Dünyanın en popüler dil öğrenme uygulamalarından biri olan Duolingo, geçtiğimiz günlerde oldukça dikkat çekici bir sessizliğe büründü. TikTok ve Instagram hesaplarında daha önce paylaştığı tüm içerikleri silen platform, yalnızca “gonefornow123” yazılı bir açıklama ve birkaç emoji ile ortadan kayboldu. Bu ani ve gizemli karar, sosyal medyada büyük bir merak uyandırırken, kullanıcılar arasında spekülasyonlar hızla yayıldı.
Bu sessizliğin arkasında yatan neden kısa sürede ortaya çıktı. Duolingo CEO’su Luis von Ahn, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamayla şirketin “AI-first” yani yapay zekâ öncelikli bir stratejiye geçeceğini duyurdu. Bu strateji kapsamında, içerik üretiminden işe alıma kadar birçok alanda yapay zekanın devreye alınacağı ve insan gücüne olan ihtiyacın azaltılacağı belirtildi. Özellikle otomatikleştirilebilecek işlerde çalışanların işten çıkarılabileceği yönündeki mesajlar, kullanıcılar arasında büyük hayal kırıklığı yarattı.
Duolingo’nun yıllardır sosyal medya üzerinden kurduğu samimi ve mizahi iletişim dili, markayı kullanıcılar için sıradan bir uygulamanın ötesine taşımıştı. Bu nedenle yapay zekânın ön plana çıkması, markanın “insani” yüzünü kaybedeceği endişesiyle yoğun eleştiri aldı. TikTok’ta paylaşılan içeriklerin altı, Duolingo’nun karakteristik mizahını ve çalışanlarının emeğini özleyen kullanıcıların yorumlarıyla doldu.
Şirketin sessizliğini bozan ilk hamle ise 20 Mayıs’ta paylaşılan ilginç bir video oldu. “Exposing Duolingo” başlıklı bu videoda, siyah kapüşonlu, üç gözlü bir Duo maskesi takan bir karakter, Duolingo’nun sosyal medya ekibinin yaratıcılığının şirket içi stratejilerle bastırıldığını ima etti. Videonun açıklamasında yer alan “Duolingo asla komik değildi. Biz komiktik.” ifadesi, markanın sosyal medya ekibinin tepkisini sembolik bir dille ifade ettiğini düşündürdü.
Tüm bu gelişmelerin ardından bir Duolingo sözcüsü, Adweek’e verdiği röportajda yaşananları “deneysel bir yaklaşım” olarak tanımladı. “Bazen en iyi şekilde ses getirmek için önce kaybolmak gerekir,” diyen sözcü, şirketin bu geri çekilme ile sosyal medya stratejisinde yeni bir yol aradığını ima etti.
Ancak kullanıcı tepkileri hala ikiye bölünmüş durumda. Bir kısım, Duolingo’nun yenilikçi ve teknoloji odaklı yaklaşımını desteklerken; diğerleri, özellikle uygulamanın uzun süredir takipçisi olan kullanıcılar, yapay zekanın bu kadar merkezde olması fikrinden rahatsızlık duyuyor. İnsan emeğinin yerini algoritmaların alması, şirketin samimi marka kimliğini tehdit ediyor olabilir. Duolingo’nun yapay zekaya yönelmesi sadece bir içerik üretim stratejisi değil; markanın gelecekte nasıl bir kimliğe sahip olacağına dair bir kırılma anı olarak da değerlendirilebilir.