Hepimizin bildiği gibi çoğu zaman farkında olmasak da bedenimiz bize ve çevremize bazı minik ipuçları gönderir. Bu konu ile ilgili çok fazla kitap, dergi, makale vb… bulunmaktadır. Fakat kısa bir özetle bu konuyu sizlere anlatmak istiyorum. Yaşamın her alanında bizimle iç içe olan önemli bir faktör aslında. Beden dili denince tek sadece el, kol, oturuş şeklimiz aklınıza gelmesin. Yüz hareketlerimizden ses tonumuza kadar her bir tepki beden dilini etkilemektedir. Günlük yaşamdan tutun da iş hayatına kadar her alanda etkin bir role sahiptir.
Peki, etkili bir iletişimde beden dili nasıl olur?
1) Duruş şekli ve duruşun ne ifade ettiği
-Beden duruşunun dengeli ve dik bir şekilde duruşu kendinize duyduğunuz güveni, karşı tarafa aktaracaktır. Otururken bacaklarınızı sallamanız kaygılı ve güvensiz bir ortamda bulunduğunuzu ifade eder bu nedenle bacaklarınızı sallamayınız.
-Kambur bir duruş güvensizlik olarak algılanır, aşırı şekilde kaykılmış bir beden ise kibirlilik göstergesidir.
-Ellerinizi saklamanız tedirgin olduğunuza, ellerinizle oynamanız veya bir şeylerle oynamanız tedirgin olduğunuzu veya hareketli bir kişiliğe sahip olduğunuzu ifade eder. Ellerinizin tamamen açık olması ve avuç içlerinizin de yukarıya bakıyor olması, samimi ve içten olduğunuzu ifade eder.
-Karşınızdaki konuşurken yapacağınız yumuşak baş hareketleriyle onu dinlediğinizi gösterebilirsiniz. Fakat söylenen her sözden sonra bu hareketi yapmak fazla itici gelebilir. Başınızı hafifçe yana eğmeniz de konuya ilgili olduğunuzu ifade eder.
-Herhangi bir objeye yaslanmayın! Bunu yaparsanız pasif ve güvensiz gibi gözükebilirsiniz.
-Etkili iletişim ve beden dilini doğru kullanabilmek açısından doğru mesafeyi seçtiğimiz zaman doğru mesajları verebiliriz.
-Kolların ense arkasında birleştirilmesi, konuya olan ilginin göstergesidir.
-Ellerin bele konulması, hazırım ve istekliyim demek olabileceği gibi kızma belirtisi de olabilir.
2) Göz teması ve etkisi
-Gözler dış dünyanın algılanmasında en fazla katkı sağlayan organdır. Gözler açıldıkça konuya olan ilgi de artmaktadır.
-Gözlerinizi aşağıya doğru kaçırmanız güvensiz ve tedirgin oluşunuzun bir işaretidir. Yukarıya kaldırmanız ise karşınızdakine düşündüğünüzü gösterir.
-Konuşurken karşınızdaki kişinin gözlerine dik bir şekilde bakmanız onu rahatsız edecektir. Bu yüzden dozu iyi ayarlanmalıdır.
-Kaşları aşağıya yöneltmek ve göz kısmak karşındakinin söylediklerini anlamaya çalıştığını gösterir.
-Kişilerin gözlerine tam olarak bakamıyorsanız, karşınızdaki insanın iki kaşının ortasına bakmak onun gözüne bakıyormuş hissi yaratır. Yüzüne uzun süre bakmaya çekiniyor iseniz o zaman da karşınızdaki kişinin yüzünde hayali bir üçgen çiziniz çünkü göz göze bakma etkisi yaratacaktır.
3-El sıkışmanın sanatı
-Ciddi ama nazikçe el sıkışın, yalnızca elinizi uzatmayın ayrıca sallayın, eli çok sert olmadan sıkıca tutun.
-El sıkışırken göz temasında bulunun birdenbire göz temasını kesip farklı yerlere bakmanız olumsuz izlenim bırakabilir. Saklamaya çalıştığınız bir şey var izlenimi olabilir.
-Kollarınızı bağlamayın! Karşınızdaki insana açık olduğunuzu gösterin, böylece güven ve rahatlık hissini verirsiniz.
Vücudumuz bizim bir nevi aynamızdır. Yukarıda anlattığım şeylerin hepsi bazen farkında bile olmadan milyonlarca kez yaptığımız davranışlardır belki de. Her zaman tabii ki bunları ifade etmek istemeyiz hareketlerimizle. Ama etkili iletişimde de bu unsurlar bizleri etkisi altına alıyor. Bu nedenle hem günlük yaşamda, hem de adım atacağımız iş yaşamında vazgeçilmez olan doğru ve etkin iletişim yolları olan bu faktörlere özen göstermeliyiz.
Aliye Borlu