İnsanlık, doğuşundan itibaren zihinsel anlamda güçlü bir varlık olarak dünyaya geliyor. Bu zihinsel düşünce kullanımının nesiller boyunca kullanımının azalması bireyler için olumsuz şartlarla mücadele etmede zorluklar çıkarıyor. Bu nedenle derin düşünme tekniklerinin yaygınlaştırılması hem zihinsel hem de fiziksel ihtiyaçlarımızı karşılayabilmemiz için oldukça önemli. Yaşamımızın her anında; korku, üzüntü, kaygı ve anksiyete gibi duygular bizi sıklıkla olumsuz düşüncelere yöneltiyor. Geçmişte yaşadığımız kaygı durumları, talihsizlikler ve gelecekte oluşacak gerçekleşmemiş senaryolar, bulunduğumuz şimdiki zamanı yaşamımızı daha da zorlaştırıyor. Elbette geçmişten ders çıkarabilmek veya geleceği geçmişteki deneyimlerden yola çıkarak şekillendirmek bizler için oldukça önemli. Burada bize zarar veren durum, geçmişe saplanıp bu düşüncelerden soyutlanamamak ve “anı’’ kaçırmak. Son zamanlarda özellikle psikoloji alanında teknik tedavi yöntemi olarak da kullanılan ‘’mindfulness’’ kavramı bizlere anda kalabilmeyi öğreten bir kavram.
Türkçe karşılığı olarak ‘’bilinçli farkındalık’’ anlamına gelen “mindfulness”, bulunduğumuz zamanın farkına varabilme, şimdiki an ile temas edebilme ve bu anda olup bitenleri belirli tutumlar içinde yargılamadan ele alabilme olarak tanımlanabilir. Peki, anda nasıl kalırız? Şimdiki zamanın farkına nasıl varırız? Şimdiki zamanımıza geçmişteki ve gelecekteki kaygılarımızdan soyutlanarak nasıl odaklanırız? Bu sorduğumuz tüm sorulara aslında Tara Brach’in bir cevabı var.
Tara Brach’in Rain Meditasyonu
Rain derin düşünme tekniğinin sahibi Amerikalı psikolog ve yazar Tara Brach, aynı zamanda Washington DC Insight Meditasyon Topluluğunun da kurucusu. Rain tekniği aslında 20 senedir İç görü Meditasyonu öğretmeni Michele Mcdonald tarafından da kullanılan bir teknik. Bu teknikte Tara Brach’in yapmış olduğu aktarımlar ve öz şefkat kavramını da teknik içerisinde yerleştirmiş olması özellikle vurgulanması gereken nokta. Rain tekniği, fark etme (recognize), izin verme (allow), inceleme (investigate) ve öz şefkat (nurture) aşamalarından oluşuyor.
İlk aşama: Fark etme – Recognize
Bu aşamada bir durum veya olgu üzerine düşünürken ‘’Şu anda içimde hissettiğim duygu nasıl bir duygu?’’ veya ‘’Şu anda zihnimde en çok hangi duygular bulunuyor?’’ gibi düşüncelere odaklanıyoruz. Zihnimizdeki ve bedenimizdeki olan bitenin farkına varabilmek adına bu aşamada en az bir dakika bu düşünceler üzerine yoğunlaşıyoruz.
İkinci aşama: İzin verme – Allow
Bu aşamada zihnimizdeki düşüncelerin o an orada bulunmasına odaklanıyor ve yargılamadan olduğu gibi duyguları ve durumları kabul ediyoruz. Örneğin meditasyon yaptığımız anda belirli bir kaygı içerisindeysek o kaygının zihnimizde bulunmasına izin veriyor ve bu kaygının bizim üzerimizde yarattığı hislerini kabulleniyoruz. Bu aşamada, zihnimizdeki durumu olduğu gibi herhangi bir yargılama olmaksızın düşünmeye çalışıyoruz.
Üçüncü aşama: İnceleme – Investigate
Bu aşamada daha önceki deneyimlerimiz, duygularımız ve ruh halimiz üzerinde duruyoruz ve bu olgularla ilgili kendimize sorular sormaya başlıyoruz. Kendimize ‘’Bu durum duygusal olarak bana ne kazandırdı? (Korku, kaygı, mutluluk, üzüntü)’’, ‘’Vücudumun hangi bölgesinde bu duyguyu daha ağır hissediyorum?’’ ya da ‘’Bu duyguları hayatımın geçmiş bir döneminde de yaşadım mı?’’ gibi sorular sorarak durumu daha detaylı olarak ele alıyoruz.
Dördüncü aşama: Öz şefkat – Nurture
Dördüncü ve en sonuncu bu aşamada meditasyonumuz süresince artık daha olumlu, güzel ve bize iyi hissettiren olguları hayal ediyoruz. Tara Brach’in özellikle de öz şefkat üzerine ayırt edici nitelikteki çalışmaları bize bu son aşamanın önemini özellikle vurguluyor. Mutsuz olduğumuzda, yara aldığımızda veya tüm vücudumuzun olumsuz duyguların altında esir olduğunu hissettiğimizde, kendimizi iyi hissettiren ve benliğimizi tanımamızı sağlayan bir duyguyu hayal etmemiz gerekiyor. Bu aşamada önemli olan hayal etmek. Örneğin parkta köpeğini gezdiren küçük bir çocuk sizin mutlu olmanızı sağlıyorsa veya arkadaşlarınızla sarılmak size iyi geliyorsa bu tür durumları bu aşamada hayal etmek gerekiyor. Bu tür durumları hayal etmek, bize hangi duygunun ve durumun şefkatinin iyi gelebileceğini veya zihnimizi rahatlatabileceğini anlamamızı sağlıyor.
Sonuç olarak kaygılarımızdan, korkularımızdan ve üzüntülerimizden dolayı çoğu zaman bir noktada saplanıp kalıyor ve bulunduğumuz dünyada kaybolup gidiyoruz. Bu nedenle Rain Tekniği, bizler için kaygımızı anlamamıza, durumu fark etmemize ve durumu olduğu gibi kabul etmemize yarayan oldukça değerli bir teknik.
İlginizi çekebilir: Instagram Diğer Sosyal Medya Platformlarını Taklit Mi Ediyor?