Humanspire #57 İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Genel Müdür Yardımcısı Berna Tuncel

Humanspire’ın yeni röportajında kariyerine Yapı Merkezi Holding’de başlangıç yapmak isteyenleri heyecanlandıracak bir sohbet ile karşınızdayız. Yapı Merkezi Holding İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Genel Müdür Yardımcısı Berna Tuncel’e merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.

Berna Tuncel’in kariyerinden kesitlere ve verimli tavsiyelerine yer verdiğimiz bu röportaj için keyifli okumalar dileriz!

Röportajın okuyucuları için kariyer yolculuğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?

İstanbul Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra, sırasıyla Marmara Üniversitesi’nde MBA ve ODTÜ’de İnsan Kaynakları Yönetimi programını tamamladım. 23 yıllık kariyer yolculuğumda, Türkiye, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgelerinde, farklı sektör ve kültürlerde insan kaynakları süreçlerinin yapılanması ve geliştirilmesine liderlik ettim. DuPont Kimya, Vodafone Telekom, STFA Holding, DHL Lojistik Global gibi…

Hem kendi alanında dünya lideri olan, hem de farklı endüstrileri tanımama vesile olacak çok değerli iş deneyimlerim oldu. Güney Afrika, Cenevre ve Mısır’da expat, yani yabancı çalışan olarak görev aldım. Şirketin İsviçre merkez ofisinde 35 ülkeden sorumlu İnsan Kaynakları Müdürü olarak görev aldım. Bu süre zarfında mesleğime ve kişisel gelişimime faydalı olacağı bilinci ile 6 Sigma Green Belt ve Yönetici Koçluk Sertifikalarını tamamladım. 2 sene önce Yapı Merkezi Holding bünyesinde, tüm grup şirketlerinden ve global projelerden sorumlu İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışmaya başladım.

23 yıllık tempolu yolculuğun ödülü ise bu sene, “Türkiye’nin En Etkin 50 CHRO” su arasında yer almak oldu diyebilirim. 46 Yaşındayım, evliyim ve 11 yaşında Zeynep isminde bir kızım var. Dinlenmek, düşünmek ve yeniden yaratabilmek için uzun yürüyüşler yapmayı, pilatesi, müzeleri ve bahçede çiçeklerimle ilgilenmeyi tercih ediyorum.


Çalışma hayatınızda benimsediğiniz ilkeler nelerdir?

Yaptığım, sonuçlandırdığım işlerin mutlaka üzerinde incelikle düşünülmüş, tasarlanmış, bütünün faydasına olabilecek nitelikte işler olması gerekir. Ekiple birlikte üzerine tartışıp, her açıdan faydası, riski, alternatif çözümleri düşünülmüş olmalıdır. Kaliteden ve işlerimizi zamanında tamamlamaktan ödün vermeden, yüksek sorumluluk bilinci ile her zaman çözüme odaklanarak çalışmak… Her zaman ulaşılabilir, adil ve şeffaf bir yönetici olabilmek şeklinde sıralayabilirim.

Yolculuk boyunca edindiğim deneyimler yeni ilkeler edinmemize sebep oluyor elbette. Bu paylaştıklarım benim açımdan olmazsa olmazlar diyelim. Dahil olduğum konularda pek seçici değilim sanırım, olamıyorum. 🙂 Öğrenme isteğim, çözüm sunma isteğim ile kendi uzmanlık alanımı hep genişleterek ilerledim. Şirketlerde sadece İK konularında dar bir alanda süreçlere dahil olmaktansa; yönetimle, işleyişle, kararlarla ilgili konulara da dahil olup, destek oldum, çözüm sundum ve böylelikle gelişme gösterdim diyebilirim.


Şirketinizde genç yeteneklere yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Üniversite etkinlikleri aracılığıyla bir araya geldiğimiz öğrencilerimizin iş dünyasına adaptasyonunu hızlandırmayı hedefleyen bir uygulama gerçekleştirdik. Uygulama teknik departman görüşmeleri ve İK mentorluğu olmak üzere 2 bölümden oluşmaktadır. Katılımcılarımızdan da süreçle ilgili %80’inin üzerinde yüksek bir memnuniyet skoru elde ettik.

