Deloitte çalışanların iş yerlerinde ne kadar uzun sure çalışmayı düşündükleri ile ilgili bir araştırma yaptı.
Araştırma raporuna göre, Türkiye’de Y Kuşağı bireylerin %54’ü, iki yıl içinde mevcut iş yerlerinden ayrılmayı düşünüyor.
Y kuşağı neden iş değiştirmek istiyor?
Y kuşağı, liderlik yetkinliklerinin gelişimine yeteri kadar önem verilmemesi ve olası liderlik fırsatları konusunda göz ardı edildiklerini düşünmeleri sebebiyle aynı şirkette uzun süre kalamıyor.
Y Kuşağı, odağında insan faktörü bulunan, kendisi ile aynı değerleri benimseyen şirketleri tercih ediyor.
Deloitte, Eylül-Ekim 2015 tarihleri arasında, 29 ülkeden, 1982 sonrası doğumlu 7700 çalışan ile gerçekleştirdiği “Y Kuşağı” Araştırmasının sonuçlarını açıkladı.
Araştırma, şirketlerin çalışan Y Kuşağının sadakatini besleyecek faktörlere uyum sağlayamamaları halinde, iş güçlerinin büyük bir çoğunluğunu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini gösteriyor.
Dünya genelinde araştırmaya katılan çalışan Y Kuşağının %44’ü iki yıl içinde mevcut iş yerlerinden ayrılmayı düşünürken, 5 yıl içinde ayrılacağını düşünenlerin oranının %66 olduğu görülüyor.
Türkiye’de ise çalışan sadakatinin daha alt seviyede olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye’deki çalışan Y Kuşağının %54’ününün iki yıl içinde mevcut işlerini bırakmayı düşündüğü görülüyor.
Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, yakın zamanda iş değişikliği yapmayı düşünenlerin öne sürdüğü iki önemli sebep bulunuyor:
1) Çalışanların, çalıştıkları şirketlerde kendi liderlik yetkinliklerinin gelişimine yeteri kadar önem verilmediğini düşünmeleri.
2) Çalışanların, çalıştıkları şirketlerde kendilerinin olası liderlik fırsatları için göz ardı edildiklerini düşünmeleri.
Bununla birlikte, iş – özel hayat dengesi, esnek çalışma koşulları ve şirketlerle çalışanların sahip olduğu değerler arasındaki farklılıklar da, çalışan Y Kuşağının kararlarına etki eden en önemli faktörler olarak ortaya çıkıyor.
Araştırmaya ilişkin olarak bir değerlendirme yapan Deloitte Türkiye Stratejik Planlama, İş Geliştirme ve Pazarlama Ortağı Uğur Süel konuyla ilgili: “Y Kuşağı, finansal başarının ötesinde kendi değerleriyle örtüşen bir varoluş nedenini benimseyen kuruluşlarda çalışmak istiyor. Şirket liderlerinin, işgüçlerinin önemli bir kısmını oluşturan bu yetenekleri kaybetmemek için, Y Kuşağının değerlerine, anlayışlarına ve önceliklerine saygı gösterdiklerini ortaya koymaları gerekiyor. Kendi değerleriyle örtüşmeyen iş kapsamı ve/veya iş ortamı, Y kuşağını sadakatten tamamen uzaklaştırıyor. Y Kuşağının, çalıştıkları kurumlara bağlılıklarını artırmanın yolu, esnek bir çalışma ortamında; değerleriyle örtüşen işlerde çalışmalarını sağlamaktan, mentorluk programı ile desteklenen kariyer ve liderlik gelişim fırsatları sunmaktan, açık iletişime imkan veren kurum kültürüne sahip olmaktan ve iş – özel hayat dengesini desteklemekten geçiyor” dedi.
Ankette yer alan diğer bulgular şu şekilde:
1) Seçecekleri işi, “iş-özel hayat dengesi” ve “liderlik fırsatları” belirliyor.
Y Kuşağı farklı iş fırsatlarını değerlendirirken bir numaraya maaş ve finansal faydaları koysa da, bu etken hariç tutulduğunda, “iş-özel hayat dengesi” ve “liderlik fırsatları” birinci ve ikinci sırayı alıyor. Üçüncü sırada ise Türkiye’deki Y Kuşağı için ‘yaptığı işin bir anlam ifade etmesi’, dünya genelinde ise “esnek çalışma fırsatları” yer alıyor.
2) Y kuşağı kendileri ile aynı değerlere sahip olan işverenleri tercih ediyor.
Dünya genelinde, her 10 çalışan Y Kuşağı bireyden 7’si çalıştıkları şirketin kendi kişisel değerlerine benzer değerlere sahip olduğunu düşünüyor.
3) “Çalışana dokunma” uzun vadeli başarıyı getiriyor.
Dünya genelindeki çalışan Y Kuşağı üyelerine göre, şirketlerin uzun vadeli başarılarını destekleyecek öncelikli faktörlerin başında, çalışanlara davranışları (%26), etik olma (%25) ve müşteri odaklılık (%19) geliyor.
Varoluş nedenine sahip olan şirketlerde çalışanlar, kendilerini işverenlerine daha bağlı hissediyor: Dünya genelinde, çalışan Y Kuşağında hem yaptıkları işten yüksek derecede memnuniyet duyanların %40’ı, hem de çalıştıkları şirketten beş yıl içerisinde ayrılmayı düşünmediğini belirtenlerin %40’ı, işverenlerinin güçlü bir varoluş nedeni olduğunu belirtiyor.
4) Y Kuşağı, kurumların iyi bir amaç için çalıştığına inanıyor.
Dünya genelindeki çalışan Y Kuşağının %73’ü ve Türkiye’dekilerin %80’i, şirketlerin topluma pozitif bir getirisi olduğunu düşünüyor.
5) Liderlik gelişimi konusunda mutsuzluk duyuyorlar.
Global sonuçlara paralel olarak Türkiye’de de çalışan Y Kuşağının üçte ikisi liderlik özelliklerinin tam olarak gelişemediğini söylüyor. Önümüzdeki iki sene içinde işlerinden ayrılmaya eğilimi olanların %70’i ise liderlik becerilerinin gelişimi konusunda memnun olmadıklarını belirtiyor. Önümüzdeki beş yıl içerisinde mevcut iş yerlerinden ayrılmayı düşünmeyenlerde ise bu oran sadece %55 seviyesinde kalıyor.
6) Üretkenliğe ve kişisel gelişime odaklanıyorlar.
Dünya genelindeki çalışan Y Kuşağı yeni çalışma şekilleri, yetkinliklerinin geliştirilmesi ve mentorluk almak gibi konulara mevcuttakinden daha fazla zaman ayırmak istiyor. Bir şirkette beş seneden daha uzun bir süre kalmaya eğilimi olan çalışanların %68’inin bir mentoru bulunuyor.
7) Esneklik bekliyorlar.
Dünya genelinde, çalışan Y Kuşağının %75’i evden veya daha fazla üretken olabilecekleri farklı mekanlardan çalışmayı tercih ediyor ancak sadece %43’ü bunu yapabildiğini belirtiyor.
İlgini Çekebilir: İşveren Markası Nedir? İşveren Markasına Yatırım Yapmak İçin 4 Neden