Banksy, başta İngiltere olmak birçok farklı ülkenin duvarlarını anlamlı ve güçlü bir mesaj veren grafitilerle boyayan bir sanatçıdır. Kendisi Massive Attack adlı müzik grubunun bir üyesi ve aynı zamanda bir graffiti sanatçısı olan Robert Del Naja’dan ilham aldığını da dile getirmiştir. Gerçek kimliği hakkında kesin bir kanı bulunmamaktadır ve eserlerine de kendi imzasını atmaz ama sokakta bir grafiti gördüğünüzde onun Banksy’e ait olup olmadığını hemen anlayabilirsiniz. Onun sanat eserlerinde çevrecilik, savaş karşıtlığı ve hayvan hakları ön plandadır. Banksy, ünlendiği günden bugüne kadar birçok sokak sanatçısını etkilemiştir. Onun izini takip birçok kişi fikirlerini ve düşüncelerini duvarlara bıraktıkları sanat eserlerindeki boyalar ile aktarmıştır.
Gelin sizlerle birlikte Banksy’nin birkaç eserine göz atalım.
1. Kırmızı Balonlu Kız
Banksy’nin en akılda kalan eserlerinden biri olan bu grafiti Londra’daki Waterloo Köprüsünde bulunmaktadır. Banksy’nin topluma vermek istediği temel mesaj hayattaki her şeyimizi kaybetsek bile her zaman umut olduğu ve karamsarlığa kendimizi teslim etmememiz gerektiğidir. Kalp şeklindeki balonu ellerinden uçan bir kız çocuğu ve duvardaki “There is always hope” yazısı kaybettiğimiz şeyler olsa bile hayatta her zaman bir umut ışığı bulunduğunu vurgular.
Ayrıca bir açık arttırmada öne sürülen Banksy’nin bu eseri birçok insanın önünde bir anda parçalara ayrıldı. Olaydan sonra herkes Banksy’nin neden böyle bir şey yaptığını ve vermek istediği mesajı uzun bir süre boyunca sorguladı.
2. Çiçek Fırlatan Adam
Bu grafitiyi ilk gördüğümüzde çoğumuz adamın fırlatmak için elinde bulundurduğu şeyin patlayıcı bir madde olduğunu düşünürüz. Aslında adamın elindeki şey bir çiçek demetidir. Banksy bu fotoğrafta hepimizi bir kez daha şaşırtmayı başarmıştır. Bu eserde, sorunları savaşarak çözmektense daha zararsız bir yolla çözüme kavuşturmamızın tüm insanlığın geleceği için daha iyi bir yol olduğu mesajı verilmektedir.
3. Telefon Sevdalıları
Banksy’nin 2014’te Bristol şehrinde ortaya koyduğu eserde insanların teknolojiye olan bağımlılığı konu alınıyor. Birbirine sarılan iki insanın aslında birbirinden ne kadar uzak olduklarını ve telefonların biz insanları birbirimize yabancılaştıran aletler olduklarını görüyoruz. Banksy insanların sosyal medyada çok fazla zaman geçirdiklerini ve asıl önemli olan şimdiki zamanın tadını yeterince çıkaramadıklarını düşünüyor. Gün geçtikçe insanlara olan odaklarımızı kaybediyor ve telefonlarımıza kafamızı gömüyoruz. Acaba yoldan geçen kaç insan telefonundan kafasını kaldırıp Banksy’nin eserini görmüştür?
İlginizi çekebilir: NFT Müzik Nedir? Sanatçılar Neden NFT Müzik Yapmaya Başladılar?