Humanspire For Startups #6 Assistbox Co-Founder Bora Gül

Startup dünyasına adım atmak isteyenleri heyecanlandıracak yeni bir yazı ile karşınızdayız. Humanspire for Startups’ın yeni röportajında Assistbox kurucu ortağı Bora Gül’e merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık

Bora Gül’ün kariyer yolcuğuna ve Assistbox’un girişimcilik hikayesine yer verdiğimiz bu röportaj için keyifli okumalar dileriz!

Bize biraz kendinizden ve eğitim hayatınızdan bahsedebilir misiniz? 

2009 yılında Sakarya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun oldum. İş hayatına hazırlıklı olmak adına son iki yaz tatilimde 4’er ay yazılım alanında çalıştım. Kariyerime ilk olarak Güneş Sigorta (birleşme sonrası şimdiki adı Türkiye Sigorta)’da başladım. 2014 yılında dahil olduğum OBSS şirketinde takım lideri olarak ilk yöneticilik deneyimimi yaşadım. Akabinde hem yazılım hem de satış alanlarında farklı yönetsel rollerde bulundum. 2018’den bu yana Assistbox’ta iş geliştirme ve satış operasyonlarından sorumlu kurucu ortak olarak yer alıyorum.


Girişiminiz hakkında bilgi verir misiniz? Ne tip ürün/hizmetler sunuyorsunuz, ne tip bir ihtiyacı karşılıyorsunuz?

Görüntülü görüşme teknolojilerine odaklı bir girişimiz. Kurumların görüntülü görüşme ihtiyacı barındıran projelerine yönelik, bir ürün ve altı çözüme sahibiz. Temel olarak sahip olduğumuz teknolojik altyapılarla kurumların müşterilerine uzaktan görüntülü hizmet verebilmesini sağlıyoruz.

Ürünümüz, kendi geliştirdiğimiz görüntülü görüşme altyapısı. Örneğin bu altyapı şu anda bir bakanlık tarafından Türkiye çapında bir projede kullanılıyor.

Sunduğumuz çözümler ise:

  • Perakende sektöründe müşterilerin ev konforunda fiziksel mağaza deneyimi yaşamasını ve alışveriş yapmasını sağlayan Online Mağaza Deneyimi Platformu
  • Sağlık sektöründe doktorların online ortamda muayene ve kontrol randevularını gerçekleştirebilmelerini sağlayan Tele Sağlık Platformu
  • Finans sektöründe insanların şubeye gitmeden hesap açma vb. işlemleri gerçekleştirebildiği, içerisinde biyometrik doğrulama özelliğini barındıran Uzaktan Müşteri Edinim Platformu
  • Sigorta sektöründe eksperlerin ve risk mühendislerinin riziko adresine gitme ihtiyacını ortadan kaldıran Görüntülü Hasar Ekspertiz ve Risk Analizi Platformu
  • Satış sonrası süreçlerde teknisyenlerin, müşterilerin kombi, modem, mobilya vb. ürünlerde yaşadıkları sorunları uzaktan tespit etmesine ve yönlendirmesine olanak sağlayan Görüntülü Teknik Destek Platformu
  • İşitme engelliler için görüntülü çağrı merkezi, online güzellik danışmanlığı vb. alanlarda kullanılan Video Chat Uygulaması


Kendi işinizi yapmak istediğinize ne zaman ve nasıl karar verdiniz? Bu girişim henüz plan aşamasındayken sizi heyecanlandıran yönleri nelerdi?

