Kütüphanelerin ve kitapçıların yerini e-kitaplar alıyor, yaptığımız alışverişlerin faturaları ya da banka ekstrelerimiz tarafımıza e-posta yoluyla iletiliyor, dijital takvimlerimiz bize yaklaşan etkinliği hatırlatıyor. Kısacası dijitalleşmenin hayatımızdaki etkisi gün geçtikçe artıyor. Peki, işler eğitim tarafında nasıl? Öğrenme söz konusu olduğunda, öğrencilerin ellerinde bulunan en güçlü araçlardan biri olan not alma, bu değişime nasıl ayak uyduruyor?
İster online ister yüz yüze eğitim olsun, not tutmak, öğrenmenin kritik aşamalarından biri. Yaklaşık üç dönemdir süren uzaktan eğitim ile birlikte birçok öğrenci notlarını dijital ortamda tutmaya başlarken, geleneksel yöntem olan, kalem ve kağıttan vazgeçmeyen öğrencilerin sayısı da az değil. COVID-19 salgını dünyayı etkisi altına almadan önce bile, eğitim ortamı büyük ölçüde akıllı telefonlar, tabletler ve dizüstü bilgisayarlar gibi cihazları bünyesinde barındırıyordu. 2020’de tüm dünyada sınıflardan uzaklaşıldı ve elektronik cihazların kullanımı, çok daha önemli hale geldi. Araştırmalar, online eğitimin olumlu yanlarını örneklerken pandeminin neden olduğu değişikliklerin, sonraki süreçte kalıcı olacağı da konuşuluyor.
Neden not alırız?
Elbette hatırlamak için. Araştırmalar, not almanın hem bilgilerin hatırlanmasını hem de yeni bilginin sentezini ve uygulanmasını kolaylaştırdığını ortaya koyuyor. Cornell Üniversitesi Profesörü Walter Pauk, sunduğu istatistikte, 20 dakikada bir dersin yaklaşık %47’sinin, 1 gün içinde %62’sini unutulduğunu, bu oranın 2 gün içinde %69’a çıktığını ve 78 günün ardından bilgilerin %78’inin unutulduğunu ifade ediyor.
Not alma araçları son dönemde değişti ve gelişti. El yazısı notların yerini dijital not defterleri, not alma uygulamaları, ses kaydı ve daha fazlası aldı. Bu noktada hangi yöntem ile tutulan notların daha etkili olduğu ise merak konusu. Kimilerinin saklanması ve taşınması zor. Bir grup, onlarca fiziksel not defteri tutmak yerine nadiren kullandıkları ancak yine de ihtiyaç duydukları notları, dijital ortama aktarmayı daha yararlı bulurken bu gruba katılmayıp çalışma alışkanlıklarından göz sağlığına, farklı sebeplerle alışılmış yönteme sadık kalanlar da yadsınamaz durumdadır.
Kağıdın avantajları
- Yazma ve çizim açısından herhangi bir sınırlama yoktur. Grafikleri, matematiksel ifadeleri ve yaygın olmayan karakterleri elle yazmak, klavye kullanmaktan çok daha hızlı ve basittir.
- Dikkat dağıtıcı unsur sayısı azdır.
- Ekrana kıyasla daha sağlıklı bir çalışma ortamı sunar.
- Notlarınıza geri dönmeseniz bile, oluşturma sürecindeki çabanız hatırlamanıza yardımcı olur.
Dijitalin avantajları
- Kolaylıkla yeniden biçimlendirebilir, yeni notlar ekleyebilirsiniz.
- Notlarınızla ilgili bilgilere hızlı bir şekilde erişmek için anahtar sözcük araması kullanabilirsiniz.
- Notları bulut depolamada saklayabilir, böylece internet erişimi olan herhangi bir cihazdan erişim sağlayabilirsiniz.
- Elle çizebileceğinizden daha kaliteli görsel ve diğer tüm çevrimiçi kaynakları kullanabilirsiniz.
- Dijital notlar, kağıt notlardan daha kolay başkalarıyla paylaşılabilir. Ayrıca ekip arkadaşınızla birlikte notlar oluşturabilir ve üzerinde çalışabilirsiniz.
Dijital ya da kağıt notların sizin için daha uygun olup olmadığı, yazma hızınız, el yazınızın okunaklılığı ve aldığınız dersler gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Tüm bunları düşündükten sonra hala karar vermekte zorlanıyorsanız, bazı notlarınızı kağıda almak, bazı notlarınızı ise dijital ortamda saklamak etkili bir çözüm olacaktır. Sizin için hangisi işe yararsa!
İlginizi çekebilir: Non-Fungible Token (NFT) Nedir? Nasıl Satın Alınır?