Hiç bir yere ait hissetmediğiniz, “Ben burada ne yapıyorum ki?” dediğiniz, çevrenizdekileri kandırdığınız ve er ya da geç herkesin bunu fark edeceği hissine kapıldığınız oldu mu? Peki ya kendinizden durduk yere şüphe ettiğiniz? Eğer cevabınız evet ise yalnız değilsiniz, çünkü günümüz dünyasında çoğu kişi “imposter sendromu” olarak bilinen bu sorun ile mücadele ediyor.
“Sahtekar sendromu” olarak da bilinen imposter sendromu, çoğu zaman endişe, kaygı ve olumsuz iç monologlar şeklinde kendini gösterir. İlk kez 1970’lerde psikolog Suzanna Omes ve Pauline Rose Clance tarafından bir terim olarak kullanılan imposter sendromu, psikolojik bir rahatsızlık olarak tanımlanmaktansa daha çok zeka, başarı ve mükemmeliyetçilikle ilişkilendirilir.
Imposter sendromu; eğitim, iş, ilişki ve arkadaşlıktaki deneyimi ve başarılarınıza rağmen kendinizden şüphe duymanıza ve kişisel olarak yetersiz hissetmenize neden olur. Bu da kendinize olan güveninizin yerle bir olmasına yol açarak hem profesyonel hayatınızı hem de kişisel ilişkilerinizi derinden etkileyebilir.
- 2019 yapılan ve 1966-2018 yılları arasında elde edilen imposter sendromu verilerinin değerlendiren bir araştırmaya göre, insanların %9’u ile %82’si yaşamlarının bir noktasında bu tür düşüncelere sahip olduklarını bildiriyor.
Imposter Sendromu Nasıl Hissettirir?

Kişinin öz algısı ile başkalarının onu nasıl algıladığı arasındaki çatışmayı sembolize eden imposter sendromu, mevcut konumunuzu hak etmediğinizi düşünmenize ve hatta buna içten bir şekilde inanmanıza neden olur. Bu noktada her ne kadar başkaları beceri ve yeteneklerinizi övse de siz, başarılarınızın yalnızca şanstan veya doğru zamanlamadan kaynaklandığını düşünürsünüz. Bunun sonucunda da sözde “sahtekarlığınızın” bir noktada çevrenizdekiler tarafından fark edileceği endişesine kapılabilirsiniz.
Imposter sendromundan muzdarip kişilerin bu duyguyla başa çıkmak adına daha fazla çalışmaya veya sürekli sıkıntı içinde yaşamaya eğimlidir. Bu da kişinin aşırı öz bilince sahip olması, kendine saygısının azalması, anksiyete ve depresyonla mücadele etmesi ve sonunda tükenmesi ile sonuçlanır.
Bununla birlikte, kişinin imposter sendromu ile savaşmak için daha çok çalışması ya da daha fazla başarı elde etmesi de döngünün kırılmasına neden olmaz. Aksine, imposter sendromlu kişiler, bunları yalnızca başarılı oldukları illüzyonunu sürdürmeye yönelik çabalarının bir parçası olarak görür. Aldıkları her türlü takdir ise bir tesadüften ya da başkalarının acıma duygusundan ibarettir. En küçük hataların dahi zeka ve beceri yoksunluğundan kaynaklandığını düşünen imposter sendromlular, hata durumunda da tüm suçu üstlenir.
İşin en ironik tarafı ise imposter sendromuna sahip kişilerin genellikle son derece başarılı ve etkileyici bireyler olmasıdır. Dışarıdan bakıldığında bu kişilerin sahtekar gibi hissetmesine sebep olacak hiçbir şey yoktur ancak bu, etraflarındaki insanları kandırdıkları hissine kapılmalarının önünde bir engel değildir. Bu da imposter sendromunu çözülmesi oldukça zorlu bir psikolojik fenomen haline getirir.
Imposter Sendromunun 5 Türü
Imposter sendromu konusunda önde gelen araştırmacılardan Dr. Valerie Young, “The Secret Thoughts of Successful Women: Why Capable People Suffer from the Impostor Syndrome and How to Thrive in Spite of It” adlı kitabında imposter sendromunu beşe ayırıyor. Young’ın araştırmalarında göre bu “yetkinlik türleri”, bireyin yetkinlik kavramını nasıl algıladığına yönelik içsel inançlarını yansıtıyor.
Mükemmeliyetçi (The Perfectionist)
Imposter sendromunun bu türünde kişi, yaptığı işin nasıl yapıldığına odaklanarak hayatının her alanında mükemmeliyet arar. Gelgelelim, mükemmeliyetçiliğin çok gerçekçi bir hedef olmamasına bağlı olarak bu standartların karşılanmasının neredeyse imkansız olması, bir görevi yerine getirdiğinizde kendiniz takdit etmek yerine küçük hatalarınız eleştirmenize ve başarısız hissetmenize yol açar.
Doğuştan Dahi (The Natural Genius)
Bu türde bir imposter sendromu, hayatınız boyunca yeni becerileri zahmetsizce öğrendiğiniz ve yeni bir konuyu anında kavrayabilmeniz gerektiği inancına neden olur. Yetkin insanların her şeyi zorlanmadan başarabilmesi gerektiği düşüncesi de herhangi bir zorluk yaşamanız durumunda kendinizi sahtekar gibi hissetmenize yol açabilir.
Güçlü Bireyci (The Rugged Individualist / Soloist)
Bu türde bir imposter sendromundan muzdarip kişiler, her şeyi kendi başlarına halledebileceğine inanır. Bir işi tek başlarına halledemediklerinde ise kendilerini yetersiz ve başarısız olarak konumlardırır. Bu kişiler için birilerinden yardım istemek ise kendi yüksek standartlarına ihanet etmek, yetersizliklerini kabul etmek ve başarısız olduklarını göstermek anlamına gelir.
