Humanspire’ın yeni röportajında kariyerine VakıfBank’ta başlangıç yapmak isteyenleri heyecanlandıracak bir röportaj ile karşınızdayız. VakıfBank Genel Müdür Yardımcısı Kadir Karataş’a merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.
VakıfBank’ın son dönemde geçirdiği süreci, COVID-19 dolayısıyla yaşadığı değişiklikleri ve Kadir Karataş’ın kariyerinden kesitlerin anlatıldığı röportaj için keyifli okumalar dileriz!
Röportajın okuyucuları için kariyer yolculuğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?
Lisans eğitimimi Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi İşletme Bölümü’nde, yüksek lisansımı ise Yıldız Teknik Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi bölümünde tamamladım. 1996 yılında VakıfBank’ta göreve başladım. Bütün kariyer yolculuğum VakıfBank içerisinde gerçekleşti. Bunu, kurum kültürünü gerçekten içselleştirmek anlamında çok önemli buluyorum. Bunun yanında çalışma hayatım boyunca bankanın farklı birimlerinde farklı pozisyonlarda görev yaptım. Mali analist, kontrolör, müdür, bölge müdürü ve başkan seviyelerinde çalıştıktan sonra 2020 yılından bu yana İnsan Kaynakları ve Kurumsal Gelişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyorum.
Çalışma hayatınızda benimsediğiniz ilkeler nelerdir?
Yöneticilik yaptığım yıllar boyunca, sorunlar karşısında her zaman çözüm odaklı yaklaşmanın, çalışanlara iletişime, önerilere ve yeni fikirlere açık bir ortam sunmanın faydasını gördüm. Bu yaklaşımın verimli ve üretken bir çalışma ortamını da beraberinde getirdiğini düşünüyorum.
Kariyerine insan kaynakları departmanı bünyesinde başlamak isteyen veya rotasını
insan kaynaklarına çevirecek olan adaylara tavsiyeleriniz neler olur?
Gelecekte insan kaynakları ile ilgili olarak görev almak isteyen adaylarımıza en önemli tavsiyem, teknolojik bilgi ve becerilerini artırmaları yönünde olacaktır. Geleceğin işleri, işlerin niteliği sürekli değişiyor. Bu nedenle de mevcut verilerin analitik yönden analiz edilmesi gelişim alanlarının tespit edilmesi ve geleceğin tahminlenmesi için oldukça önemli. Ne kadar teknoloji ve modern gelişmelerden haberdar olur ve dijital ik süreçlerine yönelik uygulamalara hakim olurlarsa bir o kadar bu departmanlarda görev almaya uygun olacaklardır diye düşünüyorum. Yeni teknolojilerle desteklenen Yetenek kazanımı, Çalışan deneyimi, İK Analitiği gibi konulara hakim olmalarının, her daim güncel uygulama ve teknolojileri takip etmelerinin onlar için faydalı olacağını düşünmekteyim.
Bir insan kaynakları profesyoneli olmanın en zor yanı sizce nedir?
Dijitalleşme son dönemin en önemli konusu. Tüm sektörleri, tüm departmanları
etkiliyor. Şirketlerin bu yeni düzende var olabilmeleri için, dijitalleşme sürecine uyum sağlama kabiliyeti yüksek çalışanlardan oluşan, teknolojik araç ve uygulamalara hızla entegre olarak iş süreçlerine dahil eden bir organizasyon olmaları gerekiyor. Ayrıca istihdam edilecek yeni çalışanların da benzer şekilde dijitalleşmeye uyum yeteneği yüksek ve vizyon sahibi olanlar arasından seçilmesi de oldukça önemli. Bu iki şartı sağlayamayan, yani sürece adaptasyon gösteremeyen şirketlerin ilerleyen vadede oldukça zorlanacağını ve rakiplerinin gerisinde kalacağını düşünmekteyim. İçinde olduğumuz dijitalleşme sürecinde İnsan Kaynakları Profesyonellerini en çok zorlayan konunun Yetenek Kazanımı ve Yönetimi olduğunu düşünüyorum. Sektördeki gelişim fırsatlarını görebilen ve dijitalleşmenin getirdikleri yeniliklere açık, vizyon sahibi adayların kuruma kazandırılmasından doğrudan sorumlu olan kişi bizleriz. Dijitalleşmenin iş yapış biçimlerinde gerçekleştirdiği değişime ve yeni teknolojilere hızla uyum sağlamaya, etkin bir İnsan kaynakları yönetim anlayışı
gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
VakıfBank’ta genç yeteneklere yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Staj, MT işe alım programlarınız ve genç yeteneklere yönelik projeleriniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Hepimizin bildiği üzere artık Z kuşağı ile karşı karşıyayız, Z kuşağı yaratıcı fikirlere önem veren, sonuca ulaşmak için farklı yöntemler denemekten çekinmeyen, değişimlerden ve yeniliklerden kendine gelişim fırsatları çıkarmaya çalışan gençlerden oluşuyor. VakıfBank olarak biz de gerçekleştirdiğimiz staj programları ile Bankacılık mesleği hakkında bilgi sahibi olup tecrübe edinmelerine, katıldığımız kariyer günleri ve düzenlediğimiz Hackathon gibi teknoloji yarışmalarıyla bu kuşağın yaratıcı fikirlerini ortaya koymalarına fırsat veriyoruz. Ayrıca yeni mezun olacak arkadaşlarla bir araya gelebilmek adına üniversitelerin kariyer günlerine aktif olarak katılım sağlamaktayız. Salgın sürecinde çoğunlukla online olarak yapılan bu aktivitelere katılımımız devam ediyor. Pandeminin başlarında staj programımızı bir süre ertelemek zorunda kalsak da Cumhurbaşkanlığımızın öncülüğünde başlatılan staj seferberliği programı kapsamında genç yeteneklere desteğimiz devam ediyor. 2021 yılında sınavını gerçekleştirdiğimiz Müfettiş Yardımcısı ve Uzman Yardımcısı işe alım sürecini de tamamlamak üzereyiz. MT adaylarımızı geleceğin yöneticisi olarak görmemiz sebebiyle işe alım süreçlerini bu gözle değerlendiriyor ve adaylarımızı sınav, yetkinlik değerlendirme ve mülakat aşamalarından geçirerek Bankamız kadrosuna dahil ediyoruz. Vakıfbank ailesinin bir parçası olan çalışanlarımıza kariyer planlarına uygun olarak kurum içi ve kurum dışı eğitimlerin yanı sıra kişisel gelişimlerine yönelik pek çok eğitim imkanı da sağlıyoruz. Çalışanlarımızı yönetilmesi gereken bir kaynak olarak değil yatırım yapılması gereken bir değer olarak görmekteyiz. Bankamız “kurum kültürü ve değerlerini benimsemiş geleceğin yöneticilerini kendi içinden yetiştirme” stratejimizle, çalışanlarına eşit olarak kurum içinden yükselme ve yönetici olma fırsatını sağlamaktadır. Bu doğrultuda bankacılık sektöründe kariyer yapmayı hedefleyen yeni mezun adaylar için cazip bir kurum konumundayız.
İyi bir yönetici olabilmek için bireysel başarının yanında iyi bir ekiple de çalışmanın önemli olduğunu söyleyebiliriz. Siz ekibinizde çalışacak ideal bir adayın nasıl biri olmasını istiyorsunuz?
Bir İK yöneticisi olarak birbirinden çok farklı bir insan kaynağını iyi bir şekilde yönetmeniz gerekiyor. Günümüzde şirketlerin içerisinde karma bir jenerasyon bulunuyor. Bu birbirinden farklı düşünen jenerasyonu yönetebilmek için de ortak hedefler doğrultusunda hareket eden bir İK ekibine ihtiyaç var. VakıfBank olarak genç, dinamik, dijitalleşmeyi ve bunlarla birlikte insanı merkezimize alan bir bankayız. Çağımızın getirdiği gereklere uygun olarak devamlı bir dönüşüm içindeyiz. İşe alım süreçlerinde modern çağın gerekliliklerine uyum sağlayan ve bankacılık sektörüne dinamizm kazandıracak arkadaşları aramıza almak için çalışıyoruz. Bununla birlikte kurum kültürümüze uyum sağlayacak ve bankamız stratejik hedefleri doğrultusunda bizimle birlikte çalışacak ve gelecekte de yönetici olma potansiyeli taşıyan yeni bankacıları ailemize kazandırmayı hedefliyoruz. En önemli kriterlerimizden biri adayın istekliliğini göstermesi ve bankamızda çalışma motivasyonuna sahip olması, bu alanda kendini geliştirmek istemesi. Bankacılığın getirmiş olduğu dinamizme uyum sağlayabilecek adaylarımızı bankamıza katmak için yetkinlik bazlı değerlendirme araçlarını işe alım süreçlerimizde etkin bir şekilde kullanıyoruz.
VakıfBank olarak pandemi sürecine nasıl hazırlandınız ve bu süreci nasıl yönettiniz?
