Bir Sonraki Görüşmenizde İşe Alınmanızı Sağlayacak 7 Psikolojik Taktik

İyi bir izlenim bırakmak için ne kadar vaktiniz olduğunu biliyor musunuz ?

Sadece 4 Dakika.

Görüşmelerin ilk 4 dakikasında taraflar birbiri hakkında görüşlerine çoktan karar vermiş olurlar. Yani beden diliniz, kıyafetiniz veya kullanırken seçtiğiniz kelimeler 4 dakika içinde sizin kişilik özelliklerinizi yansıtır. Tüm bunları doğru bir şekilde yöneterek kısa süre içinde karşı tarafta iyi bir izlenim bırakabilirsiniz.

 

1. Kıyafette Nötr Renkler Seçmek

Bir iş görüşmesine giderken tercih edeceğiniz renklerin her biri farklı bir özelliği yansıtır ve karşıdaki kişide o yönde bir izlenim oluşturur. İşverende oluşturmak istediğiniz algıya göre kıyafet rengi seçiminiz için renklerin ifade ettiklerini inceleyebilirsiniz.

Mavi : Lacivert gibi koyu mavi tonları sizin bir takım oyuncusu olduğunuzu hissettirir. İşveren sizi sakin, istikrarlı ve güvenilir biri olarak görecektir.

Gri : Ciddi ortamlara girerken en çok tercih edilen renklerden biri gri. Aslında farkında olmadan doğru seçimi yapıyoruz çünkü bu renk sizi mantıklı, analitik düşünebilen ve işine odaklanmış bir kişi olduğunuzu gösterir.

Siyah :  Bilinenin aksine siyah her zaman en doğru seçenek değildir, biraz dikkatli olmak gerekir. Otoriteyi hissettirmek isterken baştan aşağı siyah giyinerek karşıdakine farklı bir baskı kurmak istemezsiniz diye düşünüyorum.

Kahverengi : Kahverengi giyinmek güvenilir, dürüst ve kararlı biri olduğunuzu simgeler.

Beyaz : İçlerinde en masum ve faydalısı diyebiliriz. Herhangi bir beyaz gömlek sizi doğru, saygın ve düzenli olarak gösterir.

Renk seçiminde kırmızı gibi iddialı, güç ve tutkuyu hissettiren renklerden uzak durmak da yararınıza olacaktır.

Renk seçiminin yanında seçtiğiniz kıyafetler karışıklıktan uzak minimalist tarzda olursa mantıklı bir kişilik gibi görünürsünüz.

 

2. İşverenlere İsimleriyle Hitap Etmek

   “Başkalarının isimlerini daima aklınızda tutunuz. Çünkü bir kimsenin ismi, kendisi için dünyanın en önemli sesidir.”    – Dale Carnegie

İnsanlara adıyla hitap etmek etkili davranış biçimlerinden birisidir. Bu şekilde muhatabınızın ilgisi ve dikkatinin sizden kopması daha zor olacaktır. İşverenle tanışmanızın ardından ilk cümlenizde ismini tekrar ederek başlayabilirsiniz; “Ben de memnun oldum Mehmet Bey” kolay bir başlangıç olur. Bu taktik ile diyaloğun başlatılması hızlı bir şekilde ilişki kurmanıza yardımcı olur. Görüşme sırasında da ismiyle hitap ederek görüşmenin seyrini olumlu yönde etkileyebilirsiniz.

 

3. İşverenin Karşısında Ayna Olmak

Elbette kendiniz gibi davranmaktan ödün verin demek değil bu. Karşınızdakinin tavır ve hareketlerine benzer hareketler sergilemeniz onun size karşı güven duygusunun oluşmasına fayda sağlar.

Ayna olmak demek, karşıdakini tamamen taklit etmek anlamına gelmiyor, her hareketin benzerini yapmak karşınızdakini yabancılaştırabilir. Daha çok pozitif olan hareketleri tekrarlamaya özen gösterin.

Örneğin; eğer kollarını bağlayarak oturduysa, o hareketi bıraktıktan 1 dakika sonra siz kollarınızı bağlayarak oturun.

Ya da daha basit olarak, kullandığınız konuşma tarzı birbirinden uzak olmasın. Resmi bir dil kullanıyorsa siz de ona göre hareket edin.

 

4. Beden Dilini İyi Okumak

Beden dilini etkili kullanmak her adayın boynunun borcu. Peki ya karşıdakinin beden dilini okumak?

Dikkat etmeniz gereken birkaç nokta var:

Cevaplarınızı çok uzun tutmamaya çalışın, işverenin karşınızda esnediğini görmek istemezsiniz. Eğer esnediğini görürseniz cevabınızı hızlıca toparlayın.

İşveren sizden uzak oturuyor, gözlerini kaçırıyor veya dışarı bakıyorsa ilgisi dağılıyor demektir. Hemen bu noktada ilgisini toplamak adına farklı bir şeyler yapmalısınız.

Görüşmeniz gevşek bir el sıkışmasıyla bitti. Bunun Türkçe karşılığı kuvvetle muhtemel “Biz sizi ararız.”dır. Böyle bir durumda iyi bir gülümseme ve sağlam bir el sıkışmasını ihmal etmeyin.

 

5. Dinlediğini Göstermek

Bu iletişim tekniği üç kısımdan oluşur; odaklanmak, ayna olmak ve yorumlamak. Amacımız işverenin duygu ve ifadelerini anladığımızı göstermek. Bakış açısını anlayıp değerlendirdikten sonra yanıt verirken kullandığınız kelimeleri doğru seçmeli, sorudaki anahtar kelimeleri tekrar kullanarak yanıt vermelisiniz.

 

6. Dört Önemli soruyu unutmayın!

İşe alımlarda işverenlerin aklında dört temel soru vardır.

-Neden burada çalışmak istiyor ?

-Bu işi yapabilir mi ?

-Şirket kültürümüze uyum sağlayabilecek biri mi ?

-Ne gibi yetkinlikleri var ?

 

Bu yüzden gitmeden evvel başvurduğunuz şirket ve pozisyon hakkında detaylı bir araştırma yapın. Size sorulan hiçbir soruyu cevapsız bırakmayın. Bu soruları bilerek giderseniz ve onlar size sormadan kendinizi tanıtırken bu soruların cevaplarını vermiş olursanız gayet sakin bir şekilde görüşmenizi tamamlayabilirsiniz.

Nazlı İrem Duran

Youthall şirketler ile gençleri bir araya getiren profesyonel ağ ve yeni nesil işveren markası platformudur.