Her şeyi kendi başınıza halledebileceğinize inanıyorsunuz. Eğer bir başarıyı tek başınıza elde edemezseniz, kendinizi başarısız olarak görüyorsunuz.
Uzman (The Expert)
Bu imposter sendromu, kişilerin bir işi başardıklarını düşüncesine kapılmadan önce konu hakkında her şeyi öğrenmek istemesine neden olur. Böyle olunca da kişiler bilgi arayışına ve araştırmaya o kadar çok zaman harcar ki esas görevlerine zaman ayıramazlar. Her soruya cevap verebilmeleri gerektiğine inandıkları için de cevabını bilmedikleri bir soru ile karşılaştıklarında sahtekar oldukları hissine kapılırlar.
Süper Kahraman (The Superhero)
Son olarak, imposter sendromunun bu türünde kişiler, yetkinliklerini hayatlarının her alanında başarılı olma kapasiteleri ile ilişkilendirir. Üstlendikleri rollerin gerektirdiği her şeyi eksiksiz yapmak zorunda hisseden bu kişiler, bunu başaramadıklarında ise yetersiz hisseder ve her alanda başarıyı yakalamak için kendilerini zorlarlar.
Öte yandan, bu aşırı çaba, sahtekarlık hissinin bastırılmasına yetmeyebilir ve kişiler sürekli olarak daha fazlasını yapabiliyor olmaları gerektiği algısına düşebilir.
Imposte Sendromunun Temelinde Ne Yatar?

Imposter sendromunun arkasında yatan tek bir neden yoktur ve birden fazla faktörün bir araya gelerek bu duyguları tetiklemesi muhtemeldir.
Ebeveynlik ve Çocukluk Ortamı
Hemen hemen her psikolojik sıkıntıda olduğu gibi, imposter sendromunda da çocukluk döneminin etkisi hissedilebilir. Buna göre,
- Aile bireylerinizin akademik başarınıza aşırı derecede önem vermesi,
- Kardeşlerinizle sık sık kıyaslanmanız,
- Aşırı kontrolcü veya korumacı ebeveynlerinizin olması,
- Doğal zekânızın sürekli vurgulanması,
- Hata yaptığınızda sert bir şekilde eleştirilmeniz
imposter sendromu geliştirmenize yol açabilir.
Kişilik Özellikleri
Kişinin doğuştan var olan kişilik özellikleri de imposter sendromuna neden olabilir. Buna göre, bir iş için aşırı hazırlık ihtiyacı hissetmek, işleri sürekli ertelemek, her şeyde mükemmeliyet aramak ve başarısız olmaktan korkmak gibi kişilik özellikleri, uzmanlar tarafından imposter sendromu ile ilişkilendirilir.
Mevcut Ruh Sağlığı Belirtileri
Imposter sendromu ile başa çıkan pek çok kişide anksiyete ve depresyon baş gösterebilir. Kendinizden şüphe duymanıza, özgüveninizin düşmesine ve dışarıdan nasıl algılandığınıza yönelik aşırı endişeye yol açan bu birleşim, yetersiz hissetme zihniyetine katkıda bulunabilir.
Yeni Sorumluluklar
Elde ettiğiniz bir fırsata layık olmadığınızı hissetmek yaygın bir durumdur. Her ne kadar söz konusu fırsatı isteseniz de beklentileri karşılayamayacağınızdan ve becerilerinizin iş ya da sınıf arkadaşlarınla eş değerde olmayacağından endişe duyabilirsiniz.
Bu hisler zamanla azalıp rolünüze alıştıkça kaybolabilir, ancak eğer yeterli destek, onay ve teşvik almazsanız, bu duygular daha da kötüleşebilir.
Imposter Sendromunu Yenmek
Imposter sendromu sizin de hayatınızı çekilmez bir hale getiriyorsa, işte yapmanız gerekenler:
- Duygularınızı kabul edin: Sizi bir sahtekar gibi hissettiren duygularınızı tanıyarak onları kabul edin. Bu noktada, güvendiğiniz bir arkadaşınızla ya da mentorunuzla bu duyguları konuşmak farklı bir bakış açısı kazanmanıza yardımcı olabilir. Dahası, bu duyguları tanımlamak ve başkalarıyla paylaşmak, onlar tarafından kontrol edilmenizi engelleyebilir.
- Bağlantılar kurun: Her şeyi tek başınıza yapmanız gerektiği inancına yenik düşmeyin. Sınıf arkadaşlarınız, akademik çevreniz ve iş arkadaşlarınızla birlikte, birbirinize destek sağladığınız bir ağ oluşturun. Bu destek ağı ile kendinize ve çevrenizdekilere rehberlik sağlayabilir, güçlü yönlerinizi keşfedebilirsiniz. Ayrıca, bu sorundan sadece sizin muzdarip olmadığını görmek, yalnız hissetmenizin de önüne geçebilir.
- Şüphelerinize meydan okuyun: Imposter sendromuna bağlı hisseleriniz ortaya çıktığında, kendinize bu inançları destekleyen somut kanıtlar olup olmadığını sorun. Bunun ardından da bu yargıları çürütecek kanıtlar aramaya başlayın.
- Kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan kaçının: Kendinizi başkalarıyla kıyaslamak sağlıklı bir yaklaşım değildir; sonuçta her bireyin kendine özgü yetenekleri vardır. Kendi benzersiz yönlerinize odaklanmak ve bu yetenekleri daha da geliştirme yollarını keşfetmek, sağlıklı bir kişisel gelişimi teşvik edebilir.
İlginizi çekebilir: “Duygularımı Tanımlayamıyorum”: Alexitimi Nedir, Nasıl Baş Edilir?