Özellikle yazılım sektöründe insanların dilinde her zaman bir girişim düşüncesi vardır. Ancak asıl önemli olan bu fikri hayata geçirmek ve istikrarlı şekilde emek sarf etmektir. 2018 yılında kariyerimin onuncu yılına yaklaşıyordum. Son beş yılımda yazılım geliştirme ve satış alanlarında farklı yönetsel sorumluluklar almış ve bu sorumlulukların başarıyla üstesinden gelmiştim. Hem bu özgüven hem de son dönemlerde kafamda oluşan iki düşünce beni bir girişime adım atmaya itiyordu. Biri ‘Bir gün bir şirketin CEO’su olarak bu yataktan kalksan, işe gitmek için heyecan duyacak mısın?’, bir diğeri ise ’31 yaşındasın. Evlilik, çocuk gibi sorumlulukların yok. 30-35 yaş aralığı en verimli dönemin. Şimdi şansını denemezsen yüksek ihtimalle bir daha bu fırsatın olmayacak.’ idi. Tam da bu dönemde bir arkadaşım vasıtasıyla Anadolu Sigorta’da bir proje ihtiyacı olduğunu öğrendim. Bir gün bir teknoloji girişimi kuracaksam onunla birlikte olmalı dediğim, yazılım alanında oldukça tecrübeli 6 yıllık arkadaşım ile Anadolu Sigorta CIO’su Mehmet Bey ile görüşmeye gittik. Kendisine projeyi üstlenme motivasyonumuzu ve yetkinliklerimizi aktardık. Girişimlere değer veren kişiliğiyle bize güvendi ve projeyi üstlendik. Bu güvenin bize kattığı büyük güç ile 2018’in Ağustos ayında Assistbox’ın temelini atmış olduk.

Bu adımı attığımızda heyecan oluşturan detaylar, yıllardır aklımda olan adımı atmış olmak, sıfırdan bir marka oluşturmak, her yönüyle bir şirketi yönetmek, istihdam sağlamak ve hedeflediğimiz noktaya ulaşma hayali diyebilirim.


Nasıl bir sermayeyle yola çıktınız? Finansal açıdan sizi ilk destekleyenler kimlerdi? Girişiminizi büyütme sürecinde nasıl ilerlediniz? 

Sıfır noktasında semaryemiz yalnızca kendimizdik. Proje ürünleşene kadarki şirket masraflarını karşılayabilmek için yazılım alanında bir bankaya dış kaynak tedariği yaptık. Kısa süre içerisinde Anadolu Sigorta’nın ödemeleriyle ek finansmana da ulaşmaya başladık.

Projeyi geliştirirken yalnızca Anadolu Sigorta’nın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmadık. O dönemde pazar araştırması yaptık ve birinci dünya ülkelerinde farklı sektörlerde karşılık bulmaya başlayan görüntülü müşteri destek hizmetlerini göz önünde bulundurarak generic bir altyapı inşa etmeye odaklandık. Satış faaliyetlerine başlamak için ise ürünün tamamlanmasını beklemedik. Hızlı bir şekilde değer önerilerimizi sigorta, perakende ve sağlık sektöründeki şirketlere sunmaya başladık. B2B’de satış süreçlerinin ne kadar uzun sürdüğünü biliyorduk. Bu yaklaşımla gerçekleşen yeni satışlar ürünün kendi kendini kısa sürede finanse edebilmesini sağladı ve yatırım bulma zorunluluğunu ortadan kaldırdı.


Çalışma hayatınızda benimsediğiniz ilkeler nelerdir? Size ilham olan isim veya isimler kimlerdir?

Benimsediğim ilkeler;

  • İstikrarlı çalışmak.
  • Gelişime açık yönleri belirlemek ve bu konularda bilgili kişilerden mentorluk almak.
  • Hep yeni fırsat oluşturma odağına sahip olmak.
  • Kısa dönemli (3 ay – 1 yıl) planlar yapmak.
  • Geri bildirime açık olmak ve güvenilir kişilerden bu yönde talepte bulunmak.

İlham aldığım kişilerin tamamını sayarsam liste çok uzun olur açıkçası. Çünkü yaklaşımım temas ettiğim maksimum kişinin başarılarından ilham alacak nüanslar çıkarmak yönünde. Ancak ilk aklıma gelenleri paylaşacak olursam, vatan sevgisi ve mücadele anlamında Atatürk, insanın çok yönlü başarıya ulaşabileceği konusunda Leonardo da Vinci, inanç ve hırs anlamında Michael Jordan, global marka yaratma ve yılmadan tekrar ayağa kalkma konularında Steve Jobs ve topraklarımızdan bir başarı hikayesi sahibi olan Hüsnü Özyeğin’in yaptıklarından etkilendiğimi söyleyebilirim.


Yaptığınız işin Türkiye ve Dünya’daki pazar büyüklüğü ve gidişatını nasıl görüyorsunuz?

