Sosyal medya, “Web 2.0” sisteminin kullanıcılara sunulmasıyla birlikte çift yönlü, eş zamanlı bilgi aktarımının paylaşılmasını ve aynı anda birden çok kullanıcıya ulaşmasını sağlayan medya sistemidir. Sosyal ağlar ile kullanıcılar aynı zamanda internet üzerinden birbirleri ile diyalog, iletişim ve paylaşımlarda bulunabilirler. Aynı zamanda; radyo, gazete, televizyon gibi geleneksel medyanın en popüler kitle iletişim araçlarının internet ortamında yeniden şekillenerek kullanıcılara çevrimiçi hizmet vermeye başlamalarına da katkı sağlamıştır.
Peki bu yeni medya nasıl bu kadar yaygın kullanılır oldu?
Günlük hayatımızın hemen her anında sosyal ağ uygulamaları mevcut, bu sayede ihtiyaç duyduğumuz bilgiye hemen hızlı bir biçimde ulaşabiliyoruz. Hızlı ve karşılıklı kurulan iletişim, aynı zamanda eğlenceli etkinlikler sunabiliyor. Kullanıcılar bu mecralarda özgürler ve istedikleri gibi kendilerini ifade edebiliyorlar. Gerçek yaşantılarında olduğu gibi kendi ilgi alanlarında bulunan ağlara dahil olabiliyorlar. Gerçek yaşantılarının aksine her alanda sosyal medya aplikasyonlarının varlığı kullanılmasını cazip kılan durumlardan bazıları.
Sosyal ağ nedir?
Bu kavramı Barnes,1954 yılında ilk defa kullanan kişiydi. Kişinin etrafındaki diğer insanlarla olan ilişkilerini tanımlamak amacıyla kullanmıştı. İnternet ortamında,insanların kendilerini tanımlayarak başka kültürden insanlar ile iletişime geçebileceği, bunun yanında gündelik yaşamında kullandığı jest ve mimik hareketlerini simgeleyen sembollerle, duygu ve düşüncelerini sanal olarak da kolayca ifade edebildiği ve bu şekilde iletişim kurduğu ortamlara “sosyal ağ” denilmektedir.
Sosyal ağların ortaya çıkışındaki en önemli etkenlerden biri hiç şüphesiz, Web 2.0’dır. Web 2.0 ile kullanıcılar okur konumundan, okur-yazar durumuna geldik. Böylece bir web sitesindeki içeriğe yorum ya da değerlendirme yapabiliyoruz. İçeriğin oluşturulmasına katkıda bulunup paylaşım yapabildiğimiz gibi çevrimiçi topluluk oluşturabiliyoruz.
Sosyal Ağların Toplumsal Etkileri
Sosyal ağlarda içerik kullanıcılar tarafından oluşturulduğu için kullanıcılar, yaratıcı fikirlerini paylaşmakta istekliler; izleyici olmaktansa katkıda bulunmayı tercih ediyorlar. Kullanıcılar yeni bilgi, yeni içerik, yeni fikir paylaşımı, yeni bir haberi ilk duyuran olma yarışına girerek öncü olma ve bir akım başlatma eğilimi göstermeye başladı. Artan bilgi akışı, hızlı tüketimi de beraberinde getiriyor. Kullanıcılar bir makaleyi ya da köşe yazısını derinlemesine okumaktansa akışa yetişebilmek için hızlıca göz atmayı, içeriği taramayı, daha görsel olanı tercih ediyor.
Bu bağlamda sosyal ağlar kullanıcıların okuma alışkanlıklarında büyük değişikliklere yol açmıştır. Sansürlerin ortadan kalktığı internet ortamında kullanıcılar, toplumsal olaylara gösterdikleri tepkileri rahatça ve kolaylıkla ifade edebiliyor. Bir araya gelme fırsatı olmayan kullanıcılar, sanal topluluklarda ortak paydalarda görüşlerini paylaşma imkanı bulabilmekte.Toplumsal bir olaya ilişkin tepkilerini dile getirmek amacıyla sosyal medyayı tercih ediyorlar.
Sosyal Ağlara Olan Bağımlılık
Kendini sosyal hayattan soyutlama, gündelik işlerini aksatma, sosyal medyadaki gelişmeleri kaçırma kaygısı gibi iletişim sorunları, sosyal ağlara olan bağlılığımızı ifade edilebilir.Tıbbi açıdan bir hastalık olarak tanımlanmamış olsada sosyal medyaya olan bağımlılık kullanıcıların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemekte.Sosyal ağlara olan bağımlılığının bazı belirtileri;
-Sosyal medyadaki hesaplarını çok sık aralıklarla kontrol etme ihtiyacı,
– Sosyal ağlarda yaşanan aksaklıklara ve olumsuz eleştirilere karşı tahammülsüzlük,
– Bulunduğu konumu anlık olarak yer bildirme ihtiyacı,
– Diğer kullanıcılar tarafından yayınlanan içeriği ilk beğenen ya da ilk yorum yapan kişi olma yarışı,
– Günlük yaşamda sürekli kendi bloğunda yer alan yazılara yönlendirme yapma çabaları şeklinde sıralayabiliriz.
Yeni Nesil Sosyal Ağlarda Yayın
Yeni medya araçlarının günlük yaşantımızda kazandığı önemle birlikte haber oluşturma, işleme ve dağıtım süreçlerinde radikal değişiklikler yaşandı. Haberlerin,oluşturulmasından yayınlanmasına kadar ki geçen sürecin doğru ve hızlı bir şekilde yönetilmesi en önemli noktadır.
Çevrimiçi iletişim olarak ifade edilen metin, ses ve videonun bir arada kullanıldığı sosyal ağlar arasında yer alan haber sitelerinde kullanıcılar; güncel gelişmelere anında ulaşabiliyor, gündemi takip edebiliyorlar hatta bu sitelerle etkileşime girerek haberlere yorumda bulunabiliyorlar.
Yeni Nesil Sosyal Ağlarda Canlı Yayın
Canlı yayınlar eylemin veya etkinliğin yaşandığı o anda yayınlanıyor olması nedeniyle çok daha etkileyici ve bir o kadar da dikkat çekicidir. Bulunduğunuz yerden çok uzakta yaşanan bir doğa olayını televizyonda kurgulanmış şeklinde değil de tıpkı sizin gibi bir internet kullanıcısının bakış açısıyla canlı olarak izleyebiliyorsunuz. Örneğin; evimde kanepede,bebeğimi uyutmaya çalışırken bile dünyanın herhangi bir yerinde o anda çocuk gelişimiyle ilgili düzenlenen bir etkinliğe canlı yayından anlık olarak katılım sağlayabilirim. Biz sosyal ağ kullanıcıları, özellikle içinde bulunduğumuz bu pandemi sürecinde; toplumsal olaylardan,önemli iş görüşmelerindenvede tamamen kişisel alanlarımızdan bilgi aktarımı için eğlence ve farkındalık için hayatımızın her anında canlı yayınlar ile buluşma fırsatına sahip olduk.
İlginizi çekebilir: Anda Kalıp Duygularımızı Anlayabilmemiz Mümkün Mü?