Kendi pusulanı oluşturup hayatını daha bilinçli yönlendirmek mümkün mü? Bu yazıda, hayatını nasıl dengeleyebileceğini ve gerçekten mutlu olacağın yönleri nasıl keşfedebileceğini bulacaksın.
Son günlerde çoğu kişi, aynı anda birçok işi yapmaya çalışıyor ve gerçekten mutlu olduğu alanı bulmaya uğraşıyor. Fark ettiniz mi? Gençler arasında sıkça duyduğumuz cümleler var: “Çok fazla kaynak var, hangisini kullanmam gerektiğini bilmiyorum.” ya da “Her şeye yetişmeye çalışırken hiçbirine tam olarak odaklanamıyorum.” Peki, neden herkes bu cümleleri kuruyor? Bunun birçok cevabı olabilir ama en belirgin neden, insanların kendilerine başkalarının gözünden bakmaları.
Ne demek bu? Aslında, her gün hayatlarımız yüzlerce insanın hayatıyla kesişiyor. Örneğin, bir mühendis olarak derse girdiğinizde, yüzyıllardır geliştirilen ve bilim insanlarının üzerinde çalıştığı denklemlerle karşılaşıyorsunuz. Bunlar, doğrudan meslek hayatınıza ve düşünce şeklinize yön veriyor. Ancak burada bahsetmek istediğim şey sadece teknik bilgi değil. Bugün her yerde eğitim programları, seminerler, kişisel gelişim kursları var. Katıldığımız her programda alanında uzman insanlardan yüzlerce tavsiye alıyoruz. Bu tavsiyeler gelişimimize katkı sağlıyor ancak çoğu zaman hayatımızı hangi yönde şekillendirmek istediğimizi tam olarak bilmeden bunları uygulamaya çalışıyoruz. İşte tam da bu noktada içsel bir çatışma başlıyor.
Peki, hangi hedef uğruna bu savaşı veriyoruz? Eğer bu soruya net bir cevap verebiliyorsak zaman zaman pusulamızın ibresi şaşsa da sonunda doğru yolu bulabiliriz. Ama ya kendi pusulamızın yönünü bulana kadar geçen süre? Ya da gerçekten mutlu olacağımız alanı keşfetmek sandığımız kadar kolay mı? Asıl mesele, başkalarının gözünden kendimize bakarken, kendimize ait olan yolu kaybetmemek. Bazen aynı yolda yürüdüğümüzü iddia etsek bile aslında aynı yolda kalmıyoruz. Bunu bir kalemin aynı çizgi üstünde git gel yaparken bıraktığı iz olarak düşünebilirsiniz. Aynı noktalar arasında gidip gelse de yol kalınlaşıyor ve çizgi sabit yörüngeden az da olsa çıkıyor.
Meslek hayatına atılmadan önce kendinizle verdiğiniz savaşları düşündüğünüzde en mutlu olduğunuz anı hatırlıyor musunuz? İlk staja kabul aldığınız gün ya da projenizi sunduğunuz an olabilir. O anda sizi en mutlu eden sebep neydi? Bunu daha önce “Kendi Hayatınızın Süper Kahramanı Olmanın Sırrı” yazımızda bahsettiğimiz kavramlardan biriyle eşleştirecek olsanız bu hangi özelliğiniz olurdu? Bu duyguyu belirledikten sonra aslında pusulanızda sizin gelişiminizin yönlerini bulmuş olacaksınız. Kendi kuzeyinizi belirledikten sonra gökyüzünüzdeki kutup yıldızı daha da kolay görünür hale gelecek sizin için.
Günümüzde tek boyutta kalıp başarılı olmak gibi bir şansımız olmadığı için sadece tek bir yön bulmak çok da kolay olmayacak. Güney yönüne de sizi siz yapan ama bunu sadece kendi gözünüzden kendinize bakınca gördüğünüz bir şeyi koymalısınız. “Yazılım mühendisiyim ama sadece kod yazıyorum” demek yerine, “Kod yazıyorum ve geleceğin daha sürdürülebilir olması için farklı çalışmalar yapıyorum” diyebilirsiniz.
Peki, siz kendi pusulanızda hangi yönlere yer veriyorsunuz? Hayatınızın hangi alanlarını belirleyerek gerçekten mutlu ve tatmin olmuş hissedebilirsiniz? Bu sorulara cevap vermek için küçük bir egzersiz yapabilirsiniz: Bir kağıt alın ve dört yönü temsil eden bir pusula çizin. Kuzeye, sizi en çok motive eden ve geliştiren alanı yazın. Güneye, kendinizle ilgili güçlü ama başkalarından çok da fark edilmeyen yönlerinizi ekleyin. Doğu ve batıya ise hayatınızda dengeyi sağladığını düşündüğünüz şeyleri yazabilirsiniz. Bunu yaptıktan sonra kendi pusulanızın nasıl şekillendiğini görebilirsiniz. Gerçekten gitmek istediğiniz yönü belirlemek, hayatınızdaki karmaşayı azaltmanıza yardımcı olabilir. Karmaşa azaldığında da her şeye vakit ayırabilen, hangi kaynakları hangi yönleriyle incelemesi gerektiğini bilen biri olarak kendinizin en iyi hali olma yolculuğunda olacaksınız. Unutmayın bu hayatı yaşayan sizsiniz ve benliğiniz de en güçlü pusulanız.