Startup dünyasına adım atmak isteyenleri heyecanlandıracak yeni bir yazı ile karşınızdayız. Humanspire for Startups’ın yeni röportajında Fongogo Kurucu Ortağı ve CEO’su Ali Çebi’ye merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık
Ali Çebi’nin kariyer yolcuğuna ve Fongogo’nun girişimcilik hikayesine yer verdiğimiz bu röportaj için keyifli okumalar dileriz!
Bize biraz kendinizden ve eğitim hayatınızdan bahsedebilir misiniz?
Lisans eğitimimi Amerika’da Northwestern Üniversitesi’nde Ekonomi Bölümü’nde tamamladım. Mezun olduktan sonra New York ve Londra olmak üzere Credit Suisse’de yatırım bankacılığı alanında çalıştım. Bu alanda 6 yıllık deneyim kazandıktan sonra INSEAD’da yüksek lisansımı tamamladım. Yüksek lisans eğitimim ardından Türkiye’ye dönerek aile ofisimizde gayrimenkul ve yatırımlardan sorumlu pozisyonda çalıştım. Bu pozisyonumda 2012’den bugüne 20’den fazla melek yatırım yaptım, girişim ve yatırım ekosistemini yakından tanıma fırsatı buldum. Yine bu süreçte erken safha girişimlerin kaynağa erişimindeki zorlukları görerek Fongogo fikri ortaya çıktı ve 2013’te üç kurucu ortak olarak şirketimizi kurduk.
Fongogo hakkında bilgi verir misiniz? Ne tip ürün/hizmetler sunuyorsunuz, ne tip bir ihtiyacı karşılıyorsunuz?
Türkiye’nin öncü kitle fonlama platformu olarak 2013 yılında kurulduk. Fongogo olarak her türlü projenin hayata geçmesi için ihtiyaç duyulan sermayenin kitlelerin desteğiyle bir araya getirilmesine aracı olmayı amaçlayarak aynı zamanda yatırımcılara, dünya ligine yükselmeye aday girişimlere ve işletmelere yatırım yapma fırsatı sunuyoruz. Bunu kitle fonlama sisteminin her dikeyinde hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bunu da şöyle açıklayabilirim: Kitle fonlama sisteminin dört dikeyi bulunuyor “ödül”, “bağış”, “pay” ve “borç”. Fongogo ilk kurulduğu dönemde faaliyet alanında ödül ve bağış bazlı kitle fonlaması bulunuyordu. Ödül bazlı kitle fonlaması; bir ön satış yöntemi gibi çalışır. Girişimcinin sermaye alarak yapmayı planladığı ürün ve servisin önden satışını kitlelere duyurup finansman sağlanır. Bağış ise insanların girişimciye hiçbir karşılık beklemeden destek olduğu bir yöntem. Bu nedenle de genellikle sosyal sorumluluk projelerinden oluşur.
Bunların yanı sıra Fongogo olarak 6 Ocak 2022’de SPK’nın yetkilendirmesi ile faaliyet alanımıza paya dayalı kitle fonlamayı da dahil ettik. Paya dayalı kitle fonlaması; bir projenin veya girişim şirketinin ihtiyaç duyduğu fonu, tamamen elektronik ortamda hizmet veren platform aracılığıyla birey ve kurumlardan yatırım şeklinde toplamasını sağlıyor. Borç dikeyi ise şirketlerin aradıkları kaynağı kitlelerden borç yolu ile bulması, yatırımcının ise verdiği borç karşılığında bir faiz geliri elde etmesini sağlıyor. 2023’te faaliyetlerimize borç dikeyini de ekleyerek bütüncül bir alternatif finansman platformu olma yolunda fon arayan şirketlerin elini daha da rahatlatmak istiyoruz.
Kendi işinizi yapmak istediğinize ne zaman ve nasıl karar verdiniz? Bu girişim henüz plan aşamasındayken sizi heyecanlandıran yönleri nelerdi?
Uzun bir süre finans sektöründeydim. Yabancı bir bankada yatırım bankacılığı alanında çalıştım. 2007 yılındaki finansal krizden sonra finansı bırakıp yüksek lisans yapmaya karar verdim. Girişimcilik ilk defa karşıma burada çıktı. Birçok başarılı girişimciyle çalışma fırsatım oldu. Bu kişilerin dünyamıza sundukları bana ilham verdi. 2011’de Türkiye’ye döndükten sonra aile ofisimizin yatırım ve gayrimenkullerinden sorumlu pozisyonunda çalışmaya başladım. 2012’den bu yana teknoloji alanında 20’den fazla yatırım yaptım ve sayısız girişimle görüşmeler gerçekleştirdim. Yüksek lisans dönemimde aldığım girişimcilik ilhamı bu dönemde hayat buldu diyebilirim. Fongogo fikri bu dönemde görüştüğümüz birçok girişimin yatırım turlarında karşılaştıkları zorlukları çözme amacıyla ortaya çıktı. Beni Fongogo hakkında en çok heyecanlandıran şey ise uzun bir süredir yatırımcılık ve finans şapkalarına girişim şapkasını da ekleyerek bu üç şapkayı da aynı iş için kullanabilmemdi. Ayrıca girişimlerin hayallerini gerçekleştirmede en büyük engellerden biri olan finansmana erişim problemine çözüm üretmek ve daha fazla başarı hikayesinin çıkmasına destek olmak en büyük motivasyonlarımdan biri. Bu sayede girişimlerin finansmana erişiminde can suyu olmak ve ülke istihdamına katkıda bulunmak Fongogo olarak bütün ticari getirilerden daha önemsediğimiz bir konu.
