam ifade etmesinden ötürü kimi toplumlarda iletişim aracı olarak kullanıldı. Günümüz toplumunda birçok beste anlamsız ifadelerin bütününe yer veriyor olsa da 90’lar ve 80’ler kültürüne baktığımızda duyguları anlatan, büyük bestecilerin kendini ifade etmelerinde oldukça önemli rol oynamış olduğunu görüyoruz. Tabi ki günümüzde geçmişe kıyasla oldukça farklı bestelerle karşı karşıyayız ancak bunu tamamıyla kötüye yormak haksızlık olur. Bu sürecin insanların ve toplumların izinde ilerlediğini düşünecek olursak; kimi zaman beklenilenden farklı sonuçlar doğacak olmasını kabullenmeli, değişime ve dönüşüme açık olmayı öğrenmeliyiz.
Yaşamda Müzik
Müzik olmadan yaşamak benim için oldukça zor olurdu. Eminim bu durum bir çoğunuz için de böyle. Bunun tabi ki bilimsel bir açıklaması da var. Yapılan araştırmalara göre müzik dinlemek dopamin ve serotonin gibi hormonların salgılanmasında pozitif etki sağlıyor yani mutlu olmanızı sağlayabiliyor. Kafanızda beliren “Ya hüzünlü şarkılar?” sorusunu görüyor ve bununla alakalı açıklamamı da sizlere sunuyorum. Sizler için okuyup özetlediğim araştırmalara göre duygusal müzik; yaşadığınız sıkıntıları, kendinizi bestecinin ya da şarkıcının yerine koyarak empati yoluyla aşmanızı sağlıyor. Tüm bunları anlamlandıramayan ve müzikle arası hiç olmayan birisi için ise şu şekilde anlatmak isterim. Müzik kimilerimiz için nefes alıp vermek kadar önemli. Öyle ki boş boş sokaklarda dolaşırken, ağlarken, ders çalışırken, yas tutarken kısaca tüm zorluklara rağmen dimdik dururken ve tüm mutlu zamanlarımızı; sevdiğimizi, sevildiğimizi anlamaya çalışırken yanımızdaki en değerli arkadaşımızdır.
Ayrılmaz bir bütünümüz olarak gördüğüm müzikle ilgili yazımı bitirirken sizlere Küçük Serçe’nin sözleriyle veda etmek isterim.
Yok, olmaz, erken daha, biraz geç kalın ne olur
Hiç hazır değilim henüz
Ne olur baharlarımı bırakın bir süre daha
Tanıdık değil bana güz
İlginizi çekebilir: Çalışırken Müzik Dinlemek Motivasyonumuzu Nasıl Etkiler?
İlginizi çekebilir: NFT Müzik Nedir? Sanatçılar Neden NFT Müzik Yapmaya Başladılar?