Modernleşen dünyamızda hemen hepimizin en çok yakındığı şey zaman olmaya başladı. Bir toplu taşımada, parkta, bahçede, herhangi bir restoran veya kafede birinin bir diğerine “Hiçbir şeyi yetiştiremiyorum.” ya da “Yine eve iş götürüyorum.” isyanlarını duymamız çok olası. Bugün bu lafları biraz da olsa azaltabileceğimiz bir çözüm önerisiyle buradayız. Bugün RPA teknolojisinden bahsedeceğiz!
Dilimize robotik süreç otomasyonu olarak çevrilmiş olan “robotic process automation” (RPA) belki tamamıyla sizi bu sıkışıklıktan kurtaracak anahtar olmayabilir fakat çözüme giden yolda iyi bir dokunuş… “Bırakırız, onlar da sıkıcı işleri yapsın.” lafı en ufak bir yapay zeka sohbetinde hemen öne atılan iyimser düşüncelerden biri değil mi? İşte RPA tam olarak bu lafın karşılığı. Otomatikleşmiş -çoğu zaman bizim tanımımızla sıkıcı- işleri kendisi hallederek insana katma değeri yüksek işleri bırakacak olan bir sistem.
Biraz daha detaylı açıklamak gerekirse RPA teknolojisi bir çalışanı taklit ederek uygulamalar üzerinden verileri girer, görevleri hesaplar, tamamlar ve çıkış yapar. En önemli özelliklerinden biriyse, herhangi bir sistem yenilemesi ya da BT alt yapı değişikliği gerektirmemesidir. Yani mevcut alt yapınıza ya da sisteminize kolaylıkla entegre edilebilir.
Gelelim nasıl çalıştığına…
Robotlar, “attended” ve “unattended” olmak üzere insan müdahalesine ihtiyaç duyan ve duymayan olarak temelde iki gruba ayrılıyorlar. Ayrıca “hybrid” olarak tanımlananları iki grubun da avantajlarına sahip karma robotlar oluyor.
RPA teknolojisi, üç farklı elementten oluşuyor: Geliştirici araçlar, robot denetleyicisi ve yazılım robotları. Geliştirici araçlar işleri tanımlamak için kullanılıyor. Talimatları robotlar yerine getireceğinden tanımlamaların oldukça detaylı ve açıklayıcı olması gerektiğini de unutmamakta fayda var. Robot denetleyicileri ise kullanıcılara uygun rolleri atıyor ve robotlar için gerekli bilgileri barındırarak, gerektiği zamanda robotlara özel kodlar ile bu bilgileri iletiyor. Son olarak yazılım robotları ise kendisine verilen talimatları yerine getiriyor ve direkt olarak iş uygulamaları ile etkileşime geçerek işlemleri gerçekleştiriyor.
Dünden bugüne RPA gelişimi
Her ne kadar “robotik süreç otomasyonu” terimleşmesi 2000’li yılların başlarında yaşansa da daha önceki yıllara da meyvesini vermek için çiçek açtığı zamanlardı desek haksız sayılmayız. En temelde, veri kopyalama, iş akışı otomasyonu ve yapay zeka olmak üzere 3 teknolojiden gelişti RPA.
Veri kopyalama, ekran görüntü verilerinin eski bir uygulamadan toplanması işlemi, böylelikle veriler daha modern bir kullanıcı arayüzü ile gösterilebilir hale getirildi. Verilerin manuel bir şekilde girişinin ihtiyacını ortadan kaldıran iş akışı otomasyon yazılımının avantajları arasında ise hız, verimlilik ve doğruluk ön plana çıkmakta. Son olarak, yapay zeka, bilgisayar sistemlerinin normalde insan müdahalesi ve istihbarat gerektiren görevleri yerine getirme yeteneğini içerir.
Genel olarak kullanım alanlarından bahsetmemiz gerekirse sanayi ve üretim, bankacılık ve finans, sigortacılık, e-ticaret, telekomünikasyon ve teknoloji, enerji ve kamu, müşteri hizmetleri sayılabilir. Yazımızı sonlandırmadan meraklısı için piyasadaki en iyi RPA sistemleri önerilerinde bulunmakta fayda var. Automation Anywhere, UIPath, Aisera, Laiye Technology, Blue Prism, Zapier şeklinde sıralayabiliriz.
Kısacası yazımın başında da belirttiğim gibi siz de artık daha fazla katma değer üretmek, efor ve maliyette tasarruf sağlamak, iş bölümü yaşandığı için görev tamamlama sürelerini azaltmak, iş doğruluğunu arttırırken hata oranlarını azaltmak ve hepsinin sonucu olarak da çalışanın memnuniyet seviyesinde gözle görülür bir artış meydana getirmek istiyorsanız RPA araştırmalarına başlayın, eve iş götürmeyin!
İlginizi çekebilir: 5 Maddede Pandemi Ortamından Sıyrılın!
Youthall’u takip et iş ve staj ilanlarını da kaçırma!