Humanspire #68 İnsan Kaynakları ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Levent Ercebeci

Humanspire’ın yeni röportajında kariyerine Hopi’de başlangıç yapmak isteyenleri heyecanlandıracak bir sohbet ile karşınızdayız. Hopi İnsan Kaynakları ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Levent Egemen Ercebeci’ye  merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.

Levent Egemen Ercebeci’nin kariyerinden kesitlere ve verimli tavsiyelerine yer verdiğimiz bu röportaj için keyifli okumalar dileriz!

Röportajın okuyucuları için kariyer yolculuğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?

1997 yılında Hacettepe Üniversitesi Hidrojeoloji Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. İş hayatıma Garanti Bankası’nda başladım. Lojistik ve turizm sektörlerinde Arıkanlı Holding ve Silkar Turizm Grubu’nda İnsan Kaynakları, Kalite Yönetimi ve destek süreçler konularında yöneticilik yaptım. Uluslararası alanda ise ISS Türkiye ve Affinion International’da üst düzey yönetici olarak görev aldım. 

Boyner Grup’taki hikayem ise 2012 yılında Back-up ile başladı. Burada yaklaşık üç yıl İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı olarak çalıştım. 2015 yılında online ve fiziksel alışverişte bir icat olarak gördüğümüz Hopi’nin kullanıcıyla buluşmasından önce ekibe dahil oldum. Bu tarihten itibaren de İK ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı olarak şirketin İnsan Kaynakları, Eğitim, İdari İşler, Müşteri İlişkileri ve Operasyon fonksiyonlarından sorumluyum. 

Ayrıca, EMCC (Avrupa Yönderlik ve Koçluk Derneği) Akredite Mentoruyum. Lominger Leadership Architect sertifikasına sahibim. Bu konuda kurum içi ve kurum dışında farklı projelere de destek veriyorum. 


Çalışma hayatınızda benimsediğiniz ilkeler nelerdir?

Bir Boyner Grup şirketi olarak Hopi’nin insan kaynakları ilke ve prensiplerinde Grup kültürünün etkisi yadsınamaz. 

Hopi’yi bir iş veren markası olarak farklı kılan en temel özelliği aldığımız her kararda, ilk değerlendirdiğimiz kriterin öncelikle eşitlik ve adalet ilkelerine uygun olup olmadığıdır.  Start-up ruhu bu kültürün üzerine inşa edilince ortaya kapsayıcı, değişken, kuralcıdan çok sorgulayıcı ve çeşitliliğe önem veren bir kültür çıkıyor.

İnsan kaynakları yönetimimizde yasal gereklilikler dışında keskin kurallar yok. Unvanlardan bağımsız kararların birlikte alındığı, demokratik bir ortam sunuyoruz.  

Yaptığı işi sürekli sorgulayan ekipler, ani değişimlere de çok daha hızlı ayak uyduruyor. Günümüzün en önemli iki yetkinliği çeviklik ve değişime uyum sağlayabilmek. Hopi’de her işimizde bu kriterlere uymaya özen gösteriyoruz.

Ayrıca zamanında ve her koşulda geri bildirim sürecinin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Örneğin, Hopi’de her ay departmanlarla “Nasıl Gidiyor?” adını verdiğimiz yarım saatlik toplantılar düzenliyoruz. Bu toplantılarda katılımcıların önerilerini, taleplerini ve görüşlerini alırken, işlerini yaparken karşılaştığı engelleri konuşuyoruz. Bu toplantıların çıktılarını mutlaka değerlendiriyor ve ilgililerle gerekli aksiyonları alıyoruz. Bu model, İnsan Kaynaklarını her zaman tüm fonksiyonların yakınında tutmak için son derece kıymetli… Bu toplantılar sonrasında çizdiğimiz ve duyurduğumuz ve işimizi kolaylaştıran pek çok süreç oldu.

Hopi’de mutlu ve eğlenerek çalışılabilecek bir ortam oluşturmak bizim için çok önemli. Böyle bir atmosferin hepimiz için daha yaratıcı ortamlar yarattığına inanıyoruz. İşe alım sürecinde en doğru yeteneği bulmak kadar, onlarla uzun yıllar birlikte çalışabilmek için de benzersiz bir çalışan deneyimi yaratmak ve kariyer gelişimlerini destekleyecek imkanlar sunmak da önemli. Diğer taraftan adayın, artık sadece en iyi ekonomik faydayı sağlayan değil, mutlu olabileceği, yaratıcılığını kullanabileceği, gelişimine destek olacağı şirkette de çalışmayı tercih ettiğini biliyoruz.