Açıkçası pandemi öncesinde Türkiye’de değer önerilerimizi kurumlara kabul ettirmekte çok zorlanıyorduk. Ancak hem pandeminin bazı değer önerilerimizi gereklilik noktasına taşıması hem de insanların uzaktan da ihtiyaçlarını karşılayabileceklerini deneyimleyebilmesi ile bu direnci kırdık. Şu anda on farklı kullanım senaryomuz mevcut. Her geçen gün de yeni kullanım alanları açığa çıkıyor.

Pazar büyüklüğüne dair bir istatistik paylaşacak olursam, içerisinde yer aldığımız pazarın büyüklüğü 2020 yılında 2.4 milyar dolar iken, bu pazarın 2027 yılında 38 milyar dolara ulaşması bekleniyor.


Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ofis alanı, mentorluk, etkinliklerde yer almak gibi ihtiyaçları karşılamak kolay. Ancak  finansman, kaynak tedariği konularında ihtiyacı karşılamak oldukça güç. Türkiye’deki değerleme tutarları globale kıyasla oldukça düşük kalıyor. Son dönemlerde yurt dışına verdiğimiz göçler de nitelikli çalışma arkadaşı bulmayı oldukça zorlaştırdı.  Maliyetlerin her geçen gün artıyor olması da girişimleri çok zorlayıcı ve risk oluşturan önemli bir parametre. Bunun yanında insanların artık ofise gitmek istemediği günümüzde, Teknopark’lardaki ofise gitme zorunluluğu bizlerin buralardaki muafiyetlerden faydalanamamamıza sebebiyet veriyor. Tüm bunların çıktısı olarak ekosisteme dair takip ettiğim platformlarda yer alan bültenlerin niceliği ve kapsamı ile temas ettiğim kişilerin paylaşımları ekosistemdeki hareketliliğin  maalesef potansiyelin altında olduğunu gösteriyor.


Son olarak Youthall Blog takipçilerine kariyer planlama, girişimcilik ve iş dünyası hakkında tavsiyeleriniz nelerdir? 

Kariyer planlama için kişinin ilk görevi şunlar olmalı; ‘Neleri yapmaktan keyif alıyorum?’, ‘Neleri iyi yapabiliyorum?’, ‘Neleri yapmak beni motive ediyor?’ ve ‘Geleceğin meslekleri neler?’. İş hayatına adım attıktan sonra ise özellikle kariyerin ilk iki yılı çalışan profilinize yarattığı etki açısından çok önemli. Çalıştığınız şirkette rol model olabilecek kişilerin yer alması, gelişimi gerektiren farklı işler yapmak geleceğe yatırım açısından önemli kıstaslar. Ve sonra hedef belirlemek gerekiyor. Ne olmak istiyorsunuz? Tabii ki bu sorunun yanıtı yol üzerinde değişebilir. Ancak hiçbir zaman yanıtsız kalmaması gerekiyor. İkinci adım ise bu yanıta ulaşabilmek için plan yapmak ve istikrarlı şekilde bu plana uymak.

Girişimciliğe dair öne çıkan tavsiyelerim şunlar:

  • Girişimcilik bir fikir bulmaktan çok çok daha fazlasını gerektiriyor. Mücadeleye, yoğun çalışmaya, reddedilmeye ve belki de kaybetmeye hazırlıklı olun. Pek bahsedilmese de bu işin psikolojik boyutunu yönetmek de çok önemli.
  • Kesinlikle kuluçka merkezi vb. bir ekosistemde yer alın. Dünyadan izole bir şekilde başarıya ulaşmak imkansıza yakın.
  • Etrafınızdaki kişileri analiz edin ve girişiminize katkıda bulunabilecek ya da o kişilere ulaştırabilecek kişilerle iletişime geçin.
  • Nokta atışı ihtiyaç ya da sorunlarınıza yönelik mentorluklar alın.
  • Hedef kitlenizde karar vericilere ulaşmaya ve onlarla sadece tanışmaya değil ilişki geliştirmeye çalışın.
  • Her fırsatta müşterilerinizle temas edin ve yorumlarını alın. Ürününüzü ancak onlarla en iyi noktaya taşıyabilirsiniz.
  • Mental olarak size iyi gelen spor, gezi vb. şeylere haftalık planınızda yer verin.

Bora Gül’e bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire for Startups ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!

Bir yanıt yazın