Erasmus, öğrencilik hayatında unutulmaz bir macera ve dönüm noktası olabilir. Yeni bir kültürle tanışma, farklı bir eğitim sistemini keşfetme ve dünyanın dört bir yanından insanlarla dostluklar kurma fırsatı sunar. Eğer Erasmus için Almanya’yı tercih ettiyseniz, işte sizin için hazırladığımız deneyiminizi hem daha keyifli hem de daha verimli hale getirecek 4 altın tavsiye!
1. Toplu Taşıma Korkacağınız Kadar Karmaşık Değil
Almanya, geniş ve etkili bir toplu taşıma ağına sahiptir. Basit bir biçimde karşılaşacağınız yeni kelimeleri birlikte öğrenelim.
Almanya’daki toplu taşıma sistemi, birçok farklı türde taşıma aracını içerir ve her birinin kendine özgü kısaltmaları vardır. İşte en yaygın kullanılan toplu taşıma araçlarının kısaltmaları ve anlamları:
S-Bahn (Stadtschnellbahn): Genellikle büyük şehirlerde ve çevrelerinde bulunur ve yoğun şehir merkezleri ile banliyöler arasında hızlı ulaşım sağlar.
U-Bahn (Untergrundbahn): Metro anlamına gelir.
Tram (Straßenbahn): Tramvay demektir ve genellikle şehir içi kısa mesafeler için kullanılır.
RE (Regional-Express): Bölgesel ekspres trenler, büyük şehirler ve küçük kasabalar arasında daha hızlı seyahat etmek için kullanılır. Durak sayısı azaltılmıştır, böylece daha hızlı ulaşım sağlar.
RB (Regionalbahn): Bölgesel trenlerdir ve daha küçük kasabalar arasında hizmet verir. Bu trenler, RE trenlerine göre daha sık duraklarda durur.
IC (InterCity): Büyük şehirler arası hizmet veren trenlerdir. Farklı ülkelere de gider.
EC (EuroCity): Uluslararası hizmet veren trenlerdir ve Avrupa’nın çeşitli büyük şehirlerini birbirine bağlar.
ICE (InterCity Express): Yüksek hızlı tren servisidir ve farklı ülkelere de gider.
Her eyaletin toplu taşıma sağlayıcısı farklı olduğundan genellikle kullanılan mobil uygulamalar da çeşitlilik gösteriyor. Fakat Almanya’daki tüm trenleri ve otobüsleri dakikası dakikasına takip edip, tek bir uygulama üstünden bilet almak mümkün. Deutsche Bahn (DB) uygulaması, Almanya yolculuğundaki en büyük dostlarınızdan biri olacak! DB ile konumunuzu girip gitmek istediğiniz lokasyonu girince olası her türlü rotayı da görebilirsiniz.
Çok sık eyalet değiştiriyor veya toplu taşımayı günlük sıklıkla kullanıyorsanız da DeutschlandTicket adındaki tüm Alman toplu taşıma araçlarında geçerli bu bileti sadece 49 Euro’ya alabilirsiniz. Fakat belirtmeliyim ki, eğer öğrenciyseniz zaten okulunuz size SemesterTicket adında bir toplu taşıma bileti sağlıyor. SemesterTicket eskiden sadece okulunuzun bulunduğu eyalette geçerliydi fakat 2024’ten itibaren DeutschlandTicket almanıza gerek kalmadan, okulun size sağladığın SemesterTicket’ı tüm Almanya’da kullanabilirsiniz!
Dipnot: SemesterTicket ve DeustchlandTicket Intercity-Express (ICE), Intercity (IC) ve EuroCity (EC) trenleri hariç tüm yerel tren ve toplu taşıma araçlarında geçerli. Eğer geçerli olmayan trenlere binerseniz, bilet kontrolü sırasında yüklü miktarda ceza yiyebilirsiniz.
2. Ucuz Seyahat İçin Bir Cennettesiniz
Almanya’nın konumu dolayısıyla Avrupa’nın diğer büyük şehirlerine erişiminiz oldukça kolay olacaktır. Ryanair ve Wizz Air gibi bütçe dostu havayolları ile 10-15 Euro gibi çok düşük maliyetlerle Avrupa’nın farklı ülkelerine uçabilirsiniz. Bu tür havayolları, genellikle promosyonel tarifeler ve düşük maliyetli biletler sunuyor ancak bagaj ve diğer hizmetler için ek ücret talep ediyor. Bu sebeple kabin bagajı boyutlarına uygun çantanızın da olması çok önemli. Ayrıca FlixBus gibi otobüs şirketleri de Almanya’dan Avrupa’nın dört bir yanına uygun fiyatlı seyahat etmenizi sağlıyor.
Almanya içinde veya dışına seyahat ederken, yalnızca bulunduğunuz şehrin havaalanını kullanmanıza gerek yok. Mesela Köln’deyseniz, sadece Köln-Bonn Havaalanı’nı değil Düsseldorf, Dortmund, Münster gibi 2-3 saat mesafedeki diğer havaalanlarını da kullanabilirsiniz. Böylece yurtdışı uçuşlarındaki çeşitlilik de artacaktır. Havaalanlarına çoğu zaman trenle direkt ulaşım mümkün olduğu için SemesterTicket ile havaalanına giden tren yolculuklarınızda ekstra ücret ödemeden havaalanlarına ulaşabilirsiniz.
3. Almanların İngilizce Bildiğini Varsaymayın
Almanya, İngilizce bilme ve konuşma oranı bakımından Hollanda, Belçika ve kuzey ülkelerine kıyasla çok daha düşük bir yüzdeye sahip. Özellikle büyük şehirlerde birçok kişi İngilizce biliyor fakat insanlar genellikle İngilizce konuşmayı tercih etmekten kaçınıyorlar ve sizden Almanca konuşmanızı bekliyor. Daha küçük yerleşim birimlerinde ise Almanca bilmeden yaşamak oldukça zor hatta neredeyse imkansız. Basit ifadeler ve günlük dil kullanımı için temel Almanca kalıpları öğrenmek, sosyal etkileşimlerinizi zenginleştirecek ve Almanya’daki tecrübenizi daha da kolaylaştıracaktır.
4. İkinci El Eşyalar İçin Kleinanzeigen’a Bakın
Almanya’da sokağa ve çöpe eşya atmanın cezası çok yüksek olduğu için, geri dönüşüm ve ikinci el eşya kullanımı insanların oldukça önem verdiği bir şey. İkinci el dediysem hemen öyle aklınıza eski püskü şeyler gelmesin! Bazen sıfıra yakın ürünler sırf o an kişinin elinden çıkması gerektiği için çok uygun fiyatlara satılabiliyor. Kleinanzeigen, Almanya’nın en popüler ikinci el satış sitelerinden biri. Burada mobilya, elektronik eşya, bisiklet ve hatta kitap gibi birçok farklı ürünü uygun fiyatlarla bulabilirsiniz. Ayrıca uygulamadaki “Zu verschenken” kısmında tamamen ücretsiz olarak alabileceğiniz ürünleri listeleyebilirsiniz!
Almanya’da Erasmus deneyiminiz sizi sadece akademik olarak değil, aynı zamanda kişisel olarak da büyütecek ve geliştirecektir. Hazır olun, Almanya’da unutulmaz anılar biriktirmek için harika bir serüven sizi bekliyor!
İlginizi çekebilir: Almanca Öğrenirken İzlememiz Gereken 5 Yol
İlginizi çekebilir: Almanca Öğrenenlerin Mutlaka İzlemesi Gereken 5 TV Şovu