PepsiCo’da kariyerine bir başlangıç yapmayı düşünenleri heyecanlandıracak bir röportaj ile karşınızdayız. PepsiCo Yetenek Kazanımı ve İşveren Marka Yöneticisi Bahar Meriç Atakan’a merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık. Keyifli okumalar.
1- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? (Akademik altyapınız, sektör geçmişiniz, iş dışı aktiviteleriniz ve ilgi alanlarınız nelerdir?)
İşletme lisans, Yönetim ve Organizasyon yüksek lisans sahibiyim. Örgütsel Davranış alanında ise doktora tez aşamasında bulunmaktayım. Özellikle çalışanların şirketlere bağlılığı ve liderlik konularında akademik çalışmalar yapmaktayım. Kariyerimin ilk 14 yılında Eczacıbaşı, Avon, Abdi İbrahim İlaç gibi sektörün lider firmalarında müşteri yönetimi, promosyon satın alımı , merkez fonksiyonlar ve fabrikaların tüm ihtiyaçlarının satın alımı konularında uzmanlıktan müdürlüğe çeşitli sorumluluklar aldım. PepsiCo Satın Alma departmanındaki son görevimde yeni bir fabrika kurulumu deneyimi sonrasında, gerek akademik kariyerimin İnsan Kaynakları konularında olması ve gerekse de PepsiCo nun farklı deneyimlere farklı pozisyonlarda fırsatlar tanımaya açık yapısı ile 7 yıl önce Merkez Fonksiyonlar İnsan Kaynakları & İdari İşler Müdürü pozisyonuna geçiş yaptım. Özellikle yeni bir sistem ve ekip kurmak gibi başarılı olduğumu düşündüğüm alanlar sebebiyle de HR departmanımızın yeni iş yapış şekline geçişte yeni kurulacak olan Yetenek Kazanımı & İşveren Marka ekibinin yöneticiliğine aday oldum ve son 3 yıldır da bu görevde bulunmaktayım.
Yaz isminde 1,5 yaşında bir kızım var ve son zamanlarda iş dışı tüm aktivitelerimi eşim ve kızım ile birlikte vakit geçirmek üzere planlamaktayım. Fenerbahçe’nin çok iyi bir taraftarıyım. En büyük ilgi alanım çocukluğumdan beri, özellikle stadyumda futbol maçı ve Fenerbahçe’yi izlemektir.
2- Çalıştığınız FMCG sektöründen bahseder misiniz? (Sektörünüzü diğer sektörlerden ayıran özellikler nelerdir? Sektörünüzün geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?)
Sektörümüz adı üzerinde (Hızlı tüketim malları) oldukça hızlı değişimlerin olduğu, oldukça dinamik bir sektör olarak diğer sektörlerden ayrılmaktadır. Özellikle dijital ve sosyal medya kullanımının artması ile sektörümüz de değişiklikler gözlemlemekteyim. Hr’an satışa, pazarlamaya kadar her bir alanda iletişim kanallarının çeşitliliği ve bilgiye ulaşmanın kolaylığı ile sektörde her sektördeki gibi hızlı bir değişime tanık oluyoruz.. FMCG sektörü sosyal medyayı en aktif şekilde pazarlama aracı olarak kullanan sektörlerin başında geliyor. Aynı zamanda da dünyada rekabeti en zorlu olan sektörlerden. Ve rekabete çok açık bir sektör olması ile de dinamiklerin çok hızlı değiştiği ve iletişim teknolojilerinin de öneminin bu değişiklikle daha da önem kazanacağını düşünmekteyim.
3- Sizce, hangi özelliklere sahip insanlar sizin sektörünüzde başarıyı yakalar?
Sektörü hızlı, dinamik ve rekabetçi olarak tanımladığımızı düşünürsek, tabii ki çevik, dinamik ve rekabetçi kişilerin de sektörde başarıyı yakalayabilecek olduklarını düşünmek çok da zor değil. Değişime açık olan ve sorgulaması yüksek olup, değişimi de hızlıca kabullenip değişebilen kişiler, meraklı ve araştırmayı seven, aynı anda birden fazla iş yapabilen, çalışkan ve takipçi, sistemli kişilerin başarılı olduğuna inanıyorum.