Şirketinizde genç yeteneklere yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Biz çalışanlarımızı belli yetenek standartları altında değerlendirmiyoruz. Çünkü kuşak, yaş ya da cinsiyetten bağımsız her birini benzersiz ve farklı birer yetenek olarak görüyoruz. Jenerik İK terimlerine sıkışıp kalmak, çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerimize de uygun değil. 

Diğer taraftan bize göre yetenek sadece doğuştan gelen becerilerimizden ibaret değil. İşin içine deneyim, eğitim ve kariyer yolculuğunda çalışanlarımıza eşlik eden mentorluk sistemini de dahil ederek her biri eşsiz olan yeteneklerimizi destekliyoruz. Bunu, puzzle’ın parçaları gibi birbirini tamamlayan güçlü bir ekip yaratmak için en önemli aksiyon olarak görüyoruz. 

Çok zengin bir eğitim kataloğumuz var. Sunduğumuz demokratik ortam Hopililerin eğitimlerini de kendilerinin seçmesine imkan veriyor. Diyelim ki katalogda olmayan bir eğitim talebi oldu, belli kriterleri karşıladığı takdirde o konuda da çalışanımızı destekliyoruz.

Hopi’de sürekli öğrenme ve gelişim ortamı var. Stajyerlerimizin Hopi deneyimlerinin, kariyerlerini şekillendiren bir öğrenme ve keşif yolculuğuna dönüşmesini hedefliyoruz. Bu nedenle, uzun dönem staj programıyla başlayarak part-time ve full-time çalışma modellerine geçişlerini destekliyoruz. 

Ayrıca, Genç Hopililerin perspektiflerini iş süreçlerimize dahil etmek amacıyla Genç Hopi buluşmaları düzenliyoruz. Bu toplantılar bize farklı fikirleri dinleme ve onların bakış açılarını daha iyi anlama fırsatı sunuyor. 


İyi bir yönetici olabilmek için bireysel başarının yanında iyi bir ekiple de çalışmanın önemli olduğunu söyleyebiliriz. Siz ekibinizde çalışacak ideal bir adayın nasıl biri olmasını istiyorsunuz?

Evet, iş dünyasında bireysel başarılar kazanılabilir ama bizim için başarı kesinlikle bir ekip işi. Bu yüzden ekibimize katılacak her bir adayın kendine güvenen sorumluluk sahibi, iş birlikçi, öğrenmeye açık, yenilikçi, fark yaratmayı seven ve cesur olmasını önemsiyoruz. Aynı zamanda kendini geliştirmek için erkenden yola çıkan kişiler işe alım süreçlerinde bir adım öne çıkıyor. Henüz eğitim sürecinde kendisine güvenilir ve doğru bir networking oluşturan ya da staj çalışmalarıyla tecrübe edinen yetenekler iş dünyası ve sektörümüz için de ideal birer aday oluyor. 


Youthall’u takip eden genç yeteneklere kariyer hayatlarında neler tavsiye edersiniz?

Gençlere tavsiyem herhangi bir kalıp içine sıkışıp kalmamaları. Ayrıca kariyerlerini, hayatlarını planlarken öncelikle ‘ne yaparsam mutlu olurum’ ve ‘ben ne istiyorum’ sorularına yanıt vermeleri. 


Son olarak, sizin için faydalı olan ve genç yetenekler için de çok faydalı olacağını düşündüğünüz kitap, dizi, film, podcast vb. öneriniz var mı?

Kendimizi geliştirmek için bize yol arkadaşlığı eden her bir kitap, dizi ve/veya film  yeni bir dünya anlamına geliyor. 

İlla bir adres göstermem gerekirse, gençlere önerebileceğim 2 kitap var. Ufuk açıcı olduğunu düşündüğüm bu kitaplardan biri Boyner Yayınları’ndan çıkan Alex Banayan imzalı Üçüncü Kapı. 

Henüz iş hayatına adım atmamış olanlar için önerim ise Işıl Taysever ve İdil Türkmenoğlu’nun Torpil Değil Networking Kitabıdır.

Levent Egemen Ercebeci’ye bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!

Bir yanıt yazın