Tarihe Yön Veren Kadınlar!

Güçlü kadın figürleriyle dünyaya adımımızı attığımız ilk vakitten beri bir tanışıklığımız var desek, ne derdiniz? Bir kadının vücudundan güç alıp anne kavramı ile hayat bulduğumuz andan itibaren, televizyonlarda görüp şarkılarını ezberlediğimiz, hakkında yazılanları ve onların ellerinden çıkan eserleri okuduğumuz, belgesellerini izlediğimiz, örnek aldığımız, dünyanın şekillenmesinde büyük rol oynayan kadınlar hepimiz için büyük birer ilham kaynağı olmuşlardır. Onların dilden dile dolaşan başarıları hepimizin hayallerini süslemiş, hayata daha umut ve istekle bakmamıza yol açmıştır. Eğer siz de böyle hissediyorsanız, tarihe yön veren kadınları daha yakından tanımaya ne dersiniz?

Mary Wollstonecraft (1759-1797)

Yazarlığı ve filozofluğu ile bilinen Wollstonecraft, aynı zamanda bir kadın hakları savunucusudur. Feminizm, kadın hakları, toplumsal düzen gibi kavramlardan çekinmeden bahseden ilk kadın düşünürlerden biri olan Wollstonecraft, kadın haklarının yasalaşması fikrini ortaya atmış ve ‘’Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi’’ (A Vindication of the Rights of Woman) adlı bir eser ortaya koymuştur.

Aydınlanma Çağı’nın önemli isimlerinden biri olarak görülen Mary Wollstonecraft, yaşadığı dönemde kadınların da rasyonel bir çerçevenin içerisinde eğitim görmesi isteği üzerine, bu düşüncenin daha çok yaygınlaşması ve kabul görmesi amacıyla ‘’Kız Çocuklarının Eğitimi Hakkında Düşünceler’’ (Thoughts on the Education of Daughters) başlıklı eserini yazmıştır.

‘’Feminizmin Annesi’’ lakabıyla kadın ve erkek eşitliğini yaşamının her alanında savunan Wollstonecraft, düşünür kimliği ile birlikte de halkları Fransız Devrimi hakkında bilgilendirmiştir.

Sappho

Bir öğretmen, bir şair, hatta Antik Yunan’ın en önemli şairlerinden biri! Hatta öyle ki onun şiirleri Platon’un kulağına kadar gitmiştir. Sappho, bağlı olduğu ufak topluluğun da desteğiyle eserlerini özgür bir biçimde dünyayla tanıştırma fırsatı yakalamıştır. Günümüze kadar ulaşan neredeyse 182 şiirinin çoğunda, yaşadığı çağda eşi benzeri olmayan kalıplar ve dize şekilleri kullanmıştır.

Günümüze kadar ulaşan şiirlerinin değiştirilip değiştirilmediği hala sorgulanan konulardan biri olsa da, Sappho’nun dönemindeki kadınları ve kız çocuklarını büyük bir oranda etkilediğini, onları yazmaya ve seslerini duyurmaya heveslendirdiğini göz ardı edemeyiz.

 

Helena Rubinstein (1870-1965)

Kendi krem ve karışımlarını hazırlayarak çevresindeki kadınları kozmetik kavramıyla tanıştıran Rubinstein, bir zaman sonra işini daha da ilerleterek üretime başladı. Açtığı güzellik merkezleri ile de büyük bir şöhrete kavuştu ve günümüzde de hala onun adını taşıyan kozmetik markasının temellerini attı.

Rubinstein, kendi kasabasındaki kadınlardan başlayarak milyonlarca kadını etkiledi. Yaşadığı dönemde kazandığı paraların bir kısmını öğrencilerin eğitimi için burs verme, sanata katkıda bulunma gibi farklı alanlarda harcadı. Hala da, Rubinstein’in adını yaşatmak için verilen burslar mevcut.

 

Benazir Butto (1953-2007)

İlk kez, Müslüman bir ülkenin kadın başbakanı olarak tarihe adını yazdıran Benazir Butto; Harvard ve Oxford üniversitelerinde eğitim görmüş, Uluslararası Hukuk ve Diplomasi alanında da yüksek lisansını tamamlamıştır.

Butto, yöneticilik yaptığı dönemlerde halkının yoksulluk sorununun çözülmesi için çabalamış, kadın hakları alanında da adını herkese duyurarak büyük önem kazanmıştır. Sömürünün olmadığı, yoksulluk ve geri kalmışlığın karşısında durulması, eril siyaset şeklinin değişmesi gerektiği bir dünya hedefleyen Butto, arkasında unutulmaz eserler de bırakmıştır. ‘’Doğunun Kızı’’ (Daughter of the East) adlı eserinde ise Butto’nun ‘’Yapmak zorunda olduğum şeyleri yapacağım.  Pakistan halkına, demokrasiye duydukları hasreti paylaşmak için yanlarında olma konusunda verdiğim sözü yerine getirmek için ülkeme dönmeye kararlıyım. Pakistan’ın bütün çocukları için bu riski göze alıyorum.” sözleri akıllardan hiçbir zaman silinmemiştir.

Afife Jale (1919-1941)

Tiyatro kelimesini duyduğumuz an aklımıza gelmesi gereken ilk isimlerden biri olan Afife Jale, ilk Müslüman-Türk kadın tiyatro oyunculardan biridir. Yaşadığı zorluklar nedeniyle bir süreliğine tiyatrodan uzaklaşmak zorunda kalmış olsa da, Türk kadınlarının sahneye çıkma yasağı kalktığında sevdiği işe memnuniyetle geri dönmüştür. ‘’Sanatın ruhuma verdiği o güzel sarhoşluk içindeyim…’’ cümlesini kurduğu ilk tiyatro oyunundan itibaren ise Afife Jale ve tiyatro, ayrılmaz birer ikili haline gelmişlerdir.

İdealler ve tutkuların peşinden koşmanın en büyük örneği olarak karşımıza çıkan Afife Jale’nin adı hala yaşıyor. 1997 yılından itibaren Yapı Kredi tarafından düzenlenen ‘’Afife Tiyatro Ödülleri’’ ile akıllarımızda muhakkak yer ediniyor.

 

 


Eğer senin de bir ilhama ihtiyacın varsa, yakın dönemimizin kadın yöneticilerinin hikayelerini dinlemek için hevesliysen, farklı sektörlerden farklı yeteneklere sahip ilham verici kadınlar ile tanışmak istiyorsan Inspiring Women Career Summit tam sana göre! Son başvuru tarihi 2 Mart olan etkinliğimize katılmayı unutma!

İlginizi çekebilir: Başarılarıyla İlham Veren Kadın Yazarlar

Youthall’u takip et iş ve staj ilanlarını da kaçırma!

Bir yanıt yazın