Hayatımızın bir noktasında hepimiz erteleme sorunu ile mücadele ederiz. Bu ister bir projeyi son dakikaya kadar ertelemek, ister gözümüzü korkutan bir işten kaçınmak ya da yapılması gereken işler karşısında bunalmış hissetmek olsun; ertelemenin sürekli bir duruma dönüşmesi halinde üretkenliğimiz, huzurumuz ve başarımız büyük ölçüde zarar görebilir.
Çoğu insan ertelemenin internetin ortaya çıkışı ve hayatımıza entegre olmasıyla yükselişe geçtiğini düşünse de erteleme alışkanlığı, antik zamanlardan bu yana bir sorun olmaya devam ediyor. Yunan şair Hesiod, “İşinizi yarına ve öbür güne bırakmayın.” uyarısında bulunduğunda tarih milattan önce 800 civarlarını gösteriyordu. Roman konsülü Cicero ise erteleme için “nefret edilesi” tabirini kullanmıştı.
O zamanlardan bu yana insanlık olarak ertelemenin yalnızca “nefret edilesi” olmadığına, aynı zamanda ne kadar zararlı olabildiğine de defalarca kez şahitlik ettik. Yapılan araştırmalara göreyse erteleme alışkanlığı, kişilerde daha yüksek seviyede strese neden olmanın yanında hayattan daha az tatmin olmalarına da yol açıyor.
Peki hiç düşündünüz mü, neden erteliyoruz? Sadece tembellik veya zamanı kötü yönettiğimiz için mi? Yoksa ertelemenin arkasında daha derin ve psikolojik bir sebep mi yatıyor dersiniz?
Ertelemenin Arkasında Yatan Nedenler

Gerçek şu ki erteleme oldukça karmaşık bir fenomendir ve çeşitli psikolojik, duygusal ve bilişsel faktörlerin bir sonucu olarak meydana gelebilir. Başka bir deyişle, erteleme, yalnızca bugünün işini yarına bırakmaktan çok daha fazlası olabilir.
Ertelemenin temelindeki genel ve yaygın sebepler ise şu şekildedir:
Başarısızlık korkusu: Birçoğumuz aslında başarısız olmaktan veya hata yapmaktan korktuğu için yapması gerekenleri erteler.
Mükemmeliyetçilik: Bazı insanlar her şeyi mükemmel ve kusursuz bir şekilde yapma ihtiyacı hisseder. Bu yüzden bir işi hemen yapmış olmak yerine en mükemmel şekilde yapabilecekleri, yeterli enerji ve kaynağa sahip oldukları bir zamanda, yani şartların mükemmel olduğu bir anda yapmayı tercih ederek ertelemeye başvururlar.
Motivasyon eksikliği: Erteleme, bir göreve karşı ilgisiz hissetme veya motivasyon eksikliği nedeniyle de olabilir. Yalnızca birkaç gün uzağınızdaki bir sınava çalışmak veya teslim günü yaklaşan bir projeyi yetiştirmek olsun; bazen bir iş ne kadar acil olursa olsun yeterli motivasyonu bulamayız.
Bunalmış hissetmek: Bazen yapılması gereken işler o kadar çoktur ki bunların tamamlanması imkansız gibi görünür ve işler gözümüzde bir dağ kadar büyür. Böyle anlarda tüm bu yüklerin altında sıkışıp kalmışlık hissi de erteleme ile sonuçlanabilir.
Ertelemekten nasıl kurtulabiliriz?
Ertelemenin ardından başlıca sebepleri sıraladığımıza göre şimdi erteleme sorununu aşmak için ne yapabileceğimize ve ne gibi stratejilere başvurabileceğimize bakalım:
Görevleri daha küçük, yönetilebilir parçalara ayırın: Yapmanız gerekenleri parçalara bölerek daha yönetilebilir olmalarını sağlayın. Bu, büyük, önemli veya bunaltıcı bir görevi daha gerçekleştirebilir ve daha az göz korkutucu bir hale getirebilir.
Belirli hedefler ve son tarihler belirleyin: Kendinize gerçekleştirmesi mümkün belirli hedefler ve son tarihler koymak, erteleme durumunun önüne geçmenize yardımcı olabilir. Odaklanma ve yönlendirici bir his sağlayan bu taktik, aynı zamanda bir aciliyet duygusu da oluşturur.
Kendinize şefkat gösterin: Erteleme ile mücadele ederken kendimize nazik ve şefkatli olmak da oldukça önemlidir. Erteleme konusunda kendimizi suçlamak ve üzerinize fazla gitmek, problemin daha da kötü bir noktaya evrilmesine neden olabilir.
Pozitif öz konuşma yapın: Kendi kendinize yapacağınız pozitif bir öz konuşma, erteleme ile başa çıkmada güçlü bir araç olabilir. Kendimize tembel veya işe yaramaz olduğumuzu söylemek yerine güçlü yönlerinize odaklanan motive edici bir konuşma size iyi gelebilir. Bununla birlikte, bu kendi kendinize böyle bir konuşma yapmak yerine olumlu meditasyonlar dinlemek de bir seçenek olabilir.
Destek almaktan çekinmeyin: Ertelemenin düzenli bir soruna dönüştüğü noktada aile, arkadaşlar veya bir terapistten destek almak faydalı olabilir. Erteleme konusunda birisiyle konuşmak, durumu daha iyi anlamamıza ve bunu aşmak için yeni stratejiler bulmamıza yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, erteleme, herkesin ağına düştüğü, içinden çıkması oldukça sıkıntılı bir fenomendir ve hem kişisel hem de profesyonel hayatımızı etkileyebilir. Bu problemi aşmak için ilk olarak arkasındaki bilimi anlamanız ve neler yapabileceğinizi keşfetmeniz gerekmektedir. Ertelemekten siz de muzdaripseniz hadi, daha fazla ertelemeyin ve şimdi harekete geçin.
İlginizi çekebilir: Karmaşa Dolu Bir Dünyada Odaklanmanızı Sağlayacak 7 Alışkanlık