Nasıl bir sermayeyle yola çıktınız? Finansal açıdan sizi ilk destekleyenler kimlerdi? Girişiminizi büyütme sürecinde nasıl ilerlediniz?
Birçok yatırımcının mevzuatı olmayan bir iş modeline yatırım yapmakta zorluk çekeceğini bildiğimizden Fongogo’yu uzun bir süre üç kurucu ortak olarak biz finanse ettik. Mevzuatın çıkmasına yakın bir dönemde bir “friends & family” yatırım turuyla çevremizden ufak bir grup yatırımcı aldık. 2019’da mevzuat çıktıktan ve özellikle 2021’de yeniden düzenlendikten sonra yatırım ilgisi ciddi bir şekilde yükseldi. Biz de bu ivmeyi kullanarak 2021’de bize stratejik desteği olacağına inandığımız finans, yatırım, sermaye piyasaları ve girişim ekosistemlerinden stratejik yatırımcılarla bir yatırım turu gerçekleştirdik.
Çalışma hayatınızda benimsediğiniz ilkeler nelerdir? Size ilham olan isim veya isimler kimlerdir?
İş hayatında en önem verdiğim ilkeler: yaptığım işe inanmak, kar elde etmek yerine misyonumun ve motivasyonumun olması ve yapabildiğim en üst düzeyde çevreme yararlı olmak. Simon Sinek’in çok değer verdiğim bir sözü var: “İnsanlar neyinizi değil, nedeninizi satın alırlar.” Yaptığımız her işin nedenini kalbimizde hissediyor olmamız gerektiğine inanıyorum. Ayrıca dürüstlük de en üst sıralarda yer alır. Richard Branson bir girişimci olarak hep ilgimi çekmiştir. Yaptığı işler karakterinin ve yaşam tarzının aynası olan bir iş insanı.
Yaptığınız işin Türkiye ve dünyadaki pazar büyüklüğü ve gidişatını nasıl görüyorsunuz?
Dünya kitle fonlama pazar büyüklüğü bugün 120 milyar dolara ulaşmış durumda ve önümüzdeki 10 yıl neredeyse her yıl ortalama yüzde 20’ler mertebesinde büyüyerek 500 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Çin ve Amerika modelin en yaygın olduğu ülkelerin başında yer alıyor. Türkiye’de kitle fonlama sisteminin hızlı büyüdüğü ülkeler arasında. 2021 Ekim ayında yürürlüğe giren Kitle Fonlaması Tebliği bu alanda atılan önemli adımlardan biri. Türkiye bu düzenleme ile birlikte kitle fonlamayı hayata geçiren dünyadaki ilk 10 ülkeden biri haline geldi.
Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ülkemizdeki ekosistem hem girişimler hem de yatırımlar açısından çok ciddi yol katetti. 2012’de ilk yatırımlarıma başladığım döneme göre ciddi bir gelişme olduğunu görüyorum. O dönem tek tük olan girişimleri destekleyici kurumlardan bugün onlarca hatta yüzlerce bulunuyor. Yatırım ekosistemi 2021’de 1,5 milyar dolar hacim yaratarak açık ara rekor kırdı. Her gün yeni bir yatırım fonunun kuruluşuna tanık oluyoruz. Bence bu safhada odaklanılması gereken en önemli unsurlardan biri girişimlerimizin yurt dışına açılmasını destekleyici yapıların hayata geçerek yatırım kuruluşlarımızın bu büyümeyi finanse edecek fona sahip olabilmeleri. Eğer bunu başaramazsak birçok girişimimizin yabancı yatırım almak için merkezlerini yurt dışına taşıdıklarına şahit olacağız.
Son olarak Youthall Blog takipçilerine kariyer planlama, girişimcilik ve iş dünyası hakkında tavsiyeleriniz nelerdir?
Girişimciliğin inişli çıkışlı bir yol olduğunu belirtmek isterim. Kendi açımdan yorucu fakat son derece sabit bir dünya olan finans dünyasından sonra girişim dünyası benim için bir testti. Birçok defa havluyu atma safhasına gelmişken pozitif gelişmelerle beraber işimizi daha ileriye götürmeye karar verdik ve bugün olduğumuz yere geldik. Bence bir girişimcinin sahip olabileceği en önemli özellik metanettir. İnişlerin moralinizi bozmasına izin vermemelisiniz ve çıkışlarla da egonuza yenik düşmemelisiniz. Her darbeden sonra yerden kalkıp mücadelenize devam edebilmelisiniz. Bir girişimin devamlılığını sağlayan bu özelliklerdir.
Ali Çebi’ye bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire for Startups ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!