Mimarlık bölümü hakkında merak ettikleriniz varsa bu yazıyı mutlaka okumalısınız. Yazımızda, üniversite adaylarına yönelecek şekilde “Mimarlık mesleği nedir?”, “Mimarlık zor mudur?, “Mimarlık seçersem nelerle karşılaşabilirim? gibi birçok soruya yanıt arayacağız.
Mimarlık Nedir?
Mimarlık, fiziksel çevrenin tasarımı ve üretimi ile ilgilenen meslek dalıdır. Tarihin en eski mesleklerinden biri olarak günümüze ulaşmıştır. Mimarlığın doğuşu başta insanın barınma ihtiyacı ile paralel gelişim göstermiştir. Birçok meslek gibi usta-çırak ilişkisi ile gelişen bu meslek dalı, günümüzde üniversitelerde formal eğitim modeline dönüşmüş durumdadır. Türkiye’de hazırlıkla beraber düşünürsek beş yıl içinde mimar ünvanı ile mezun olabilirsiniz.
Vitruvius, bu yola çıktığınızda karşınıza çıkacak ilk kişi olabilir! Kendisi “De Architectura” adlı kitabında başarılı bir mimarlık için “Utilitas, Firmitas, Venustas” etmenlerinin gerekli olduğunu ileri sürmüştür. Yani işlevlilik, sağlamlık ve güzellik kendisi için mimarlığın üç temel taşını oluşturmaktadır.
Türkiye’de Mimarlık Eğitimi
Türkiye’de her yıl mimarlık fakültelerinin sayısı giderek artıyor. Eğitimler ve fakülte ekolleri değişse de eğitimin bazı noktaları ortak ilerliyor. Öncelikle mimarlık eğitiminin “uygulama+teori” şeklinde ilerlediğini öğrenmenizde fayda var. Bir eğitimin uygulamalı olması da devam zorunluluğunu zorunlu kılıyor. Aynı zamanda bir değil birkaç ders ile ilgili uygulamalar yaptığınız için eğitim hayatınız boyunca kendinizi hep masa başında bulabilirsiniz. Bu uygulamaları devamlı bir şekilde ilerletmeniz ve hocalarınızla fikir alışverişi içinde eğitiminize devam etmeniz tasarımınızın gelişimi açısından daha sağlıklı olacaktır.
“Mimarlık eğitiminin en zor dersleri nelerdir?” diye soracak olursanız, bu sorunun cevabını kesinlikle proje dersleri oluşturur. Yani her dönem alacağınız yüksek kredili proje derslerinin yanında teorik ve uygulamalı diğer derslerle mimari tasarıma dair bilgiler edinirsiniz. Yan derslerde edindiğiniz tüm bilgiler, proje derslerinizi ilerletmeniz ve kendi mimari anlayışınızı yansıtabilmeniz için bir altlık oluşturur. Peki “projelerimde neler çizebilirim?” derseniz, bu genelde hocanıza bağlı olarak değişkenlik gösterir. Hocanızın anlayışı sizin istekleriniz paralel ise istediğiniz proje alanlarında, istediğiniz fonksiyonlarda tasarımlar yapabilmeniz mümkün.
Okul seçiminizi yaparken, okulunuzun eğitimi ile ilgili orda okuyan insanlardan bilgi almanızı mutlaka tavsiye ederim. Yazının başında da belirttiğim gibi, her okul farklı bir anlayışla yoluna devam ediyor. Seçiminizi kendinize uygun bir şekilde yapmanız durumda daha keyifli bir okul hayatı geçireceğinizi söyleyebilirim.
Mimarlık İçin Çizim Yeteneği Şart Mı?
Bu soruyu mimarlığa başlamayan insanlardan çok duyarız. Aynı zamanda ilk yıllarda çok da düşünürüz. Bence bu sorunun cevabı “hayır”. Mimarlık eğitiminde kastedilen çizimler, soyut ve benzeri çizim tekniklerinden oldukça farklı. Mimari çizimlerin ayrı bir dili vardır ve bu yeni bir konuşma dili öğrenmek gibidir. Teknik resimde kurallar hakimdir. Bu nedenle bir “yeteneğiniz” olmasa da çalışarak hem el hem de bilgisayar destekli çizim yöntemlerini geliştirebilirsiniz.
Mimarlık Okumak Pahalı Mı?
Maalesef, doğru. Mimarlık eğitimi, pandemi öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrıldı. Pandemi öncesi ağırlıklı olarak elle çalışıp, maketler yapıp, hocamızla görüşmemiz için özalitlerden çıktılar alıp okula giderdik. Pandemi döneminde ise okula hiç uğramadığımızdan bütün teslimler online platformlar üzerinden gerçekleşmeye başladı. Pandemi sonrası okulların açılması ile birçok hocamız, bilgisayardan yapılan sunumları kabul etse de somut teslimler isteyen hocalarımız da yok değil.
Bununla beraber yine de mimarlığın okuması pahalı bölümlerden olduğu aşikar. Tüm sunum masraflarınızın yanında, iyi bir bilgisayarınızın olması gerekli. Mimarlık programları çok ağır. Bu programları kaldıran bilgisayarlar ise genelde oyun bilgisayarlarından oluşuyor.
Mimarlık Mezunları Ne İş Yapar?
Bölümde geçirdiğiniz yıllar size bir donanım kazandırdı ve mezun oldunuz. Türkiye’de bir mimar olarak seçenekleriniz neler? Birçok meslekte olduğu gibi mimarlıkta da kamu ve özel olarak iki ana sektör bulunuyor. Kamu kuruluşlarını bakanlıklar, belediyeler, üniversiteler oluştururken özel sektör birçok mimarlık ve inşaat şirketlerini içeriyor. Yolunuza devam ederken ne istediğinize karar vermek önem taşıyor. Bu hayatınızdan ne beklediğinizle de oldukça ilişkili. Üniversiteden kopmak istemiyorsanız, yüksek lisans eğitimine devam ederken çalışabilir ya da tamamen bir büroya yönelebilir, inşaat firmalarında şeflik yapabilir, yarışmalara hazırlanabilirsiniz.
Bölüme gelirseniz sıklıkla duyacağınız bir gerçek de şu ki, hiç mimarlık yapmayabilirsiniz. Bu kötü bir şey değil tabii ki! Mimarlık okurken geliştirdiğiniz tasarım içgüdünüzle mobilya tasarımcısı, sanatçı, grafik tasarımcı, araştırmacı, editör, yayıncı, yazar, işletmeci gibi birçok alanda da çalışarak yetkinlik sağlayabilirsiniz.
İşte Şimdi Mimar Olmaya Karar Verdim Diyorsanız!
Endişelerinizi lütfen kenara bırakın. Sınava hazırlanıyorsanız, boş vakitlerinizde istediğiniz mesleğe dair araştırmalar yapmaya devam edin, pes etmeyin.
Her meslek gibi mimarlığın da belirli zorlukları var. Kendinize sormanız gereken belki de en önemli soru “hangi zorluğa katlanmayı tercih ederim?” olabilir. Mimarlığın farklı disiplinlerle bir arada çalışması ve uluslararası bilgi paylaşımına ve üretimine oldukça açık olması sizi cezbedebilir. Bununla beraber, ürettiklerinizin bir gün bu dünyada inşaa edileceği motivasyonunu asla kaybetmeyin.
İlginizi çekebilir: Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü Nedir? İş Olanakları Nelerdir?