Yaklaşık 13 yıl önce bitcoinin ilk defa üretilmesi ile başlayan kripto paralar ve Blockchain teknolojisi günümüzde dijitalleşmenin ve Web 3.0 teknolojisinin getireceği yeniliklerle Metaverse ve NFT kavramları hayatımızın bir parçası haline gelmektedir. İşbu yazının içeriğinin anlaşılabilmesi için öncelikle bu kavramların açıklanmasının gerektiğini düşünüyorum. Blockchain, dilimize çevirirsek blok zinciri, Herhangi bir otoriteye ya da merkeze ihtiyaç duymadan, verilerin dağıtılarak ağ üzerinde saklandığı kayıt teknolojisine denir. Bu kayıt sistemi Node (Blockchain kullanıcıları)lar tarafından kayıt altına alınmaktadır. bir para transferi işlemi, tek bir kurum/kuruluş tarafından değil, tüm Node’ların bilgisayarlarında, şifrelenmiş bir halde depolanmaktadır. Bu yanıyla sicil işlevi görmektedir. Blockchain sunduğu bu teknoloji ile para ve mülk alım-satımını sağlayan bir protokol sağlamaktadır.
Metaverse dilimize ‘’sanal evren’’ olarak çevrilebilir. Metaverse, blockchain ağı kullanılarak, gerçek ve sanalın birleştiği, gerçek kişilerin bu sanal dünyalarda hiçbir fiziksel çaba harcamaksızın artırılmış sanal gerçeklik cihazları sayesinde tamamen zihinsel olarak kendilerini hissettikleri algısal evrenlere verilen isimdir. Bu evrenler sadece eğlence amaçlı olmamakla beraber sanal araziler ve NFT’ler ile yatırım ağı da oluşmuştur. Bunun dışında gerçek kişiler kendilerinin sanal dünyadaki suretleri olacak olan ‘’metahuman’’lar yaratarak bu evrenlere giriş yapabiliyorlar.
Metahuman kavramı aslında yıllardır bilgisayarlarımız içinde yer almaktadır. Bir oyunda bir karakter yaratarak, o oyunda senin dışavurumun olacak metahuman’ı yaratmış oluyordun fakat bu kavram Metaverse ve Unreal Engine 5 oyun motoru ile çok daha gerçekçi bir hal almıştır.
NFT, değiştirilemez jetonlar anlamına gelen İngilizce “Non-Fungible Tokens” adlı kelime grubundan gelmektedir. Bu ürünler OpenSea gibi kripto pazarlarında ticari veya koleksiyon yapmak amaçlarıyla kullanılan, sanal birer sanat eserleridir. Son olarak konuyu net bir şekilde anlamak için akıllı sözleşmelerden de bahsedilmesi gerekmektedir.
Akıllı sözleşmeler ilk olarak Etherium şirketi tarafından üretilmişlerdir Blockchain ağında oluşan ve depolanan kodlardır. Sözleşme konusuna göre bir tane oluşturulur ve taraflar bu sözleşmeye mutabık olarak hareket ederler. Akıllı sözleşmeler o ağda bulunan her bilgisayarda saklanır ve depolanır. Akıllı sözleşmelerin kurulması için klasik bir sözleşme hükümleri geçerli olacak iki tarafın da iradesinin birbiriyle uyuşması aranacaktır. Akıllı sözleşmeler otonom bir şekilde icra/ifa edilebilirler. Akıllı sözleşmeler ağa bağlanan bilgisayarların(Node) %51’i tarafından onaylandıktan sonra tasdik olur. Yani bu onaylama işlemi tescil olarak düşünülebilir. Metaverse, Facebook, Oracle, WhatsApp gibi aplikasyonların sahibi olan şirket Facebook’un şirket ismini Meta olarak değiştirmesi ve Metaverse projelerini duyurması ile iyice popülerleşmiştir. Zamanla insanların bu evrenlerde daha uzun süreler geçirmesiyle beraber bu konularda hukuki