Birine işinden memnun olmadığını söylediğinde, çoğunun verdiği cevap aynıdır: “Tutkunu takip et”.
Şu anki işinin sağladığı statü ve güvenliğe rağmen, dünya ya da en azından sosyal medya sevdiğin işi yaparken daha mutlu olacağın vaat ediyor.
Kimse seneler boyunca nefret ettiği işte tabi ki de çalışmak istemez bu yüzden sevdiğin işi yapmak mantıklı gelirken bir de nadiren duyduğumuz bu fikre karşı olan tarafa da bir bakalım istedik. Ben Horowitz’in 2015’te Columbia Ünivertisesinde ‘’Tutkunuzu Takip Etmeyin’’ adlı konuşması dinleyiciyi şaşırttı. ‘’Andreessen Horowitz’’ adlı girişim şirketinin kurucularından ve Silikon Vadisi’nin başlıca yatırımcılarından biri olan Horowitz alışılmadık bir tavsiyede bulunarak geleceğin sevdiğimiz şeylerle şekillenmemesi gerektiğini söyledi. İşte sebepleri:
1) Tutkuları sıralamanın zor olması
İki farklı şeye karşı gerçekten aynı oranda ilgi duyuyorsan hangisini seçeceğine cevap vermek zor olacaktır. İkisi de baktığımızda senin tutkun ama içlerinden sadece birini seçmen gerekiyor ve bu oldukça zor bir karar olsa gerek. Horowitz sevdiğin şeye değil de iyi olduğun şeye karar vermenin daha kolay olduğuna inanıyor. Örneğin matematikte mi daha iyisin yoksa tarihte mi? Çoğu kişi buna çok kısa bir sürede cevap verebilir.
2) Tutkunun zamanla değişmesi
İlgi duyduğun şeylerin zamanla değişmesi olasıdır. Horowitz ‘’20 yaşında tutku duyduğun şey, 41 yaşında da tutku duyacağın şey olmayabilir’’ diye açıklıyor. Kariyer planları için de aynı şey geçerli. Hayallerindeki mükemmel mesleğe de sahip olsan, 5 sene sonra hala aynı şekilde zevk alacağının garantisi yok.
3) Tutkulu olunan alanlarda her zaman o kadar da iyi olunmaması
Ne kadar üzücü olsa da kabul etmeliyiz ki bazen sevdiğim şeylerde iyi olmuyoruz. ‘’Şarkı söylemeyi çok sevdiğin şarkıcı olacağın anlamına gelmiyor’’ diyen Horowitz iyi olduğun hobilerini geliştirmenin daha yararlı olacağını savunuyor.
4) Tutkunu takip etmenin dünyaya ben merkezli bir bakış açısı olması
Horowitz tutkunu takip etmenin dünyaya ben merkezli bir bakış açısı olduğunu söylüyor, çünkü senin dünyaya ne kattığına değil de dünyadan ne aldığına odaklanıyor. Yani dünyaya fayda sağlamak yerine dünyadan faydalanıyorsun. Horowitz’e göre senin dünyaya sağladığın fayda çok daha önemli. Evet, mutlu olmak senin de hakkın ama sen mutlu olurken 7 milyardan fazla insana ne gibi bir katkı sağlıyorsun?
Horowitz tutkunu takip etmek yerine ‘’katkını takip etmeni’’ öneriyor. Yani iyi olduğun şeyi bulup onu geliştirerek diğerlerine bir faydan dokunmasını tavsiye ediyor. Böylece ben merkezli olmaktan çıkıyor ve başkalarını da düşünen biri haline geliyorsun.