Pandemi sürecinde, insan kaynakları süreçlerimizi en çok etkileyen konu dijitalleşme oldu. Bu dönemde dijitalleşme ile gelen teknolojik uygulama ve imkanlara hızlı bir şekilde adapte olduk. Örneğin yüz yüze verdiğimiz eğitimleri sanal ortama taşıdık, toplantılarımızı online platformlar üzerinden gerçekleştirmeye başladık. İşe alım süreçlerimizi virüs riskinden uzak dijital seçme ve yerleştirme araçları ile yürütmeye başladık. Pandemi nedeniyle şubelere gitmek istemeyen müşterilerimiz taleplerini yoğun olarak telefon bankacılığı kanalı üzerinden iletmeye başladı. Biz de onlara daha iyi hizmet sunabilmek adına çağrı merkezi müşteri temsilciliği pozisyonu için yıl içerisinde işe alım süreçlerimizi yürüttük. Bu sürece dahil olan adaylarımıza online sınav ve mülakat uyguladık.
Bunun dışında VakıfBank olarak işe alım süreçlerimizi ağırlıklı olarak bilgi işlem departmanları özelinde yürüttük, adaylarımız ile online görüşmeler gerçekleştirdik. Çeşitli üniversitelerin sanal olarak düzenlenen kariyer fuarlarına katılarak öğrencilerle buluştuk ve bankamız işe alım süreçleri hakkında bilgi verdik. Kısacası pandeminin başlamasıyla birlikte İK iş süreçlerimiz dijitalleşme odağında şekillenmeye başladı.
Bu süreçte çalışanlarınızı işe bağlı tutmak ve motive etmek adına neler yaptınız?
Pandeminin ülkemizde etkilerini göstermeye başlamasıyla çalışanlarımızın sağlığını korumak amacıyla evden çalışma modeline geçtik. Evden çalışma modelimizin çalışanlarımızın iş sorumlulukları ile gündelik yaşam dengesini sağlamasına özen gösterdik ve onları psikososyal olarak da koruyabileceğimiz önlemleri de düşündük. Diğer taraftan teknolojik olarak bankamızın tüm alt yapısı ve sistemleriyle ilgili gerekli önlemleri aldık. Çalışanlarımızın büyük bir kısmını evden ve dönüşümlü çalışma modeline taşıdık. Diğer yandan uzaktan çalışma prosedürlerimizi oluşturduk; kronik rahatsızlığı olan personelimizin ve çocuklarında kronik rahatsızlığı olanların bu süreç tamamlanıncaya kadar tamamen evden çalışmalarına öncelik verdik. Çalışanlarımızın bu dönemde karşılaştıkları zorluklarla daha kolay baş edebilmesini ve uyum sağlayabilmesini sağlamak amacıyla uzman psikologlar tarafından bankamıza özel eğitim videoları hazırlandı. ‘Psikolojik Dayanıklılık ve Esneklik’, ‘Salgın Döneminde Müşteri İlişkileri’, ‘Tahammülsüzlük’, ‘Sosyal İzolasyonla Yaşamak’, ‘Çocuklarla Evde Zaman Geçirmek’, ‘Aile İçi İletişim’, ‘Zihin Beden Bağlantısı’, ‘İş-Özel Hayat Dengesi’, ‘An ve Farkındalık’, ‘İç Motivasyon’ konularında hazırlanan eğitim videoları ile çalışanlarımızı destekledik.
Youthall’u takip eden genç yeteneklere kariyer hayatlarında neler tavsiye edersiniz?
Yaptığımız işe alım mülakatları esnasında gözlemlediğim bir durum var. Hız günümüzü şekillendiren en önemli kavramlardan biri. Elbette hayatımızı kolaylaştıran, pratikleştiren pek çok yönü var ama bu hız tutkusunu her yere taşımamak gerektiğine inanıyorum. Deneyimin, bir işte belirli bir yetkinliğe ulaşmak için geçirilmesi gereken belirli sürelerin göz ardı edilmemesi gerek. Bugün bazı yeni mezun arkadaşlarımızın ya da başka sektörlerden bankacılık sektörüne geçmek isteyen arkadaşlarımızın 7-8 yıl içinde gelecekleri noktaya hemen ulaşma arzusunu görüyoruz. Hedef koymak, geleceği planlamak çok kıymetli ancak önemli olan geldiğiniz pozisyonu layıkıyla yerine getirebilmek. Bunun için de belirli deneyimlere ihtiyaç var. Bu nedenle gençlere tavsiyem yaptığınız işi en iyi şekilde yapın ve her gün yeni şeyler öğrenmek için çabalayın. Bu zaten sizi istediğiniz yere taşıyacaktır.
VakıfBank’a ve Kadir Karataş’a samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!