düzenlemeler yapılması kaçınılmaz olacaktır. Örnek vermek gerekirse, Metaverse evreninde arazi sahibi olan bir kişinin ölümü durumunda bu arazinin miras kalması durumu hukuki bir problem yaratmaktadır. Aynı şekilde NFT koleksiyonu olan birinin sanal cüzdanına izinsiz erişim sağlanıp ürünlerinin çalınması durumunda çalan kişinin nasıl bulunacağı, haksız fiilden sorumluluğu da tartışma konularından biridir. Metaverse evreninde alım-satım yapılırken irade uyuşmazlığı yaşanması durumunda veya bu işlemleri yapan kişinin işlem ehliyetine sahip olup olmamasının sözleşmeyi sakatlaması, bu alım-satım işleminin yapıldığı durumda hukukumuz bakımdan bu sözleşme sonuç doğurmayacaktır ancak akıllı sözleşme bakımından değerlendirildiğinde bu sözleşme Node’ların %51’i tarafından onaylandıktan sonra sonuç doğurmuş olacaktır. Bu bakımdan Blockchain’in merkeziyetsiz bir ağ olduğu düşünülürse bu işlemin ardından hangi kurumun çözüm mercii olacağı konusu da tartışmalıdır. Satıcı ile alıcıyı buluşturan simsar kuruma mı başvuru yapılmalı yoksa proje sahibi şirkete mi başvuru yapılmalıdır? Bu ve buna benzer bir çok soru henüz cevapsız kalmaktadır. Türk Hukuku bakımından, irade sakatlığı olması sözleşmenin doğmasına engel teşkil edecektir. Yargıtay’ın oyun paraları ve sanal eşyalarla alakalı kararları kıyasen bu konuda uygulanabilir olmadığı düşüncesindeyim. TCK’nun 244. maddesinin içeriğini oluşturan bilişim suçlarının cezai yaptırımı, Metaverse evrenindeki bir haksız fiil işlenmesi durumunda kişilerin tespiti yapılması imkanı olsaydı uygulama alanı bulabilirdi. fakat merkeziyetsiz bir yapıda bulunan ve kişilerin birer şifrelenmiş numaradan ibaret olduğu bu dünyalarda kişi tespiti yapılması imkansızdır. Bazı Metaverse projeleri sadece kişilerin kendi isimleriyle evrene giriş yapmasına izin vermektedir, ancak böyle bir evrende Hukukumuzda bu konuyla alakalı bir düzenleme yapılana kadar Yargıtay’ın oyun paraları ve sanal eşyalarla alakalı kararları kıyasen bu konuda uygulanabilir olduğu düşüncesindeyim. Zamanla, VR gözlükleri ve yeni teknoloji ürünleriyle beraber, bu evrenlerde insanlar mülakat, toplantı, görüşme, etkinlikler hatta ve hatta ölen kişilerin verileri, resimleri kullanılarak o kişilerin sanal ortamlara aktarılarak onlarla görüşme sağlama imkanı bile olabilir.
Sonuç olarak, Metaverse projeleri için henüz hiçbir hukuki düzenleme yapılmamıştır. Evrenlere katılan ve aktif kullanan kişi sayısı hızla artmaya devam etmekte ve önünde sonunda kapsamlı bir hukuki düzenleme gelmesi gerekmektedir.Gelmemesi durumunda proje sahibi şirketler bu dünyalarda bir iç kural dizini yayınlamalıdır. Kurallara uymayan kişiler yaptırıma tabii tutulmalıdır. Hiçbir düzenlemenin gelmemesi durumunda bu evrenler aracılığıyla ticari sırların satışı, bilgi sızdırılması, kara para aklama gibi suçların işlenmesi daha masrafsız ve kolay bir hale gelecek ve bu evrenler rahatlıkla amaçları dışında etik ve ahlak kurallarına aykırı bir şekilde kullanılabilecektir.
İlginizi çekebilir: NFT Müzik Nedir? Sanatçılar Neden NFT Müzik Yapmaya Başladılar?