Uzun yıllardır Harvard Business Review’ın okunması gereken 10 makale listesinin 1. sırasında yer alan “Managing Oneself” makalesinin önemli bulduğum noktalarını açıklamak ve özetlemek adına bu yazıyı kaleme alıyorum. Makale, özellikle iş hayatına henüz atılmayan veya yeni atılmış ancak büyük hedefleri olanlar için çok önemli kavramları masaya yatırıyor.
Pek çok alanda olduğu gibi, iş dünyasında da değişmeyen tek şey değişimdir. Ya kendimizi buna adapte etmeli ya da demode olmayı, daha kötüsü yok olmayı göze almalıyız. Yönetim tarzları üzerine her gün farklı fikirler, teoriler ve stratejiler ortaya atılıyor. Ancak bunların hepsinin temelde birleştiği bir nokta var: Yönetici önce kendini yönetmeyi öğrenecek ve yönettiği alana en büyük katkıyı sağlayabileceği konuma yerleşecek.
Tarihte başarılı kişilere baktığımızda hepsinin başarılı olmasındaki temel etkenin kendilerini yönetebilmeleri olduğunu görürüz. Gerek özel yaşamda gerekse kariyerimizde kendimizi tanımak, sürdürülebilir bir başarının olmazsa olmazlarından olduğu makalede özellikle vurgulanıyor. En güçlü yanlarınız nelerdir? Peki ya en tehlikeli zayıflıklarınız? Bir o kadar önemli bir soru: Nasıl öğreniyor ve diğerleriyle birlikte nasıl çalışıyorsunuz? En çok önemsediğiniz değerler nelerdir? En büyük katkıyı nasıl bir ortamda sunabilirsiniz?
Cevabı açık: Ancak güçlü yanlarınızı ve özbilincinizi karşılaştırarak gerçek ve sürdürülebilir başarıya ulaşabilirsiniz. Kendinize mutlaka sormanız gereken sorular şunlar:
Güçlü yanlarım nelerdir?
Güçlü yanlarınızı doğru tespit edebilmek için geri bildirim analizlerinin kullanılması tavsiye ediliyor. Makalede önerilen adımlar ise şöyle: Önemli bir karar vereceğinizde, bu kararın yol açacağı sonuçları bir yere yazın. Ancak birkaç ay geçince, yazdığınız sonuçlarla gerçek sonuçları karşılaştırın. Hangi kalıpların kesiştiğini görmeye çalışın.
● Süreçte hangi yetenekleriniz ortaya çıktı?
● İstediğiniz sonuçlara ulaşmak için hangi yeteneklerinizi geliştirmeniz gerekiyor?
● İstediğiniz sonuçlara ulaşmanıza engel olan verimsiz alışkanlıklarınız neler?
Gelişme fırsatlarını belirlerken, fazla yetenekli olmadığınız alanları uzmanlık seviyesine getirmeye çalışmayın ve zamanınızı verimli kullanın. Bunun yerine güçlü yanlarınıza odaklanıp bunları güçlendirin.
Şahsen olaya şöyle bakmak gerekli diye düşünüyorum; güçlü ve zayıf yönlerinizi tabii ki geliştirebilirsiniz; ancak bu gelişim eşit olmayacaktır. Verimsiz bir toprağa (zayıf yönleriniz) çok yatırım yapmak sizi ortalama bir sonuca ulaştırabilir ancak verimli bir toprağa (güçlü yanlarınız) yapacağınız her ekstra yatırımın size geri dönüşü çok daha kısa sürede ve kuvvetli olacaktır.
Nasıl Çalışıyorum?
En iyi çalışma yönteminiz nedir?
Bilgiyi okuyarak mı yoksa tartışmaları dinleyerek mi daha iyi kavrıyorsunuz?
İnsanlarla çalışırken mi yoksa yalnız çalışırken mi daha başarılısınız?
Karar alırken mi yoksa danışmanlık yaparken mi daha başarılısınız?
Makaleye göre pek çok 2. derecede çalışan yöneticinin 1. dereceye terfi ettiğinde başarısız olmasının sebebi iyi bir karar alıcı olmayıp, kendilerini tanımayışlarından kaynaklanıyor.
Çalıştığınız veya çalışmayı düşündüğünüz firmalarda sizi atadıkları ve başvurduğunuz pozisyonlarda çalışma şeklinizi bilmeniz ve yukarıdaki her soru için cevabınız olması pozisyondaki başarınızı tahmin etmenizde çok yararlı olacaktır.
Değerlerim nelerdir?
Bana göre sorulması ve yanıtlanması gereken en önemli soru bu. Günümüzde sınırsız olanaklarla ve firmalarla çalışabilme imkanlarımız bulunuyor. Ancak kulaktan dolma bilgilerle, ondan bundan duyduğumuz firmalara başvurmadan önce asıl düşünmemiz gereken şey: Başvurduğum kurumun değerleri ve benim değerlerim örtüşüyor mu? Eğer cevabınız hayırsa, emin olun, o firmada uzun süreli bir başarı elde etmeniz imkansız olacaktır. Çünkü aynı değerleri paylaşmadığınız bir firmada çalışırken mutlu olamayacak, onlara da muhtemelen çok yararlı olmayacaksınız. Değerlerinizi anlamanız için sormanız gereken birkaç soru:
Ahlak kurallarınız nelerdir ve kurumun kültürüyle örtüşüyor mu?
Değerli ve ahlaklı bir yaşam için hangi sorumlulukları öne çıkarıyosunuz?
Nereye aitim?
Güçlü yanlarınızı, tercih ettiğiniz çalışma tarzınızı ve değerlerinizi düşünün. Bu niteliklere dayanarak, en iyi hangi çalışma ortamına uyum sağlayabilirsiniz?
Nasıl katkı sağlayabilirim?
Eski dönemlerde şirketler çalışanlarına hangi katkıları sunmaları gerektiğini söylerlerdi. Bugünse, seçeneklerimiz var. Katma değer yaratabilmeniz için, koşulların gerektirdiklerini sorun ve araştırın. Tüm sorduğunuz sorular dahilinde en iyi performans gösterebileceğinizi düşündüğünüz alana yatırım yapmaya başlamanız kurumda fark edilmenize ve zirveye oynamanıza fazlasıyla yetecektir.
Makale biraz uzun olduğundan özetlemek istedim; ancak daha detaylı örnek ve açıklamalarla ilgilenenler için orijinal makaleye buradan ulaşabilirsiniz.