Hızla gelişen teknolojinin yararları kadar zararlarının da olduğu aşikar. Bu zararlar arasında çağımızın en büyük sorunlarından “Doğru bilgiye ulaşmak”, toplumun yeteri kadar önemsemediği bir başlık olarak karşımıza çıkıyor. Doğru bilgiye ulaşmanın temelinde ise doğru kaynağa ulaşmak yatıyor. Günümüz internet çağında doğru kaynağı seçip seçmediğinizi anlamak için temel birkaç yöntem mevcut. Bugünkü yazımda sizler için bu yöntemleri paylaşıyor olacağım.
Doğru Kaynak
Bir bilginin ya da haberin ne derecede doğru olduğunu anlamak için kaynağına bakmak en önemli unsur. Bu noktada bilgi ya da haberin kaynağı olan kişi hakkında ne iş yaptığı, ne zamandır yaptığı, daha önce bu alanda örneklerinin olup olmadığı gibi bireye indirgeyebileceğimiz soruları yöneltmek oldukça önemli. Tabi ki bunlarla sınırlı kalmak doğru bir yaklaşım değil çünkü bilginin ya da haberin kaynağı olan kişiyi her ne kadar doğrulamış olursanız olun aracı kişi, kişiler ya da kurumlar doğru olan kaynağı yanlış biçimde iletiyor veya manipüle ediyor olabilir. Bu noktada en iyi senaryo güvenilirliğine inandığınız siteleri tercih etmek olacaktır.
Verilerin Tutarlılığı
Verilerin tutarlılığı noktasında dikkat edilmesi gereken en önemli husus bilgilerin gerek sayısal gerek sözel dayanaklarının olması. Bunu biraz açmak gerektiğinin farkındayım o yüzden bir örnekle anlatayım. Diyelim ki bir anket üzerine internette araştırma yapıyorsunuz. Sonuçlara arasında size en doğru bilgiye sağlayacak anket, en çok veri girişine sahip olan olacaktır. “İstanbul halkı en çok hangi tarihi noktaları ziyaret ediyor?” anketini ele alacak olursak verimli bir sonuç için tutarlı sayıda bireyle anketi hazırlamış olmak gerekiyor. Verilerin tutarlılığı noktasındaki bir diğer etken, uzman görüşleri. Kaynak kişinin sunmuş olduğu bilgiler ikinci bir kimse tarafından(uzman, bilir kişi) onaylanıyor mu? Örneğin ekonomik şartlar hakkında araştırma yapan ve bunu toplumla paylaşan bir gazeteciyi ele alalım. Kişinin, ekonomist kimselerce bilgilerinin doğruluğunun inkar ediliyor olması sizin için bir kıstas olmalı. Bu gibi örnekler “Bilir kişilerce verinin onaylanması” durumuna güzel bir bakış açısı sunuyor. Verilerin ve içerik üreticilerinin tüm bu kriterlere uygun olması bazı noktalarda yeterli olmayabilir. Bu durumlar arasında verileri elde ettiğiniz internet ortamının (sitelerin, uygulamaların, kanalların) taklit yolu ile bir başka kişi veya kurumun yerine güncel olmayan bilgileri paylaşıyor olması bir hayli mümkün. Bu tür durumlar için ise alınabilecek en iyi korunma yöntemi sitelerin uzantılarına, “Hakkında” ve “Bize ulaşın” kısımlarına dikkat etmek olacaktır.
Kısaca araştırdığınız bilgileri kimin yazdığına, ne zaman yazdığına, ne zaman paylaştığına, bilir kişilerce onaylanıp onaylanmadığına, kimin ya da hangi aracı kurumun bu bilgiyi paylaştığına, paylaşılan platformun taklit edilip edilmediğine lütfen dikkat ediniz.