Toksik pozitiflik bir kişinin negatif duygular hissetmeye hakkı yokmuş ve -olur da- hissederse olumsuz hissettiği için suçlu hissetmesi gerektiğine verilen isimdir. Özellikle pandemiyle beraber negatif tüm duyguları yok saymak ve yerlerini pozitif olanlarla doldurmak bir zorunluluk haline geldi. Ancak her şeye pozitif yönden bakmaya çalışarak mutsuzluk çağrıştıran duyguları görmezden gelmek ruhsal açıdan kötü sonuçlar doğurabilir. Olumsuz duygularını görmezden gelmek yerine o duyguların nedenini anlamaya çalışmak çok daha sağlıklı sonuçlar doğuracaktır. Hayatta her duyguya ihtiyacımız var ve bazen iyi hissetmemek de gayet olağan bir durumdur.
Toksik Pozitiflik Kulağa Nasıl Geliyor?
”Daha kötüsü de olabilirdi!”
”Mutluluk bir seçimdir.”
”Her şeyin bir sebebi vardır.”
Bu ve benzeri ifadelerle daha önce elbette karşılaşmışsınızdır. Bu ifadeler sizi üzen ve yıpratan durumlar karşınızda çok sevdiğiniz, güvendiğiniz kişilerin size aslında kötü niyet beslemeden söylediği ifadeler. Hatta belki de siz bile bu ifadelerle kendinizi motive etmeye çalışmış olabilirsiniz. Bunlar ilk başta sizi motive eden ama uzun vadede sizi kısır bir döngünün içine sokan ifadelerdir. Aslında sizin duygu çemberinizi daraltır ve o çemberde kendinizi istediğiniz gibi ifade edememenize yol açar.
Toksik pozitifliğin yaşandığı toplumlarda insanlardan negatif bir durumla karşılaştıklarında yalnızca iyi olana odaklanmaları beklenir ancak her zaman bardağın dolu tarafından bakmaya çalışmak o kadar da iyi bir seçenek değildir.
Negatif duyguları inkâr etmek o duygunun daha da büyümesine sebebiyet verir. Sürekli pozitif olmak aslında iyileştirici bir çözüm değildir. Bu noktada en büyük pozitif adımı negatif olanı kabul ettiğinizde atmış olursunuz, o duyguyu en derinlere ittiğinizde değil.
Peki, ne yapabiliriz?
Nasıl hissettiğinizi kabullenerek başlayabilirsiniz. Duygularınızı görmezden gelmek yerine anlamaya çalışabilirsiniz. Kötü hissettiğimiz için kendinizi suçlamak yerine durumu olduğu gibi kabul edip sonrasında çözüm arayabilirsiniz. Belki de kendinize biraz kötü hissetmek için müsaade edip daha sonra derin bir nefes alıp yeniden başlayabilirsiniz.
Unutmayın; yaşadığınız her türlü duygu geçicidir. O duygunun içerisinde kaybolmadan, onunla savaşmak yerine geri çekilip size ne anlatmak istediğine odaklanırsanız kendinizi incitmeden devam edebilirsiniz. Bu noktada sevdiğiniz biriyle vakit geçirmek, çok sevdiğiniz bir kitabı okumak, biraz müzik dinlemek; kısacası sevdiğiniz bir şeyle uğraşmak daha rahat nefes almanıza olanak sağlayacaktır.
İlginizi çekebilir: Meditasyonu Hayatımıza Dahil Edebilmek