İstanbul: 5 Semt 5 Aktivite

Geçmişten bugüne ihtişamını koruyan bir dünya şehri İstanbul; ev sahipliği yaptığı birçok medeniyet sonucu çok kültürlülüğe erişmiş, zaman geçtikçe çoğu metropol gibi büyümüş ve “Konstantinapolis” iken üzerine kurulu olduğu Tarihi Yarımada’nın sınırlarını aşıp bugünkü büyüklüğüne ulaşmış. Günümüz İstanbul’u, tarihi ekseninin dışında olarak Beylikdüzü’nden Pendik’e uzanan ve 16 milyonluk nüfusu ile bir başka eyalet olarak anılsa yeridir. Böyle bir kısmi-eyalette de herhangi bir şehir deneyiminden daha fazlası hem sakinleri hem de turistleri beklemekte, hatta bunlar her geçen gün artmakta. Üstelik İstanbul’da barınan her semtin kendine has ruhları öyle belirgin ki; bu yazıda beş semti beş aktivite ile birlikte değerlendireceğiz.


Beyoğlu – Sanat Galerisi Gezmek

İstanbul denilince akla ilk gelen elbette Beyoğlu oluyor. Taksim Meydanı’ndan İstiklal Caddesi üzerinden bir yürüyüş ile turistlerin göz bebeği olan Beyoğlu; günümüzde çoğu megapolde olduğu gibi bir alışveriş noktasına dönüşmüş olsa da tarihi süreci çoğunlukla kültür-sanata dayanıyor. Beyoğlu, İstiklal Caddesi’nden daha fazlası. Öyle ki bu semtte, semtin ruhunu hissetmek için yapılabileceklerin başını kesinlikle sanat galerilerini gezmek alıyor. Arter, Salt Galata, Yapı Kredi, Akbank gibi çeşitli sanatçılar ağırlayan sanat galerilerine ev sahipliği yapan Beyoğlu’nda tarihi kültür-sanat ruhunu hala yaşamak isteyenler için büyük ve doyurucu bir deneyim mevcut.


Balat – Sokakları Keşfetmek

Her semtin kendi içerisinde bir şehre bedel aktiviteleri barındırdığı bir gerçek; nitekim Balat’ı farklı kılan sokaklarının münhasırlığı. İstanbul’daki çoğu sokak güzel, buna kuşkumuz yok, nitekim Balat’ın renkli evleri ve İstanbul’un biricikliğini yansıttığı mahalle kültürü; bu sokakları keşfedilmek için en iyi seçenek yapıyor. Üstelik, tarihten bugüne önemini koruyan Fener Rum Patrikhanesi de bu sokakların birinde bulunuyor.


Beşiktaş – Dolmabahçe Sarayı’nı Görmek

Vapurun ardından Çarşı’ya, Akaretler’e uğramak da güzel; ama Beşiktaş’ın göz bebeği Dolmabahçe Sarayı Rokoko, Barok ve Neo-klasik mimarinin esintileri ve Atatürk’ün hayatını kaybettiği yer oluşu ile büyük önem teşkil ediyor. Aynı zamanda bir müze özelliğine de sahip olan Dolmabahçe, Beşiktaş’a gidildiğinde uğramadan geçilmemeli.


Sarıyer – Boğaz Turu

İstanbul’un kuzeyinde, Karadeniz’le Marmara’nın kavuştuğu yerde bulunan Sarıyer; şehre uzak olmasıyla bilinen bir semt olsa da bu dezavantajı avantaja dönüştürecek bir potansiyele sahip. Sabahında Sarıyer böreği ile içilen çayın ardından hemen Sarıyer Merkez İskelesi’nden kalkan vapurlara binilip yapılacak Boğaz Turu; hem İstanbul’un Boğaz havasını deneyimlemek için hem de panoramik bir İstanbul görüşü için mükemmel bir tercih olacaktır.


Kadıköy – Eğlence Hayatını Keşfetmek

Her ne kadar İstanbul gece hayatı dallı budaklı bir şekilde karşımıza her semte has ve endemik bir biçimde sunulsa da genel terimi ile “eğlence” Anadolu Yakası’nın merkezi sayılabilecek Kadıköy’de bambaşka. Kedilerin sevildiği; antika dükkanlarının, sahafların gezildiği bir günün ardından Moda Sahil’de bir yürüyüşün yapıldığı, belki Kadıköy Sineması’nda izlenen bir festival filminin sonunda bir Kadıköy barında arkadaşlarla zaman geçirmek, Kadıköy deneyiminin genel bir özeti olabilir.

On altı milyonluk, beş bin küsur kilometrekarelik bir megapolü sadece beş semt ve beşer aktivite ile özetlemek kesinlikle doğru olmaz. Tüm bu fikirler öne çıkanlar olmakla beraber; İstanbul’u çok seviyor ve her semtinde bir başka şehir, binlerce başka hayat olduğunu düşünüyoruz. İstanbul’un hep bu kadar güzel kaldığı, hatta daha da güzelleşeceği günleri umut ediyoruz.


İlginizi çekebilir: Sosyal Becerilerinizi Geliştirebilmeniz İçin 4 Yöntem

Youthall’u takip et iş ve staj ilanlarını da kaçırma!

Bir yanıt yazın