Uzaktan çalışma dendiği zaman aklınıza aydınlık ve ferah bir çalışma masası, laptop, tablet, telefon, kalemlikler ya da büyük bir kupa kahve geliyor olabilir. Başta kulağa güzel gelen, sabah ya da akşam trafiğinden bir hayli uzak bu anlayış aslında içinde birçok rutini barındırıyor.
Yeni dünya düzeniyle bu fikre en uzak şirketlerin bile işlerini devam ettirme zorunlulukları yüzünden mecburi olarak uzaktan çalıştığına tanık olduk. Daha geleneksel işverenler ve yöneticiler, eski ofis hayatının sunduğu üretkenliği ve verimliliği yakalayamadıklarını düşünseler de bu büyük bir yanlış anlaşılma. Dünya çapında yaygın olarak uygulanan yarı ya da tam zamanlı uzaktan çalışma tarzları iki tarafa da büyük faydalar sağlar halde. Dezavantajları, avantajları ve yanlış bilinen doğrularıyla yeni trend uzaktan çalışmaya bir göz atalım!
“Uzaktan çalışanlar tembelliğe meyillidir ve zar zor çalışır.”
Uzaktan çalıştığınız zaman ofiste olduğunuz zamandan farklı olarak yöneticilerinizin ve ekip arkadaşlarınızın genelde herhangi bir anda ne yaptığınız hakkında hiçbir fikri yoktur. Hal böyle olunca uzaktan çalışanlar; kendi programlarına göre ilerledikleri için ofis ortamında tembellik etmenin aksine evde daha fazla iş yaptıklarını söylüyor. Büyük bir çoğunluğa göre evdeki esnek geçen 12 saat, ofiste sıkışarak geçen 8 saatten çok daha verimli hale gelmiş durumda.
Yaşam kalitesini artıran bu veriye ek olarak evde daha az dikkat dağınıklığı yaşadıkları için ofise göre performanslarının yüksek oranda arttığını savunuyorlar. Diğer çalışma modeline göre ev ve işyeri arasında keskin bir çizgi olmadığı için çoğunlukla işten nasıl uzaklaşılacağı bilinemiyor. Bazen bilgisayar başına geçince farkedilemeyen 3 saat, işler bittiğinde sizi gerçeğiyle baş başa bırakıyor.
“Uzaktan çalışanlar yalnızdır.”
“Home-office” çalışanlar, onlarca mesai arkadaşıyla dolu bir katta çalışmadıkları için genelde yalnız olarak nitelendirilirler. Hatta herkesin bu düzene geçmesinden önce iyi bir takım arkadaşı olmadıkları düşüncesinin bile akıllara geldiği olmuştur. Teoride böyle gözükse de aslında uzaktan çalışırken de harika iletişimler kurabilir ve mevcut ağınızı etkin kullanabilirsiniz.
Bir sorunuz olduğunda yöneticinizin kapısını tıklatamasanız bile çevrimiçi bir mesaj bırakarak kolayca ulaşmanız mümkün. Ekip olarak aktivite yapmamaktan yakınanlar için kısa “online” kahve sohbetleri ya da etkileşimi artırmak için kısa bilgi paylaşımı oturumları gerçekleştirmek departmanlar için keyifli seçenekler olabilir.
“Daha iyi bir iş-yaşam dengesi demektir.”
Birinin evden çalıştığını hayal ettiğinizde onun işle ilgili birkaç şey yaptığını, ardından çocuklarıyla ilgilendiğini, evini temizlediğini veya akşam yemeği hazırladığını düşünebilirsiniz. İşin gerçeğine baktığımızda başarılı uzaktan çalışanlar, çalışma saatlerinde masalarına oturur ve ne pahasına olursa olsun iş-ev hayatı karışımını engeller.
Bunun için eğer yalnız yaşamıyorsanız sizin haricinizde kalan ev halkının buna en az sizin kadar adapte olması gerekiyor. Evdeki insanların gelip uzaktan konuşan kişiyle sohbet edebileceğini, hatta ondan bir şeyler isteyerek konsantrasyonunu bölebileceği ihtimali oldukça yüksek. Bu varsayımı çözmek için açık sözlü ve şeffaf bir tutum sergilemek ise iyi bir fikir. Eğer içinden çıkılamayacak bir konuşmaya gidiliyorsa “Şu anda işteyim, bunu çalışmıyorken değerlendirebilir miyiz?” önerisini sunarak kimsenin kalbini kırmamış olabilirsiniz. Bu zor olsa da size uzun vadede büyük rahatlık kazandıracak.
“Yöneticiler uzaktan çalışamaz.”
Geleneksel işverenler, home-office çalışanları için büyük ölçüde şüphede oldukları gibi yöneticiler hakkında da aynı soru işaretlerine sahiptir. Mevcut düzende şirketlerin üst düzey yöneticilerinin %46’sı ve genel müdür yardımcılarının %55’i en azından yarı zamanlı olarak uzaktan çalışıyor. Bu başarılı oranın da bize gösterdiği gibi pek çok yönetici uzaktan çalışırken kendileri gibi uzaktan çalışan ekiplerini büyük bir başarıyla koordine edebiliyor.
“Uzaktan çalışırken bol bol kişisel zamanım olacak.”
Uzaktan çalışmaya başladığınızda esnek programınızın yapmanıza izin vereceği şeyler konusunda heyecanlı olabilirsiniz. Mesaiden sonra çok istediğiniz spor rutinlerinize başlamak, mutfakta daha fazla vakit geçirmek gibi hedefleriniz olsa da bazen günün 24 saat olmasının bile size yetmediği günlerde duş almak ya da kahvenizi doldurmak için 10 dakika ayıramayabilirsiniz. Kısacası uzaktan çalışmak, sandığınızdan daha meşgul bir hayatın kapılarını aralıyor olabilir. Başta daha zor olsa da ilerleyen süreçte bunu daha iyi başaramazsınız diye bir kural yok. İş-yaşam dengesini kurmak için sınırları belirlemede ve kendinizi kanıtlama arzunuzu bir baskı haline getirmemede uzmanlaşmanız gerekecektir. Tüm bu mental hazırlığa ek olarak güzel bir saatlik planlama ile de kendinize destek olabilirsiniz.
İlgini çekebilir: Soft Skills Nedir? Nasıl Geliştirilir ve Vurgulanır?
Youthall’u takip et; dijital etkinlikleri, iş ve staj imkanlarını kaçırma!