Hangimiz sabahları uyanınca alarmı beş dakika daha ertelemiyor? Ya da hangimiz spor yapmak için hep bir sonraki Pazartesi’yi beklemiyor? Doğrusu; Ödevleri, işleri, sunumları, toplantıları ve daha birçok şeyi hepimiz zaman zaman erteliyoruz.
Erteleme başka ertelemeyi beraberinde getiriyor. Zincirleme kaza gibi bir durum ortaya çıkıyor. “Yarın halledeceğim.” derken o gün hiç gelmiyor, böylece vakit daralıyor. Hiçbir şeye yetişemediğimiz kısır bir döngünün içine giriyoruz. Bu kısır döngü, en sonunda bizleri mental olarak da etkilemeye başlıyor. Uykumuzu feda ediyoruz, stres yapıyoruz veya kendimize vakit ayıramayarak bu döngünün içinde kayboluyoruz.
Peki, bunun nedeni nereden kaynaklanıyor ve bir çözüm yolu var mı?
Elbette var.
İlk çözüm yolu, neden ertelediğinizi fark etmekten geçiyor. Sürekli ertelediğiniz bir durumu düşünün mesela. Neden erteliyorsunuz? O işi yapmanıza engel olan ne? Sizi strese sokacak bir ödev olabilir mi mesela? Belki de o ödevden değil, o ödevin sizde yaratacağı duygudan kaçıyorsunuzdur. Bu noktada o duygunun üzerinde çalışmak fayda sağlayabilir.
Erteleme problemi aslında bir öz disiplin meselesidir.
Eğer bu disiplini içimizde bir yerlerde oturtamadıysak ilkel yanımız dümeni ele alıyor. Spora gideceğimiz zamana, ders çalışacağımız zamana o karar veriyor. Eğer bu öz disiplini geliştirebilirsek erteleme eğilimimiz de azalma gösteriyor.
Küçük adımları küçümsemeyin!
İşler, ödevler birikmiş. Her biri kocaman bir dağ olmuş! Panik yok, hemen iş bölümüne başlayın. Hangi iş ne zamana yetişecek, o iş için nasıl bir yol izlemeliyim gibi sorulara yanıt vererek bir plan yapın. O planda işi küçük parçalara bölerek ilerlemeye devam edin. Adım adım ilerledikçe hem motivasyonunuz artacak hem de başlamış olmanın verdiği güvenle devam etmek isteyeceksiniz.
Kendinizi koşullandırmayın!
Spora başlamak istiyor ama bir türlü “Vakit bulamıyorum.” diyerek erteliyor musunuz? Ertelediğiniz şey spor olmayabilir. Sonuca çok fazla odaklanıyor olabilirsiniz. “Spordan fayda alacak mıyım?”, “Beni tatmin edecek mi?” ve daha nicesi. Sonucu düşünmek o sürecin tadını çıkarmanıza da engel olacak ve böylece keyif alamayacaksınız. Yalnızca tadını çıkarmaya odaklanmayı deneyin.
Sizi ne harekete geçirir?
Derin bir nefes alın ve büyük resmi görmeye çalışın. O işte, o ödevde, o derste sizi ne harekete geçirir? İlginizi çeken en ufak şeye sarılın ve bunu içsel motivasyonunuza yöneltin.
Sizi motive eden insanlarla vakit geçirin.
Sizi motive eden ve her daim size inanan insanlarla vakit geçirmek sizi şikâyet etmek yerine inisiyatif almaya davet edecektir. Böylece yerine getirmeniz gereken sorumluklar artık size kocaman bir dağ halinde görünmeyecektir.
Bundan yıllar önce söylendiği gibi: “Tebdil-i Mekânda Ferahlık Vardır.”
Bir mekan değişikliği size olumlu yönde fayda sağlayabilir. Örneğin; yazmanız gereken bir makaleyi bir kafede yazmayı deneyin. Sandığınızdan daha çok verim alabilirsiniz.
Siz de bu yöntemlerden dilediğinizi uygulayarak erteleme probleminize çözüm bulabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Kalıplara Sıkışmadan Kişisel Gelişim: Nasıl Planlı Olunur?
Youthall’u takip et iş ve staj ilanlarını da kaçırma!
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.