Humanspire’ın yeni röportajında kariyerine Garanti BBVA’da başlangıç yapmak isteyenleri heyecanlandıracak bir sohbet ile karşınızdayız. Garanti BBVA Yetenek Kazanımı, İşveren Markası ve Global Mobilite Direktörü Pınar Aktuğ’a merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.
Pınar Aktuğ’un kariyerinden kesitlere ve verimli tavsiyelerine yer verdiğimiz bu röportaj için keyifli okumalar dileriz!
1. Kısaca kendinizden ve kariyer yolculuğunuzdan bahsedebilir misiniz?
Kendimi tanımlamak için üç kelime seçecek olsam; doğa sever, sanat sever ve hayvan sever derim. Hayatın her alanında anlam ve bütünlük arayan biriyim, işim ve ailem önceliklerim. Teknolojideki gelişmelerin işime ve hayata olan etkilerini, yenilikleri keşfetmek ve hayatı kolaylaştıran gelişmelerin bir parçası olmak beni her zaman heyecanlandırıyor.
İşimin dışında, en büyük mutluluğum dört sevimli köpeğimle vakit geçirmek. Onlarla ilgilenmek, yalnızca bir hobi değil, aynı zamanda beni besleyen ve rahatlatan özel bir alan. Her biriyle kurduğum bağ hayatıma neşe katıyor.
Kariyerimde ise sürekli öğrenmek, yeniliklerden ilham almak ve yaratıcı fikirler üreterek onları hayata geçirebilmek önceliklerim arasında. Ekip arkadaşlarımla birlikte sıradanlıktan uzak, yaratıcılığımızı kullanabileceğimiz projeler üretmemiz ve bu projelerin yarattığı etkileri görmek bana inanılmaz bir motivasyon sağlıyor.
Kariyer hikâyemi anlatırken, bu yolculuğun arkasındaki deneyimleri ve bana kattıklarını öncelikle paylaşmayı tercih ederim. Yaklaşık 24 yıllık profesyonel hayatım, farklı şirketler, ekipler, sektörler, dostluklar, başarılar ve zorluklarla dolu, uzun ve renkli bir yolculuk oldu. Bu süreçte, geçmişe dönüp baktığımda bazı şeylerin değiştiğini, bazı şeylerin ise hep aynı kaldığını fark ediyorum. Hayatın doğal akışı içinde hep bir dönüşüm var, değil mi?
Bir insan kaynakları profesyoneli olarak, mesleğimin de bu değişimlerden beslendiğini ve yeniden şekillendiğini görüyorum. Dünyanın, ülkenin, sektörlerin ve iş hayatının dinamikleri değiştikçe, bizim iş yapış şeklimiz de dönüşüyor. Buradan baktığımda, kariyerim boyunca benim için değişmeyen iki şey olduğunu görüyorum; ekipçe birlikte başarmaktan duyduğum heyecan ve işime olan tutkum.
Her dönem farklı işler yapmış, yeniliklere uyum sağlamış olsam da takım çalışmasının değerini hep hissettim. Ekibin bir üyesi ya da lideri olarak, birlikte başardığımız işleri, döneme bıraktığımız izleri görmek benim için bu yolculuğun en anlamlı kısmı oldu.
Geriye dönüp baktığımda, kariyerimde en unutulmaz anların; birlikte yaratmanın verdiği heyecanı hissettiğim, zorlukların üstesinden geldiğimiz ve hayalleri gerçeğe dönüştürdüğümüz anlar olduğunu görüyorum. Benim için kariyer demek; ekip ruhuyla çalışmak, keyif alarak tutkuyla üretmek ve geride bir iz bırakmak anlamına geliyor.
2. Çalışma hayatınızda benimsediğiniz ilkeler nelerdir?
Kariyerimi ve bu yolculuktaki prensiplerimi düşündüğümde, bugüne kadar yalnızca belirlediğim hedeflere ulaşmak için değil o hedeflere doğru, attığım her adımı anlamlı ve keyifli kılmak üzere çalıştığımı söyleyebilirim. Bu noktada temel prensibim “kendini tanı, tutkularının peşinden git, işini hakkını vererek yap yani imzanı at” olur. Bana göre en sağlam kariyerler, tutkuyla yapılan işlerin üzerinde yükseliyor.
Bazen sizin hikayenizi dinleyen biri çıkar ve “Çok şanslısın!” der ya, işte aslında o şansı yaratan sizin cesaretiniz, enerjiniz, tercih ettiğiniz yollar ve kurduğunuz ilişkiler oluyor. Ben de kariyerimde bunu sık sık deneyimledim. Ayrıca bu uzun soluklu yolculuktaki rezilyansımı; girişimci ruhum, yaratıcılığım, takımıma bağlılığım ve işime olan motivasyonumla sağlıyorum.
