Bir sürü dünyaca ünlü teknoloji şirketine ev sahipliği yapan Silikon Vadisi, bir zamanlar bir sağlık şirketi olan Theranos’a da ev sahipliği yaptı. Ancak, bu şirketler ile Theranos arasındaki fark, Theranos’un müşterilere ve yatırımcılara vaat ettiği teknolojiye sahip olmamasıydı. Bu yazımızda Silikon Vadisi’ni sonsuza kadar değiştiren Theranos skandalını inceliyoruz.
Therapy + Diagnosis = Theranos
Theranos, 2003’te 19 yaşındaki Elizabeth Holmes tarafından kuruldu. Holmes, şirketi Stanford Üniversitesi kimya mühendisliğini ikinci sınıfta bırakarak, okul ücretiyle finanse ederek kurdu. Şirketin ilk adı Real-Time Cures, yani Gerçek Zamanlı Tedaviler’di. Holmes aynı yılda şirketin adını therapy (terapi) ve diagnosis (teşhis) kelimelerini birleştirerek Theranos olarak değiştirdi.
Theranos’un amacı, kan testlerini daha basit, acısız ve ulaşılabilir hale getirerek sağlık endüstrisinde devrim yaratmaktı. Bunu hastalardan bir damla kan alıp, ürettikleri makinelerde kompleks kan testlerini gerçekleştirerek yapmak istiyorlardı. Tek sorun, bunu yapamamalarıydı.
Sahip olduğu fikir güzel olsa da Holmes’un göremediği ya da görmek istemediği şey, tek bir damla kan ile vadettiği 200’den fazla testin gerçekleştirilme imkânı olmamasıydı. Aynı zamanda, şirketin sözde ‘devrimsel’ kan testlerini gerçekleştiren Edison adlı makine, error mesajları veriyor, kırılıp duruyordu. Doğal olarak, Edison güvenilir test sonuçları vermiyordu.
Ürünü Çalışmayan Bir Şirketin Yükselişi
Bu sorunu çözmek için yola çıkan Holmes, geleneksel olmayan bir çözüme başvurdu. Yatırımcıları çalışan sahte bir prototip ile kandırdı ve şirketini büyütmeye başladı. Yatırımcılarından bazıları Oracle’ın kurucusu Larry Ellison, Walmart’ın sahibi Walton ailesi, Fox’un ve Wall Street Journal (WSJ)’ın sahibi Rupert Murdoch, eski ABD dışişleri bakanı George Shultz, eski ABD eğitim bakanı Betsy Devos ve ünlü diplomat Henry Kissinger’dı.
Şirketin güvenilirliğini sorgulayan birçok insan, bu isimleri gördüklerinde şüphelerini unutuyordu. Nüfuzlu yatırımcıları şirketin başarısındaki en önemli faktördü.
Theranos, Walgreens ve Safeway ile market noktalarında test merkezleri açmak için anlaşmalar yaptı. Aynı zamanda Cleveland Clinic, ABD’de kâr amacı gütmeyen bir tıp merkezi, Theranos’u testlerinde kullanacağını duyurdu. Bunun yanında, Theranos AmeriHealth Caritas ve Capital Blue Cross gibi sigorta şirketlerine de laboratuvar hizmetleri sunuyordu.
Bu gelişmelerle, Elizabeth Holmes sağlık endüstrisinin Steve Jobs’ı oldu. Harvard Tıp Fakültesi Üyeler Kuruluna alındı. Barack Obama’nın Küresel Girişimcilik Başkanlık Elçileri’ne dahil edildi. 2014 yılında Forbes onu Dünya’nın en genç kadın milyarderi ilan etti.
Kaçınılmaz Son
2015 yılının şubat ayında, bilim insanları Theranos’a karşı şüphelerini dile getirmeye başladı çünkü literatürde şirketin testlerinin güvenilirliğini destekleyen hiçbir araştırma yayınlanmamıştı. Theranos bu iddiaları yalanlamak için çok çabaladı. Holmes, o dönem ABD başkan yardımcısı olan Joe Biden’ı şirkete davet etti ve sahte bir laboratuvar turu ayarladı. Clinton Küresel Girişimi’nin yıllık toplantısına katılıp eski ABD başkanı Bill Clinton ile Theranos’un misyonundan bahsetti.
Ama bu çabalar da yetmedi. ABD Gıda ve İlaç dairesi şirketi incelemeye almış ve testlerin kusurlu olduğunu saptamıştı. Safeway, Theranos ile anlaşmasını 2015’te feshetti.
Sonun asıl başlangıcıysa, Ekim’de WSJ’de yayınlanan bir yazı oldu. Yazı, Theranos’un Edison makinesinin güvenilir sonuçlar vermediğini, bu nedenle testlerini Edison ile değil, başka firmaların makineleriyle gerçekleştirdiğini öne sürüyordu. Theranos’un en büyük yatırımcılarından biri WSJ’nin sahibi Rupert Murdoch’tu. Holmes, makale henüz yayına alınmadan ona kişisel olarak ulaşıp makaleyi yayına aldırmamasını rica etti ama Murdoch editörlerine güvendiğini ve bunu yapmayacağını söyledi.
Makele yayınlandıktan sonra, Holmes şirketini savunmaya devam etti ama artık çok geçti. Theranos artık iyice büyüteç altındaydı ve kaçacak yer kalmamıştı. 2016’nın haziran ayında, Holmes laboratuvar sektöründen iki sene yasaklanmıştı. Aynı yıl içinde, Theranos laboratuvarları ve test merkezleri kapatıldı. Walgreens Theranos ile sözleşmesini feshetti. ABD güvenlik ve değişim komisyonu, Holmes’a karşı soruşturma başlattı.
2018’in mart ayında, Holmes dolandırıcılıkla suçlandı. Eylül’de, şirketin kapatılacağı duyuruldu. Holmes, 2022’de dolandırıcılık suçundan 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Geçtiğimiz yılın mayıs ayında hapse girdi.
Theranos ve Ötesi
Günümüzde, Holmes’un bir ürünü olmadan nasıl bu kadar ilerleyebildiği hala tartışılıyor. Şüphesiz, kendisinin dahi bir pazarlamacı olması ve yüksek profilli bir yatırımcı kadrosuna sahip olması bunda çok büyük bir etkendi. Holmes ile iletişimde olan herkes, onun iletişimde harika olduğunu ve çok ikna edici biri olduğunu belirtiyor. Ama bilimde bunlar yetmiyor. Holmes, teorik bilgisi olmadan bir sağlık startup’ı kurdu ve halk sağlığıyla oynadı. Etrafındaki bilim insanları ona aksini söylese de olmayan bir şeyi oldurmaya çalıştı ve başaramayınca da dolandırıcılığa başvurdu.
İnovatif startup’larıyla bilinen Silikon Vadisi’ne insanların artık daha şüpheci yaklaşmasının en önemli sebeplerinden biri Theranos. Skandal yatırımcılarda kadın girişimcilere karşı bir önyargı bıraktı ve Dünya’da gerçekten bir şeyler değiştirmeye çalışan sağlık startup’larını hala etkiliyor.
Skandal hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, The Dropout adlı podcast’i dinleyebilir, Amanda Seyfried’in Holmes’u canlandırdığı aynı ismi taşıyan dizisini izleyebilirsiniz. WSJ’da makaleyi yazan John Carreyrou’nun Kötü Kan: Bir Silikon Vadisi Girişimindeki Sırlar ve Yalanlar adlı kitabına da göz atabilirsiniz.