Yazıma size bir soru yönelterek başlamak istiyorum; Bu kelimeler size neyi çağrıştırıyor ya da think week deyince aklınıza ne geliyor?
Türkçeye “Düşünce Haftası” olarak geçen” Think Week” ile ben Bill Gates sayesinde tanışmıştım. Bill Gates dünyanın en zenginleri arasında 4. sırada yer almaktadır. Kendisinden kısaca bahsedecek olursak; Harvard Üniversite’sini kazanmış ancak arkadaşıyla birlikte Microsoft’u kurmaya karar verince ikisi de üniversiteyi yarıda bırakmışlardır. Daha sonrasına zaten hepimiz şahitlik ediyoruz. Şu an bu yazıyı yazarken bile Microsoft’un bir ürününden yardım alıyorum. Bill Gates ilk göz ağrısı olan Microsoft’ un 2020 yılında yönetim kurulundan iklim değişikliği, küresel sağlık gibi alanlara daha fazla vakit ayırabilmek için ayrılma kararı aldı. Hatırlatmış olayım kendisi şu an 68 yaşında. Bu yaşta bu çalışkanlık bünyeye biraz fazla derken 2019 yılında yayınlanan ‘Inside Bill’s Brain’ adlı belgeselinde kendisinin bu küresel konulara ne kadar ilgili olduğuna şahitlik ediyoruz. Asistanının aktardığına göre de sabahları hala saat 6 da kalkıp işe gittiğini, çok dakik olduğunu ve elinde bir pazar çantasıyla dolaştığını öğreniyoruz. Peki bu çantada ne var? Gizli şirket bilgilerimi yoksa Bill Gates’in kimsenin okumasını istemediği günlükleri mi? İkisi de değil, kitapları var. Hem de bir-iki tane de değil bir çanta dolusu. Bununla birlikte asistanının aktardığına göre bu kitaplar haftalık olarak değişiyor. Üstelik bazen sırf daha iyi adapte olabilmek için bir haftasını Think Week olarak ilan edip, inzivaya çekiliyor. Bir kulübeye gidip, 1 hafta boyunca o ortamda okumalar yapıyor, notlar alıyor. Tekrardan hatırlatmak istiyorum ki Bill Gates şu an 68 yaşında ve 124.2 milyar dolar bir servete sahip.
Dünyanın en zengin insanlarının kitaplarla derdi ne?
Bill Gates, Warren Buffett, Jeff Bezos, Elon Musk…
Bu saydığım kişileri dünyanın “En Zenginleri” listesinden duymuş olabilirsiniz, ancak aynı zamanda “Dünyada En Çok Okuyanlar” listesi olsaydı yine ilk 5’te olacak kişiler. Bu kişilerin servetlerinin ortalama 100 milyar dolardan oluştuğunu düşünürsek, okumaya zaman harcamayıp bu işi danışmanlarına, yardımcılarına da havale edebilirlerdi. Ancak onlar günde en aşağı 3 saatlerini okumaya ayırmayı, hatta bazısı 1 haftasını sadece buna ayırmayı tercih etti. Buradan çok okuyan çok zengin olur gibi bir sonuç çıkartamayız ama belli ki çok zenginlerin çoğu çok okuyanların arasından çıkıyor. Ve görüyoruz ki çok zenginlerin çoğunun okumakla bir derdi var…
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.