Startup dünyasına adım atmak isteyenleri heyecanlandıracak yeni bir yazı ile karşınızdayız. Humanspire for Startups’ın yeni röportajında Momento Kurucusu Zeynep Dağlı Kastro’ya merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.
Zeynep Dağlı Kastro’nun kariyer yolcuğuna ve Momento’nun girişimcilik hikayesine yer verdiğimiz bu röportaj için keyifli okumalar dileriz!
Bize biraz kendinizden ve eğitim hayatınızdan bahsedebilir misiniz?
St George Avusturya Lisesi’nden mezun olduktan sonra lisans eğitimimi London School of Economics’te (LSE) tamamladım. LSE’den mezun olur olmaz kariyer yolculuğuna ABN Amro ile başlayıp JP Morgan ile devam ettim. 2010 yılında Oxford Üniversitesi Finans Bölümü’nde yüksek lisans eğitimimi tamamladıktan hemen sonra, 2010 yılında Türkiye’ye geri dönüş yaptım ve Momento’yu kurdum.
Davos’ta her sene zirve toplantısı düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun bir üyesiyim. 2011 yılında Global Shapers İstanbul ağının başkanlığını yürüttüm. 2011-2013 seneleri arasında Forum’un İstihdam Gündem Konseyi’nde istihdam, girişimcilik ve iş gücünde kadının yeri konularında Davos zirvesinin gündem belirleyici çalışmalarında görev aldım.
Momento hakkında bilgi verir misiniz? Ne tip ürün/hizmetler sunuyorsunuz, ne tip bir ihtiyacı karşılıyorsunuz?
Momento 2010 yılından bu yana iş ortaklarına ve kullanıcılarına dijital çözümler sunan bir sadakat ve ödüllendirme sistemidir. Kısaca aktarmam gerekirse; şirketlerin çalışanlarına, müşterilerine ve paydaşlarına teşekkürüne aracılık ediyoruz. Türkiye’nin önde gelen firmalarının çalışanlarının, bayilerinin ve distribütörlerinin ödüllendirmesini yapıyoruz. İşin özünde kutlanmaya değer, yaşama dokunan her anı kutluyoruz. Bu yöneticisi tarafından takdir edilme de olabilir, fark yaratan çalışanların ödüllendirilmesi de olabilir, doğum günü kutlaması da olabilir. Momento olarak biz bu süreci yönetiyor ve bunlara yenilikçi çözümler üretiyoruz. Çözümlerimizle çalışanların gıdadan çocuk giyimine, teknolojiden yapı marketlere toplam 12 bine yakın üye işyerinde şirketler tarafından belirlenen limitler dahilinde alışveriş yapabilmelerini mümkün kılıyoruz. Bu kapsamda kurulduğumuz günden bu yana 650’den fazla şirketin 500 binin üzerinde çalışanına dokunduk ve şirketlerin çalışanına teşekkürüne aracılık ettik.
Bu işi yapmak istediğinize ne zaman ve nasıl karar verdiniz? Bu iş henüz plan aşamasındayken sizi heyecanlandıran yönleri nelerdi?
Kendim eski bir bankacıyım. Bankacılık çok güçlü olmakla birlikte yeniliklere ve değişime açık alanları da oldukça fazla olan bir sektör. Momento serüvenine de 10 yıl önce hangi noktalarda inovasyon gerçekleştirerek bu sektörü daha da geliştirebiliriz diye düşünerek başladım.
Nasıl bir sermayeyle yola çıktınız? Finansal açıdan sizi ilk destekleyenler kimlerdi? Bu işin büyüme süreci nasıl ilerledi?
Momento’yu 550.000 TL sermaye ile kurdum. Kendi birikimlerimin yanı sıra ailemin desteğiyle ilerledim.
Çalışma hayatınızda benimsediğiniz ilkeler nelerdir? Size ilham olan isim veya isimler kimlerdir?
Çalışma hayatımda benimsediğim en temel 2 ilke başkalarına alan tanımak ve pes etmemek diyebilirim. Ailemden hem özveriyi hem de her zaman bir şeyleri mümkün kılabileceğimi öğrendim. Dolayısıyla ilham aldığım kişiler arasında annem ve babam ilk sırada geliyor. Asla pes ettiklerini hatırlamıyorum. Hayatıma da aynı mantıkta devam ettim. Bu yüzden ne yapmam gerekiyorsa her zaman daha fazlası için çalıştım.
Yaptığınız işin Türkiye ve dünyadaki pazar büyüklüğü ve gidişatını nasıl görüyorsunuz?
Pandemi iş hayatında köklü bir değişimi beraberinde getirdi. Dünya genelinde şirketlerin çoğu hibrit çalışma modeline geçiş yaparken, iş gücü rekabeti de oldukça arttı. Yeni sistemde çalışan motivasyonunu, bağlılığını ve verimliliğini artırmanın yanında müşteri ve paydaş memnuniyetini sağlamak da büyük önem kazandı. Dolayısıyla şirketler hem çalışanlarının hem müşterilerinin hem de iş ortaklarının memnuniyetlerini işin merkezine alarak, geçmişte olduğundan çok daha fazla takdir ve ödüllendirme sistemlerine odaklanıyor.
