Son iki yılda çalışma biçimimiz, hayatın ve şirketlerin işleyişi kadar değişen hiçbir şey yok. 2021 yılı, pandeminin etkisi ile tam uzaktan çalışmayı, sayısız karantina ve sağlık endişelerini sürdürürken insan kaynaklarını yeniden icat ettiğimiz bir yıl oldu. 2022 yılında ise yeniden normal hayata dönüşle birlikte İK departmanının bulunduğu ortama nasıl değer katabileceğinin sınırlarını zorlamak önemli konular arasında başı çekti.
Kariyerini İK departmanında şekillendirmek isteyenler, iş dünyasındaki trendlerden haberdar olmak ve bu trendlerden nasıl faydalanabileceğini keşfetmek isteyenler için bu içeriğimizde 2022’de öğrenilen İnsan Kaynakları trendlerini derledik. Keyifli okumalar!
Trend 1: Birden fazla geleceğe hazırlanmak
Dünyanın giderek öngörülemez hale geldiği göz önüne alındığında, işlerin de geleceği esnek ve belirsizdir. Bununla birlikte çalışanların zaman geçtikçe daha çok talep ettikleri konulardan birisi nerede, nasıl ve ne zaman çalıştıkları konusunda daha fazla esnekliktir. Bu talebi karşılamak için ise hem şirketler hem de İK departmanı daha çevik, dayanıklı ve esnek olmayı öğrenmek zorundadır. Birçok şirket, kendisini yeniden icat etmek zorundayken farklı senaryolara karşı tedbirli ve hızlı tepki verecek kadar çevik olmadıkça, bu hızlı ve tempolu gerçeklikte hayatta kalmaya çalışırken oldukça zorlanacaktır. Bu sebeple İK departmanının, hem birden fazla geleceğe hazır olması hem de bulunduğu şirketin ve ötesindeki dünyanın nabzını tutabilmesi gerekmektedir.
Trend 2: İnsan Kaynakları Teknolojisi Hiç Olmadığı Kadar Önemli
İK teknolojisi hızla değişip ilerlerken İK profesyonellerinin teknoloji konusunda çok daha bilgili olmaları, algoritmaların temellerini anlayabilmek için dijital yeterlilik geliştirmeleri gerekecektir. Çünkü operasyon ve yetenekleri yönetirken istemeden de olsa teknolojiyi kötüye kullanan şirketlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Uber’in yüz tanıma uygulaması özelliğinin ırksal veya etnik olarak yeterince temsil edilmeyen belli gruplara karşı yaptığı iddia edilen ayrımcılıklar gibi yeni örnekler, teknolojiyi ne zaman kullanırsak kullanalım bir mesuliyetimiz olduğunu bizlere anımsatmaktadır.
İK departmanının da işe alım süreçlerinde insanların mevcut becerilerini değerlendirmek için kullandıkları yapay zekada doğru teknolojiyi kullandıklarından emin olmaları ve etik teknolojinin koruyucusu olup bu konuda farkındalık kazanmaları gerekmektedir. Şu anda İK profesyonellerinin yalnızca yüzde 41’i bahsettiğimiz bu yetkinliklere sahiptir. Teknoloji, 2022 ve sonrasında İK dünyasına hakim olan trendlerden biri olmaya devam edeceği için geriye kalan yüzdeliğin bahsettiğimiz bu becerileri geliştirmesi oldukça önemlidir.
Trend 3: İK Merkezli İş Dönüşümü
Dönüşümün giderek popülerleşmesi ile birlikte, İK’nın bu dönüşüm süreçlerinin etkisini ve gelişimini ölçmesi, bu sürecin merkezinde yer alması ve değişim çabalarına öncü olması önemli bir konudur. İK, liderlik ve iş gereksinimlerini çalışanların gereksinimleriyle birleştirmeli, bunu yapabilmek için de şirketteki departmanlarla çok daha yakın bir etkileşim ve iş birliği içerisinde olmalıdır. Örneğin İK departmanı, şirket içi yetenek pazarları oluşturmaya yardım ederken veya yeni hibrit çalışma çağında daha iyi iş birliğini sağlarken bu önemli süreçlerin çoğuna sahip olması gerekecektir.
Trend 4: İnsan Analitiğinden Veri Okuryazarlığına Geçiş
İşletmeler, kuruluşlarında insan analitiğini etkili bir biçimde uygulamak için daha fazlasına ihtiyaçları olduğunun farkındadır. Kuruluşlar sadece birkaç yıl önce genellikle insan analitiği uzmanlığı ararken artık bu bulguları etkili bir biçimde uygulamak için daha farklı konularda desteğe ihtiyaç duymaktadır. Bu noktada, İK iş ortaklarının verileri daha iyi anlaması, İK yöneticilerinin de daha iyi önerilerde bulunmak için gösterge tablolarına erişebilmesi ve ilgili verileri alabilmesi gerekmektedir. Ayrıca İK analistlerinin analizlerini iş ve finansal verilerle desteklemesi kuruluşlar için daha etkili olacaktır. Şu anda, 10 kişiden sadece 4’ü karar vermeyi etkilemek için verileri okuyabilmekte, uygulayabilmekte veya oluşturabilmektedir. Bundan dolayı, İK profesyonellerinin çoğunun veri okuryazarlığı konusundaki yetkinliklerini ilerletmesi gerekecektir.
Trend 5: Beceri Ekonomisi
Beceriler, zaman geçtikçe insanların nasıl ödüllendirileceğini daha çok belirlemektedir. Örneğin, üniversite diploması olmayan kendi kendini yetiştirmiş bir veri analisti, tarih veya hukuk alanındaki bir mezundan daha fazlasını kazanabilir. Hangi becerilere hakim olduğunuzu bilmek, rekabetçi bir ekonomide ve iş gücü piyasasında liyakat sahibi olmanın ön koşuludur. Bunu da insanların iş deneyimi arttıkça eğitim tarihinin öneminin azalmasından, ayrıca kuruluşların daha fazla veriye dayalı beceri testine doğru eğilimlerinin olmasından net bir şekilde anlayabiliriz.
Sonuç olarak İK Yönetimi alanı hızla değiştiği için proaktif ve geleceğe yönelik bir İnsan Kaynakları olmadan şirketler durgunlaşacaktır. İK profesyonellerinin 2022’de mümkün olabildiğince sınırlarını zorlamaları, işlerine daha çok katma değer katabilmeleri için oldukça önemlidir.
İlginizi çekebilir: Yetenek Kazanımı Nedir? Kariyer Etkinliklerinin Yetenek Kazanımına 3 Etkisi