Ek olarak, MT İşe Alım programımız var. Kariyer Gelişim Programı adı altında yeni mezun adaylarımız ile bir araya gelerek, hedefledikleri gelişim alanları üzerinden değerlendirme toplantıları akabinde istihdamlarını gerçekleştiriyoruz. 6 aylık Merkez Ofis oryantasyonları sürecinde, gelişim ve teknik kaslarının beslenmesi adına çalışmalarımızı yürütüyoruz. Oryantasyon sürecininin tamamlanması ile birlikte karşılıklı değerlendirme yaparak, ihtiyaca yönelik projelerimize transfer ediyoruz. Böylelikle Yapı Merkezi ailesine katılan yeni üyelerin, süreçlerimize daha hızlı adaptasyon ve kariyer yolculuklarında bilinçli reaksiyon gösterdiklerini değerlendirmelerimiz sonucunda gözlemledik.

Ayrıca güçlü bir staj programımız mevcut. Her yıl üniversitelerin organize etmiş olduğu kariyer günlerine katılım göstererek, öğrenciler ile bir araya geliyoruz. Aldığımız başvurular kapsamında bir stajyer değerlendirme sürecini başlatıyor, İK görüşmeleri ve değerlendirme merkezi uygulamalarından da yararlanarak, değerlendirmelerimiz ışığında stajyerlerimizi ailemize kazandırıyoruz. Staj süresince gerek İnsan Kaynakları ekibi gerek ise staj yaptığı bölümdeki teknik yöneticilerimiz ile stajyerimizin kariyer rotasının oluşumunu destekleme ve profesyonel iş hayatına adaptasyon noktasında görüşmelerimizi gerçekleştiriyoruz. Staj programının sonunda potansiyel öğrencilerimiz ile irtibatı sıcak tutarak, yeni mezun ihtiyaçlarımız noktasında yetenek havuzumuzdan yararlanıyoruz.


İyi bir yönetici olabilmek için bireysel başarının yanında iyi bir ekiple de çalışmanın önemli olduğunu söyleyebiliriz. Siz ekibinizde çalışacak ideal bir adayın nasıl biri olmasını istiyorsunuz?

Ben sadece kendi ekibime değil, şirketimize katılacak her çalışana öncelikle temel değerlere mutlaka dikkat ediyorum. Bu değerler iş yaşamından önce evlerimizde yetişirken ve eğitim hayatındayken edinilen değerler. Özetlemem gerekirse, güçlü bir etik anlayışı olan , sorumluluk sahibi, çalışkan, daima yapıcı iletişime sahip bir ekip arkadaşı olup olmadıklarına bakıyorum öncelikle.

Devamında ise işinde ve organizasyonda fark yaratacak bir potansiyeli var mı, bakış açısına yani bir vizyona sahip mi, olumlu bir enerjisi – başarmakla ilgili iç motivasyonu var mı, konularla ilgili nasıl karar alıyor, riski ve problemi nasıl yönetebilir… gibi yetkinliklerini mutlaka değerlendiriyorum.

Bu şekilde detaylıca değerlendirdiğimizde, o çalışan ile ne kadar ve nasıl yol alabiliriz , hangi alanlarda ekibe liderlik eder, hangi alanlarda benim onu desteklemem ve koçluk etmem gerekir buna da karar verebiliyorum.


Kariyerinizin başındaki kendinizle bugün bir araya gelme imkanınız olsaydı o günkü size neler söylerdiniz?

“Her şey mükemmel ve eksiksiz olamaz Berna, bazen konuyu veya problemi oluruna bırakmak, akışını izlemek gerekir. Hırpalanma bu kadar…” derdim sanırım.

Sevdiğim bir kitaptaki cümleden alıntı yapmam gerekirse; “Koşmayı bıraktığımız gün vardığımız gün. Aramayı bıraktığımız gün, bulduğumuz gün. Konuşmayı bıraktığımız gün, duyduğumuz gün.” Benim içimde hep devinim halinde, hep olmasına çabalayan, sonuçlandırmaya çalışan bir koşu var. O koşuyu bazen yavaşlatmak, durmak değil ama durulmak bünyeme iyi gelebilir. 😊

Başarısına aşık biri olmadım hiç. Hep şimdi sırada ne var, daha fazla ne öğrenip, yapabilirim dedim. Oysa ki insanın kendisini de takdir etmeyi, yaptıklarıyla gurur duymayı ve ara vermeyi denemesi, tazelenmek için iyi olur.