Peki kendini sorgulamadan yol almak mümkün mü? Açıkçası bir işe, bir role ya da bir kuruma tamamen “doğru” bir yerde olduğumuzu hissetmeden bağlı kalmak mümkün değil. Ben de kariyerim boyunca sık sık durup kendime şu soruları sordum:
“Bu işi yaparken gerçekten mutlu muyum?”
- “Bu ekibin ve bu kültürün bir parçası olmaktan keyif alıyor muyum?”
- “Burada anlam buluyor muyum?”
- “Yeteneklerimi en iyi şekilde kullanabiliyor muyum?”
Bu sorular, bana yalnızca bulunduğum noktayı değil, ilerlemek istediğim yolu da gösterdi. Büyük hedefler koymak harika, ama bence esas mesele, o hedefe giderken her dönemi tutkuyla, keyifle ve öğrenerek yaşamak, hatalarından öğrenebilmek.
İşim gereği sık sık genç arkadaşlarımızla sohbet etme fırsatı buluyorum. Çoğu zaman kariyeri bir varış noktası olarak düşündüklerini fark ediyorum. “CEO olmak istiyorum” ya da “bir şirketin şu departmanında çalışacağım” gibi sonuçlara odaklanıyorlar. Ama işin püf noktası şu: bugün kariyer, tek bir doğru cevap ya da tek seçenekli bir rota değil, sonsuz seçenekler arasından yeteneklerinize ve motivasyonlarınıza en uygun tercihlerinizle sürekli olarak farklılaştırıp yeniden oluşturabileceğiniz bir rota..
Özetle kariyer bana göre kendini tanımakla başlıyor. Seni ne motive eder? Neyi tutkuyla yaparsın? İşte bu soruların cevabını bulduğunda, yalnızca çalışmak için değil, yaşamak için de doğru yoldasındır. Çünkü kariyer, yaptığın işin senin bir parçan haline gelmesidir.
3. Şirketinizde genç yeteneklere yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? (Staj, MT işe alım programlarınız ve genç yeteneklere yönelik projeleriniz hakkında detaylı bilgi verir misiniz?)
Bilginin hızla aktığı bu çağda, o bilgiyi doğru kaynaklardan edinip deneyime dönüştürebilmek büyük bir değer. İşte tam da bu yüzden, Garanti BBVA olarak genç yeteneklere yönelik birbirinden farklı ve ilgi alanlarına özel birçok program sunuyoruz.
Yeni mezun işe alım süreçlerimizi aynı çatı altında buluşturduğumuz “Talent Week” ile genç yeteneklere bankacılığın içerdiği çok farklı alanlarda güçlü bir kariyer başlangıcı yapma fırsatı sunuyoruz. Bankacılık, Teknoloji, Veri Bilimi, Denetim gibi alanlarda genç arkadaşlarımız kariyerlerine güçlü bir başlangıç yapabilecekleri rolleri tanıyorlar, tercihlerini yaparak işe alım sürecimize özel etkinliklere ve değerlendirmelere katılıyorlar.
Üniversite 3. sınıf öğrencilerine yönelik Talent Camp ile de dijital bankacılıktan global piyasalara kadar birçok alanda staj fırsatı sunuyoruz. Programda başarı gösteren öğrenciler, hibrit staj olanaklarıyla aramıza katılıyor ve mezun olduklarında doğrudan Talent Week sürecine dahil olabiliyor.
Uluslararası deneyimler arayanlar için de işe girdikten sonra, yeni mezun ya da genç bir profesyonel olarak katılabilecekleri Global Mobility fırsatlarımız var. Çalışanlarımız, BBVA’nın farklı ülkelerinde projelerde yer alarak global bir vizyon kazanabiliyor ya da kariyerlerine yurt dışında devam etme şansı elde ediyor. Bu süreçte İngilizce ve İspanyolca becerilerini geliştirmek isteyenlere, dil eğitimi ve mentorluk desteği de sağlıyoruz.
Garanti BBVA’da, genç yeteneklerin hem kendilerini keşfetmeleri hem de potansiyellerini en iyi şekilde ortaya koymaları için her adımı özenle tasarlıyoruz. Çünkü biz, onların yarattığı enerjinin geleceği şekillendireceğine inanıyoruz ve bu yüzden de şirketimizi “Yeteneklerin Parladığı Yer” olarak tanımlıyoruz.
Tüm yetenek programlarımızı incelemek isteyenlere kariyer.garantibbva.com.tr’yi ve Instagram hesabımız @GarantiBBVAyasam’ı ziyaret etmelerini öneririm.