Salgın süreciyle birlikte ödüllendirme sistemlerinde daha önce var olmayan teknoloji ve mobilya yardımı, fatura ödemeleri gibi yeni yan haklar gündeme geldi. Erzak kolisi, çikolata kutusu, çiçek, hediye çekleri, koçanları ve hediye kartları gibi fiziki hediyeler yerini dijital çözümlere bıraktı. Hem şirket ve çalışanların dijital ödüllendirme sistemlerine artan talepleri hem portal sistemlerinin hayatımıza girmesi ile de daha çok perakendeci dijital kod sağlamaya başladı. Geçmişte bireyler tarafından kullanılan dijital cüzdanlar günümüzde şirketlerin de ödüllendirme sistemlerine dahil ettiği bir çözüm olarak öne çıkıyor. Momento özelinde aktarmam gerekirse; Momento’nun dijital cüzdan olarak adlandırabileceğimiz portal çözümlerine talebin pandemi sürecinde 18 kat artış göstermesi de ödüllendirme sistemlerindeki dijital çözümlere yönelişin bir göstergesi niteliğinde.
Öte yandan çalışanlara dijital olarak dokunmak günümüzde bir tercih olmaktan öte zorunluluk haline geldi. Dijital çözümlere talep artarken, Momento olarak en başından bu yana dijital çözümlere odaklanan ve dijital çözümler sunan bizler çıtayı biraz daha yükselttik. Örneğin mobil uygulamamızın güncel versiyonunu pandemi sürecinde çalışanlarla buluşturduk ve anlık kullanıcı datamıza baktığımızda gördük ki kullanıcılar web üzerinden portal kullanımının neredeyse 3-4 katı kadar mobil uygulamayı tercih ediyor.
Mevcut ekonomik konjonktür şirketler için ara teşvikleri önemli kıldı. Ayrıca, ABD’de başlayıp tüm dünyayı etkisi altına alan “büyük istifa” ve “sessiz istifa” dalgalarının çalışan devir hızını artırmasıyla ödüllendirme sistemleri ve yan haklar yeteneklerin elde tutulması ve mevcut yeteneklerin korunması noktasında önemli bir araç haline geldi. Tüm bu gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda hem ödüllendirme sistemlerine hem de dijital çözümlere olan ilginin önümüzdeki yıllarda da katlanarak artacağını öngörüyorum.
Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de girişimcilik ekosistemi oldukça genç, aktif ve dinamik. Son yıllarda 1 milyar doların üzerinde değerlemeye sahip “unicorn” olarak ifade edilen girişimlerin yanı sıra değerlemeleri 10 milyar doları aşan “decacorn”lar da ses getirmeye başladı.
Her ne kadar dünya genelinde parasal genişleme süreci geride kalıp girişimlere yatırımlar baskılansa da bu sürecin esasında daha “seçici” bir yatırım ortamının alt yapısını hazırladığını düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde FinTech gibi var olan yapılara yeni soluk getiren, ihtiyaçlara çözüm getiren, ayağı yere sağlam basan girişimlere ilginin kesintisiz bir şekilde artacağına inanıyorum.
Son olarak Youthall Blog takipçilerine kariyer planlama, girişimcilik ve iş dünyası hakkında tavsiyeleriniz nelerdir?
İçinde olduğumuz dönemde risklerden bahsetmemek mümkün değil. Riskler giderek artıyor çünkü VUCA dünyasından geçiyoruz. Teknoloji hiçbir dönemde olmadığı kadar çok hızlı hareket ediyor. Siz yarını düşünmüyorsanız kesinlikle geçmişte kaldınız anlamına geliyor. Dolayısıyla planlı ilerliyor olmanız, çevik olmanız ve adaptasyon kabiliyetinizin de çok gelişmiş olması gerekiyor.
Bu hız bir diğer taraftan da artınız anlamına gelebiliyor. Bundan otuz kırk sene öncesinde milyar dolarlık bir şirket kurmak için ciddi bir sermaye, ciddi fiziksel alt yapılara ihtiyacınız varken, bugün teknolojinin hızı sebebiyle bunlar olmadan da çok önemli başarılar elde edilebiliniyor. Bir diğer deyişle, bugün bireyler olarak çok daha güçlüyüz diyebilirim. Yeter ki insanı odağımıza alalım ve çeviklik kaslarımızı güçlendirelim.
Bu anlamda gelecekteki fırsatları değerlendirmek adına önerim, insanı odağa alan yapılar kurmak olacaktır. Çok uzun olmayan bir vadede, şirketlerin sadece kar değil topluma yarattıkları toplam değer üzerinden başarılı olabilecekleri ve belki de sadece bu şekilde hayatta kalabilecekleri bir dünya düzeni olacağını öngörüyorum.
Hedeflerinize ulaşmak için ne yapmanız gerekiyorsa her zaman daha fazlası için çalışın. Bu yolculukta en önemlisinin kendinize yaptığınız yatırım olduğunu unutmayın. Daha berrak bir zihin ve daha yüksek enerji için kişisel gelişiminize odak koymayı ihmal etmeyin.
Zeynep Dağlı Kastro’ya bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire for Startups ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!