Youthall’u takip eden genç yeteneklere kariyer hayatlarında neler tavsiye edersiniz?

Bir şirkette uzun yıllar çalışmak, orada başarılar kaydetmek, bir “kıdem hikayesi” yaratmak elbette kıymetli. Fakat diğer taraftan, dışarıda inanılmaz bir iş dünyası akıyor, değişiyor, gelişiyor. Profesyonellerin kendi dönüşüm hikayelerini yaratabilmek için mutlaka farklı kültür ve sektörlerde, farklı ekiplerde, farklı yöneticiler ile çalışması gerektiğine inanıyorum. Bu şekilde sadece ilişki ve iletişim ağları kuvvetlenmiyor, ayrıca hayat deneyimleri renkleniyor, farkındalıkları artıyor, çoklu bakış açıları geliştirip esnek/çevik bir kişilik yapısına sahip olabiliyorlar. Bunu aynı şirket bünyesinde de yapabilirler. Aynı departman bünyesinde farklı konularda, projelerde çalışarak, ekiplere dahil olarak kariyer hikayelerini güçlendirebilirler. Sabit kalmak, aynı konuların içinde yer almak, hayatta hep aynı çözümleri sunmayı sağlar. Oysa ki, ihtiyacımız olan çoklu bakış açıları alternatifli çözümler.

Düşünmekten, merak etmekten, çözüm sunan kişi olmaktan asla vazgeçmesinler. Probleme değil, bu işin içinden nasıl bir çözüm ile çıkarız buna odaklansınlar daima. Elindeki kaynakları çok iyi kullanan, kendi yeterliliklerini çok iyi bilen, zamanında bayrağı kaldırıp yardım isteyebilen ve böylece ekip olarak başarıyı kutlayabilen bir profesyonel olsunlar. Ek olarak, olumlu ve yapıcı bir iletişim her şeyin başında geliyor. CV’nizde ne kadar şık okullar ve deneyimler yazarsa yazsın günün sonunda iş hayatına girdiğiniz andan itibaren kimleri biriktirdiniz, nasıl izler bıraktınız ekiplerinizde, onlara nasıl katma değer sağladınız, bunlar çok önemli değerler. Bu sebeple esasen iş arkadaşlıklarında kök salmayı gözden kaçırmasınlar.


Son olarak, sizin için faydalı olan ve genç yetenekler için de çok faydalı olacağını düşündüğünüz kitap, dizi, film, podcast vb. öneriniz var mı?

Okuduğum kitap türleri, makaleler, takip ettiğim sanat etkinlikleri ve podcast’ler dönemsel olarak farklılık gösterebiliyor. Sanırım o dönem neyi düşünmeye, anlamaya ihtiyacım varsa onlara yöneliyorum.

Son dönem Evrim Kuran’ın podcast’lerini dinliyorum düzenli olarak. İş dünyası, politika, sanat gibi her alana değinen, her konuyu tartışabilen bir podcast misyonu var. Bayrağı kaldıran, konulardaki farkındalığı ve çemberin dışından düşünmeye yönlendiriyor. Trafikte özellikle çok iyi geliyor diyebilirim..

Dizi olarak Succession adlı bir seriyi izledim. Bir aile şirketinin içinde bulunduğu durumlar, aile ilişkilerinin iş ilişkilerine ve iş ortamına etkisi, ofisteki krizlerin yönetim şekli gibi hayatımızın tam içinde yer alan aile, iş, kriz, siyaset, diplomasi konularının işlendiği müthiş bir seri.

Kitap olarak ise; Patrick Lencioni’nin Ekiplerin Beş Temel Aksaklığı ve Seth Godin’in Mor İnek kitabını okumuş olmama rağmen, yanımda tutar ara ara sayfalarında gezinirim. Şirketler, yöneticiler, kültürler değişse de iş dünyasında problemler benzer. Bu benzer problemlere farklı bakış açısı geliştirmek ve olduğunuz kültüre göre çözüm sunmak ise size kalmış…

Berna Tuncel’e bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!

Bir yanıt yazın