4. Bir insan kaynakları lideri olarak sizce yeni dönemde çalışanlardan beklenecek yeni nesil yetkinlikler neler olacak?
Bankacılık sektörü teknolojiyle bütünleşerek ilerleyen bir dönüşümden geçiyor. Bugün Bankacılık, yalnızca finansal hizmetlerle değil aynı zamanda dijital bankacılık, veri analitiği, siber güvenlik ve kripto gibi teknoloji odaklı alanlarla da anılan bir sektör haline geldi. Bu değişim, sektörde çalışacak yeni nesil yeteneklerden beklentileri de şekillendiriyor.
Geleceğin bankacılık dünyasında öne çıkan yetkinliklerin başında analitik ve eleştirel düşünme geliyor. Artık yalnızca teknik bilgiye sahip olmak yeterli değil; aynı zamanda karmaşık sorunlara yaratıcı çözümler üretebilmek ve stratejik bakış açısıyla hareket edebilmek gerekiyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2023 raporuna göre, bu beceriler önümüzdeki yıllarda da önemini koruyacak.
Dijital yetkinlikler ise diğer bir kritik alan. Teknolojiyle uyumlu, yapay zeka ve büyük veri gibi alanlarda bilgi sahibi olan çalışanlara olan talep giderek artıyor. Örneğin, siber güvenlik sektörü, bankacılıkta en büyük yetenek açıklarından birini oluşturuyor. Biz de bu ihtiyacı karşılamak için “Siber Güvenlik Akademisi” gibi programlarla sektöre katkıda bulunuyoruz.
Elbette ki teknoloji odaklı yetkinliklerin yanı sıra, insan odaklı beceriler de büyük önem taşıyor. Empati, etkili iletişim ve liderlik gibi sosyal beceriler, müşteri memnuniyetini artırmak ve ekip ruhunu güçlendirmek için vazgeçilmez hale geliyor.
Tüm bunların yanı sıra, kariyer yolculuğunda sürdürülebilir başarı için bireylerin kendilerini sürekli yenilemesi gerekiyor. Teknolojiyi anlamak kadar, bankacılığı ve müşteriyi derinlemesine kavrayabilmek de fark yaratıyor. Bugün iş dünyasında başarı, yalnızca hedeflere ulaşmak değil; o hedeflere giderken süreçten keyif almak ve değer katmakla mümkün.
Günümüzden geleceğe baktığımızda hem teknolojiyi hem de insanı anlayan yeteneklerle şekillenecek sektörlerin başında Bankacılık geliyor. Bu nedenle gençlere önerim, öğrenmeye açık, yaratıcı, analitik ve insan odaklı bir yaklaşımı benimseyerek kendi kariyer yollarını cesaretle çizmeleri. Çünkü doğru yetkinliklere sahip olduğunuzda, bankacılık sektörü pek çok farklı sektörün size sunduğu fırsatların hepsini bir arada sunmaya hazır.
5. Kariyerinizin başındaki kendinizle bugün bir araya gelme imkanınız olsaydı o günkü size neler söylerdiniz?
Eğer kariyerinin başındaki Pınar’la bugün bir araya gelseydim, ona söyleyeceğim ilk şey şu olurdu: Daha cesur ol! Hata yapmaktan korkma, çünkü hata dediğin şey aslında en iyi öğrenme fırsatıdır. Onu, yeteneklerini ve motivasyon kaynaklarını daha erken keşfetmesi için cesaretlendirirdim. Çünkü neyin içinde kendini mutlu ve motive hissettiğini bulduğunda, yolculuk çok daha anlamlı hale geliyor.
Kariyer yolculuğunun başı, aslında insanın daha fazla ve daha rahat risk alabileceği dönem. Ama ne yazık ki çoğu zaman çizilmiş “standart” kariyer yollarına sıkışıp kalıyoruz. “Şu bölümü okumalısın, şu şirkette çalışmalısın, yüksek lisans yapmadan olmaz, en büyük kurumsal firmaya gir ki iyi bir maaşın olsun” gibi kalıplar hepimizin karşısına çıkıyor. Ama gerçek şu ki, aynı yol herkes için doğru değil. Herkes aynı hedefleri kovalamak zorunda da değil.
O dönemki Pınar’a, kendi yeteneklerini keşfetmesi için daha fazla deneme yapmasını söylerdim. Bu, seni gerçekten “sen” yapacak yolda emin adımlarla ilerletir.
Son olarak, ona şunu hatırlatırdım: Kariyer dediğin şey, sadece bir sonuç değil; o yolda ne öğrendiğin, kimlerle yürüdüğün, neleri başardığın ve nelerden keyif aldığındır.
Pınar Aktuğ’a bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!