Siz de sunum yapmaktan çekinen ve her defasında yapılacak sunumlarda ahlanıp vahlananlardan mısınız? Maalesef size söyleyeceğimiz büyük bir gerçek hayatınızın hiç bir döneminde sunum yapmaktan kaçamayacaksınız. İster üniversitede okuyun, isterseniz mezun olup iş hayatında çalışmaya devam eden biri olun, sunumlar her zaman hayatınızın içinde olacak. O yüzden sunum yapmaktan kaçmayı bir kenara bırakıp, aşağıda yer alan kolay adımları takip ederek derslerde yada iş hayatında yaptığınız sunumlarda başarıyı yakalama zamanı!
1. Süreyi kısa tutun
İlk bakışta heyecanlı an yada biraz zor görünebilir ama bu basit tavsiye, bitirici sunumları hazırlamanın en kolay yollarından biridir. Durmadan konuşan, anlattıkça anlatan, detaylarda kaybolan birini dinlemekten hoşlanıyor musunuz? Tabii ki hayır. Potansiyel dinleyici de aynısını düşünüyor. Sunum sırasında fazla gereksiz bilgi verildiği bir gerçek. Bu hatayı yaptığınızda potansiyel dinleyicileri gözlerini devirdiğini fark edebilirsiniz. Bunun yerine sunumunuzu mümkün olabildiğince kısa tutun.
2. Çözümler sunun
Özellikle iş hayatındaysanız bir hizmet ya da ürün teklifi yaptığınızı unutun. Bunun yerine potansiyel dinleyicinin en büyük endişelerine odaklanın. Öncelikle ortaya çıkabilecek en büyük sorunlara yoğunlaşın, daha sonra ise sunumuzun bu problemleri çözmeyi kolaylaştıran yöntemleri içeren kısmıyla devam edin. Özellikler ve faydalar kısmıyla dikkatinizi dağıtmayın, bunlar potansiyel dileyicinin ilgilendiği noktalar değildir.
3. Örnek bir şeyler anlatın
Listelenmiş özellikler ve faydalar dikkat çekici olmanın tam aksine sıkıcıdır. Bir hikaye anlatmak için potansiyel dinleyicinin dikkatini çekecek bir case study’ye yer verin. Bu, yalnızca sizi dinleyenlerin ilgisini çekmekle kalmaz, aynı zamanda onların belirli sonuçlara ulaşmasına yardımcı olur.
4. Asıl anlatmak istediklerinize yer verin
Hazırladığınız sunumun provasını yaparken, aklınızda belli başlı noktalar, anlatmak istedikleriniz netleşir. Ancak, potansiyel dinleyicinin yapacağı bir müdahale ve soracağı sorular ile belirlediğiniz rotanın dışına çıkabilirsiniz. Bölünmek istemiyor olabilirsiniz ya da “Çok kısa bir sunum olacak. Sorularınızı sunumun ardından yanıtlamaya çalışacağım.” diyebilirsiniz. Herhangi bir müdahale de bunun için biçilmiş kaftandır. Potansiyel dinleyicinin sorularına ve kaygılarına kulak verin, sunumuzun geri kalan kısmını ise bunlara göre şekillendirmeye çalışın.
5. Monologdan uzak durun
Sunumlar aslında herkesin etkileşim içinde olduğu bir diyalogdan, bilgi yüklü bir monoloğa çevirir. Sunum yaparken kapalı cümleler kullanmak yerine “Burası anlaşıldı mı?” ya da “Böyle bir şey işinize yarar mı?” gibi minik sorularla sunumunuza değer kazandırın ve toplantı sırasında işinize yarayacak geribildirimler alın. Bu geribildirimler, hem sizin hem de potansiyel dinleyicinin aynı yönde; yani her iki tarafın da memnun kalacağı başarılı bir zamana doğru ilerlediğini gösterir.
Muhammed Suna