4- Şirketinizde genç yeteneklere yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Staj programlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Son 3 yıldır PepsiCo Go Intern Programı altında her sene Mart ayında genç yeteneklere staj yaptırmak için başvuruları sosyal medya üzerinden toplamaktayız. Başvurular sonrasında çeşitli sözlü ve yazılı eleme araçlarımızla en iyi yaklaşık 30 yeteneği iki ay boyunca bir projede görev almak üzere şirketimizde staj yaptırmaktayız. Gecen sene 30 stajyerden 3 ünü açılan pozisyonlarımızda değerlendirme şansını yakaladık. Şu anda bu 3 yeni yeteneğimiz PepsiCo ailesine katılmış bulunmaktadır.
5- Çoğu röportajlarda öğrencilere öneri verilmesi istendiğinde çok klasik cevaplar (Erasmus yapın, not ortalamasını yüksek tutun vb…) görüyoruz. Siz ne gibi farklı önerilerde bulunabilirsiniz?
Evet, değişen ve yenilenen dünyada bu klasik öneriler hala geçerliliğini korumakla birlikte, standarda dönüşmüş durumda. Başvuruların hemen hepsi üniversite mezunu, çoğunluğu iyi ortalamalar yakalamış, çoğunluğunun 1 hatta iki yabancı dili mevcut, bir çoğu Erasmus ile ya da yurt dışında lisans ve yüksek lisans yaparak yurt dışı deneyimlerde bulunmuş durumdalar. O sebeple bu klasik dediğimiz öneriler artık çoğunluğun başardığı durumlar.. Benim önerilerim bunların üstüne, okurken mutlaka her yıllarını zorunlu olsun olmasın staj yaparak ve hatta her sene farklı farklı sektör ve departmanlarda staj yapıp, sektörleri ve departmanları tanımaya ve kendilerine hangilerinin uygun olduğunu anlamaya çalışmak üzere çaba sarf etmelerini önerebilirim. Yaptıkları stajlarda ise sadece verilen işi yapmanın ötesine geçip, farlı ne yapabilirim, neleri öğrenebilirim diye düşünerek, staj yaptıkları şirketlerdeki deneyimli yöneticilerle mümkün oldukça sohbet edip, görüşlerini ve yönlendirmelerini dinlemeleri vizyonları için ve hedefleri için iyi olacağını düşünmekteyim. Okullarında ise mutlaka çeşitli sosyal sorumluluk projelerine, ve diğer projelerde ekip lideri, ekip üyesi pozisyonlarında görev almaları, kulüp başkanlıkları, kulüp üyelikleri ile okullarda aktif olarak sorumluluk almaları hem iletişim becerilerinin hem de problem çözme becerilerinin artmasını sağlamaktadır.
6- Bir IK profesyoneli olarak, gelecekte ne gibi yetkinliklerin önem kazanacağını düşünüyorsunuz?
Teknoloji, sosyal medya, data yönetimi gibi konular giderek önem kazanmaktadır. Bir İK profesyoneli her ne kadar genelde sosyal bilimler ağırlıklı çalışanlar olsa da, analitik düşünebilme, data ile iş yapma, data yönetimi ve proaktif olarak datayı kullanmak konuları İK da da giderek önem kazanmaktadır. Teknoloji becerilerimizi arttırmak ve analitik yönümüzü güçlendirmemizin iyi olacağını düşünmekteyim. Uluslararası tecrübenin çok önemli olduğunu düşünüyorum, özellikle gençlerin mutlaka kariyerlerinin ilk dönemlerinde yurt dışında deneyimler kazanmaları, kariyerlerinin hızlanmasına ve basamakları sağlam ve yetkinliklerle donanmış olarak çıkmalarını sağlayacağını düşünmekteyim.
Özellikle tüm gençlere sabırlı, azimli, çalışkan, etik olmanın ilk anahtar olduğunu söylemek isterim. Gençlerin hızlıca bir yerlere gelme isteğini anlamakla birlikte, kısa vadede tek noktaya odaklanıyor olmalarının büyük fırsatları kaçırmalarına ve tüm resimden uzaklasmalarına da sebep olabileceğini de eklemek isterim. Sabır ve azimle kariyerlerini sağlam temellere oturtmak üzere çalışmalarını nacizane öneririm. Bunlar tabiki benim yaşadığım deneyimlerimden çıkardıklarım, herkesin beklentisi, hedefi ve değerleri farklıdır. Gençlerin kendi yollarını herkesten alacakları tavsiyeleri değerlendirip, sorgulayıp, özümseyerek kendi yollarına bulacaklarına ve ülkemizin parlak gençlerine inancım sonsuz. Hepsine gönülden başarılar dilerim.
Biz de Bahar Meriç Atakan’a bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ederiz. 🙂
PepsiCo‘yu Stajim.net’ten takip etmeyi unutmayın. 🙂