Para ve maddiyat, her ne kadar mutluluğun kapılarını sonuna kadar açacak niteliklere sahip olmasa da daha iyi yaşam standartlarına sahip olmak için oldukça önemli. Herkes maddi olarak rahat bir hayat yaşamak ister ve her birimiz bunun için birçok farklı şekilde çaba gösteririz. Girişimciliğin ve yeni fikirlerin bir anlamda hüküm sürdüğü günümüz dünyasında büyük düşünmeye başlamadan önce deneyebileceğiniz, finansal güvence elde etmenizde size yardım edebileceğini düşündüğüm 3 tavsiye…
Tek bir gelir kaynağı ile sınırlı kalmayın!
İş dünyası değişimin kaçınılmaz ve sürekli olduğu bir yer. Her ne kadar değişimin iyi mi yoksa kötü mü sonuçlanacağı önceden bilinemese de geçiminizi sağladığınız yerin değişime bu denli açık olması zaman zaman çok stresli bir durum haline gelebilir. Bu nedenle geçim kaynağınızı tek bir yerle sınırlamamak özellikle uzun vadede finansal anlamda daha rahat olmanız için mükemmel bir çözüm.
Boş zamanınızı iyi değerlendirmek için uğraştığınız hobilerinizi bir üst seviyeye çıkararak ufak bir gelir kaynağına dönüştürebilirsiniz. Örneğin; fotoğrafçılıkla uğraşıyorsanız ve bu konuda kendinize güveniyorsanız çeşitli platformlarda önceki çalışmalarınızla kendinizi lanse edip insanlara bu konuda yardımcı olabilirsiniz. Ya da daha teknik bilgilerinizi işin içine dahil etmek istiyorsanız boş zamanınızdan biraz daha fazla fedakarlık ederek programlama alanında “freelancer” olarak çalışabilirsiniz.
Bu konuda alternatiflerin sayısı bir hayli fazla gözüküyor. Tek ihtiyacınız olan sahip olduklarınızı en iyi şekilde değerlendirmek. Detaylı bir planlama ile herhangi bir ihtiyaca veya probleme çözüm oluşturabilecek her türlü yeteneğinizi bir iş modeline çevirip hayatınıza entegre edebilirsiniz.
Kendinize doğruları söylemekten çekinmeyin!
Halihazırda kariyerinizde problemler yaşıyorsanız veya şu anki öğrenim hayatınızda, ileride problem olacağını düşündüğünüz bir şeyler varsa bunları tespit edip yüzleşmekten asla çekinmeyin. İstemediğiniz durumlarla yüzleşip bunları kökünden çözmek, istemediğiniz durumları benimseyip daha sonra pişman olmaktan çok daha iyi bir seçenek gibi gözüküyor.
Örneğin; üniversitede okuduğunuz bölümün size göre olmadığını düşünüyorsanız, bu konuda kendinize karşı dürüst olmak sizi ilerde çekilemez bir iş hayatına sahip olmaktan kurtarabilir. Yaptığınız iş artık sizi mutlu etmiyorsa yeni bir yol denemek sizi zorunluluk hissinden uzaklaştırabilir.
Eğer yapmayı sevdiğiniz iş size aynı zamanda para kazandırıyorsa, kendinizi şanslı sayabilirsiniz. Hep söylendiği üzere asıl önemli olan, sevdiğiniz işi yapmaktır. Çok yaygın bir söz olmasına karşın cidden sevdiğiniz işin ne olduğunu anlamak o kadar da kolay olamayabiliyor. Yaptığınız iş sevdiğiniz iş olmaktan çıktıysa, işiniz bir süre sonra sizin için para kazanmak maksadıyla yapmak zorunda olduğunuz bir tür görevler silsilesi haline gelebilir. Bu durum çekilmez bir hal alırsa doğal olarak işinizi bırakmak isteyebilir ve kendinize finansal açıdan bir tehdit oluşturabilirsiniz.
Bu tür durumlara karşı kendinize dürüst olmalı ve olayları istediğiniz şekilde değiştirebilecek aksiyonlar almalısınız. Yolunda gitmeyen şeyleri benimsemek yerine istediğiniz şekilde değiştirmek her senaryoda daha iyi sonuç verecektir.
Çağın gerekliliklerine uyum sağlayın!
Günümüzün büyük şirketlerine baktığımızda eğitimin sadece üniversiteyle sınırlı kalmadığını görüyoruz. Tüm bu şirketler, sensörlerini sürekli açık tutuyor ve çalışanlarının her an güncel kalması için eğitimler düzenliyorlar. Bunun dışında bağımsız olarak kendini herhangi bir alanda geliştirmek isteyen çalışanlarına da büyük imkanlar tanıyorlar.
İyi haber şu ki çağın hızına ayak uydurmak için büyük bir şirketin bünyesinde olmaya ihtiyacınız yok. Hatta neredeyse hiçbir şeye ihtiyacınız yok! İnternet bağlantısı ve bir bilgisayar ile siz de kendi ufak okulunuzda eğitiminize devam edebilirsiniz.
Geçtiğimiz 5-10 yıl içerisinde insanlık, öğrenmeyi öğrendi desek gayet doğru bir tespit yapmış oluruz. İnternet üzerindeki çevrimiçi kurslar, YouTube’daki yemek tarifleri ve öğretici videolar ve daha nice kaynak… Belki pandemi döneminde bu imkanların kıymetini daha iyi anladık fakat “googlelamak” fiili ortaya çıktığında bu durum çoktan öngörülebilmişti.
Herhangi istediğiniz bir konuda kendinizi geliştirmek için internetten çok efektif bir şekilde faydalanabilirsiniz. Sertifika programlarına katılabilirsiniz. Bağımsız olarak kendi projelerinizi geliştirebilirsiniz. Çevrimiçi uygulamalara katılıp yeteneklerinizi test edebilirsiniz. Yeni bir dil bile öğrenebilirsiniz! Tüm bunları yapmak sizi sadece daha donanımlı, çağa uyum sağlamış biri yapmaz; aynı zamanda işverenlerin bünyesine katmak için can atacağı bireylere dönüştürebilir. Seçilen değil, seçen bir çalışan olmanızı sağlayabilir. Bu kadar ilgi duyulan bir çalışan haline geldikten sonra finansal olarak rahat hissetmek bir hayli olası duruyor.
Kariyerlerinde büyük tecrübe sahibi olan insanların tavsiyelerini gözden geçirdiğimiz zaman çok küçük değişikliklerin bile büyük etkileri olduğunu görebiliyoruz. Benim gözden geçirirken çıkardığım en önemli fikirlerden biri de şu oldu: “Finansal konfor ve bağımsızlık hayatımızı büyük ölçüde kolaylaştırsa da para her zaman bir amaçtan ziyade araç olarak görülmelidir.”
İlginizi çekebilir: İş Hayatında Hikayeleştirme: Storytelling ve Storybranding