Bilginin en büyük güç olduğu çağımızda uygarlık tarihinde bizden önceki kuşakların biriktirdiği bilgi, deneyim ve araştırmaların ürünü olan kitaplar bizi farklı dünyalara götürmenin yanı sıra duygu, düşünce ve duygularımızı doğru şekilde şekillendirebilmemize yardımcı olmaktadır. Okuma eylemi ile okunan olayları düşünerek metinde geçen kişi ve yerleri zihnimizde kaydederek ve olaylar arasında bağ kurarak zihnin sürekli canlı tutulmasına katkı sağlamakla beraber iyi ve kötü kavramlarını ayrıştırabilir, ruhu besleyebilir aynı zamanda empati duygusu kazanabiliriz.
Günlük hayatta kişisel meselelerle meşgulken daha önce deneyimlemediğimiz bir duygu ve durumla karşılaştığımızda zihnimizde ve bedenimizde gerçekleşenleri anlamak zor olabilir. Peki, okumakta olduğumuz kitabın karakterlerini özümseyerek gerçekleşenleri anlayabileceğimizi, duygusal sorunlarımızla başa çıkabileceğimizi biliyor muydunuz? Kitap okuyarak tedavi olabilir miyiz? Sanatla terapinin birleşiminden ortaya çıkan bibliyoterapi metodu nedir? Gelin bu gibi soruların cevaplarına yakından göz atalım.
Bibliyoterapi Nedir?
Bibliyoterapi, geleneksel terapi yöntemlerinin aksine kitaplar ve diğer literatür türlerini kullanarak bireylerin ruh sağlığını destekleyen terapötik bir yaklaşımdır. İyileşme sürecini kolaylaştırmaya ve terapötik hedeflere ulaşmaya yardımcı olmak amacıyla okuma kavramı, birçok tedavi yaklaşımında kullanılan ortak bir stratejidir. Doğru zamanda, doğru insanı, doğru kitapla buluşturma mantalitesi ile ilerleyen bibliyoterapi, kitapta geçen karakterler ile kendimizi özleştirerek ve sorunların çözümünde farklı perspektiflerle yaklaşarak problemlerin üstesinden gelme metoduyla ilerlemektedir.
Bibliyoterapi, insanların duygusal sorunlarını aşabilmelerinde, yaşamlarındaki değişikliklere adapte olabilmelerinde ve akıl hastalıklarının tedavi süreçlerinde bireylere bilgi, destek ve rehberlik sağlamak amacıyla kullanılan bir terapi metodudur. Sanatla terapinin entegresinden meydana gelen bibliyoterapi literatürde bireylerin hayatlarında etkili değişim üretebilmeleri, kişilik büyüme ve gelişmesini teşvik etmek amacıyla kullanılmaktadır.
Okumak herkes için faydalı olsa da uzmanların açıklamalarına göre bibliyoterapi metodu özellikle aşağıda yer alan sorunların çözümünde fayda sağlıyor.
- Anksiyete
- Depresyon
- Madde bağımlılığı
- İlişki problemleri
- Varoluş sorunları
- Yeme bozuklukları
Bibliyoterapinin tarihçesi
“Biblion” ve “therapeo” kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelen bibliyoterapi kelimesi Yunan dilinden gelmektedir. “Bilgi ile iyileşme” anlamına gelen bibliyoterapi terimi ilk olarak 1916 yılında sözlüğe girmiş olup Birinci Dünya Savaşı sonrası hastane kütüphanelerinde tedavi yöntemi olarak uygulanmaya başlanmıştır. Antik Yunan Teb Kütüphanesi’nde bulunan bir yazıtta “İnsan Ruhunun İyileştiği Yer” yazdığı bilinmektedir.
Peki, her yaştan insanın kendisini anlamasına olanak sağlayan bu metodun tedavi süreci nasıl gerçekleşiyor? Gelin birlikte inceleyelim.
Bibliyoterapi Evreleri
Bibliyoterapi üç evrede gerçekleşmektedir.
1. Evre: Özdeşleşme ve Yansıtma
Bu evre, bireyin kitabın olay örgüsünü kavrayarak karakterle benzer ve farklı yönlerini keşfetmesi şeklinde gerçekleşir. Evrede danışman ve danışan arasında görüş paylaşımları gerçekleşerek sorunlara farklı bakış açılarıyla yaklaşılması amaçlanır.
2. Evre: Katarsis
Bu evre, danışanın içselleştirdiği duygularını ifade etmesi sağlaması ile katarsis yaşaması şeklinde gerçekleşir. Danışan bu evrede anlamlandıramadığı duygularını tanıyarak değerlendirir ve baş etme stratejileri geliştirir.
3. Evre: İç görü ve Bütünleşme
Bu evre, danışanın sorunlarını kabul ederek nedenlerine kafa yorması ve çözüm üretme stratejileri geliştirmesi ile bilgi ve tecrübe edindiği evredir.
Bibliyoterapinin temel amaçları:
- İç görü sağlamak
- Sorunlar hakkında tartışmaya teşvik etmek
- Bilgi sağlamak
- Gerçekçi çözümler sunmak
- Yeni değer, tavır ve tutumlar sağlamak
- Diğer insanların da benzer sorunlara sahip olduğu konusunda farkındalık yaratmak
- Benlik duygusunu genişletmek
Bibliyoterapi; günlük hayatınızda karşılaştığınız problemleri ele almak için stratejiler geliştirmenize, problem çözme becerilerinizin gelişmesine ve öz farkındalığınızın artmasına yardımcı olur. Belirli literatür parçalarını okumak ve okuduklarınız hakkında bir danışmanla konuşmak yeni bakış açıları kazanmanıza, zor bir geçmiş veya üzücü semptomları anlamlandırmanıza olanak sağlayarak geleceğe daha umutlu bakmanıza yardımcı olabilir.
Bibliyoterapi metodunu kullanmak için bir uzmanla görüşmenizi önermekle birlikte hayata farklı pencerelerden bakabilmenizi sağlayacak birkaç kitap önerisine aşağıda yer vererek iyi günler diliyorum!
- Salman Akhtar – Acının Kaynakları
- Ursula K. Le Guin – Anlatış
- Almudena Grandes – Dünya Coğrafyası Atlası
- Robert M. Pirsig – Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı
- Horacio Quiroga – Aşk, Delilik ve Ölüm Öyküleri
- Jeanette Winterson – Sanat Başkaldırır
- Philip Roth – Ölen Hayvan
- Paulo Coelho – Simyacı
- Umberto Eco – Budalalıktan Deliliğe
- W. Somerset Maugham – İnsanın Esareti
- Herman Hesse – Siddharta
- Tom McCarthy – Saten Ada
- Michael Tomasello – İnsan İletişiminin Kökenleri
- Haruki Murakami – Gerçeklik ve Gerçeküstü Arasındaki Sınır
- George Orwell – Savaş Günlükleri
- Paul Auster – 4321
- Mel Tregonning – Küçük Şeyler
İlginizi çekebilir: UX/UI nedir? Nelere dikkat edilmelidir?