Humanspire’ın yeni röportajında kariyerine Orhan Holding’de başlangıç yapmak isteyenleri heyecanlandıracak bir sohbet ile karşınızdayız. Orhan Holding İnsan, Bilgi Teknolojileri ve Kurumsal Gelişim Başkan Yardımcısı / İcra Kurulu Üyesi Evrim Bayam’a merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.
Evrim Bayam’ın kariyerinden kesitlere ve verimli tavsiyelerine yer verdiğimiz bu röportaj için keyifli okumalar dileriz!
Röportajın okuyucuları için kariyer yolculuğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?
Çırağı olamadığın işin ustası olamazsın dedim ve mühendis olma yolculuğuma STFA Anadolu Teknik Lisesi’nde Elektronik bölümünde okuyarak başladım. Üniversite eğitimimi Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde tamamlamamın ardından, teknolojinin kalbinin attığı ABD’ye giderek, Johns Hopkins Üniversitesi’nde Bilgi ve Telekomünikasyon Yönetimi üzerine yüksek lisans yaptım.
Eğitimimin ardından satış, pazarlama ve iş geliştirme konularında, telekom alanında ABD’de çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönüşüm Turkcell Grubu ile oldu. Burada Turkcell-Tellcom-Superonline şirketinde iş ve ürün geliştirmeden sorumlu olarak çalıştım. 2007-2016 yılları arasında 9 yıl boyunca Yıldız Holding’de farklı görevler üstlendim. Yıldız Holding kariyerimi ikiye ayırmam gerekirse bir kısmı şirket evlilikleri-birleşmeleri, kurumsal finansman ve iş geliştirme tarafında, diğer bir kısmı ise inovasyon odağında Yıldız Holding’in inovasyon şirketinin genel müdürlüğü ile geçti. Yıldız Holding sonrası iki sene boyunca OPEX Danışmanlık ve Eğitim’in kurucu ortağı olarak çalıştım. Burada hem inovasyon strateji, kültür ve liderlik alanlarında şirketlere danışmanlık verdim hem de operasyonel mükemmellik üzerine geliştirmiş olduğumuz yazılımın geliştirilmesi ve iş geliştirmesi üzerine odaklandım Aynı süre zarfında Bahçeşehir Üniversitesi’nde inovasyon ve girişimcilik üzerine dersler verdim. 7 yıldır ise 4 kıta 15 ülkede 10.000’den fazla çalışanı ile faaliyet gösteren Orhan Holding’de , Bilgi teknolojileri, İnsan Ve Kurumsal Gelişim Başkan Yardımcılığı ve İcra Kurulu Üyeliği görevini yürütüyorum. Aynı zamanda kendi şirketlerimizin yönetim kurulu üyeliklerim ile birlikte Yönetim Kurulunda Kadın Derneği’nin 2. Dönem mentilerindenim.
Yönetim kurulu üyeliklerimden en gurur duyduklarımdan biri de 25 yıldır Türkiye’de 5-35 yaş arası bireylerde girişimci zihin yapısını geliştirmek üzere çalışan Genç Başarı Eğitim Vakfı. Tüm gençlerimize henüz yolları kesişmediyse bir araştırmalarını öneririm.
Çalışma hayatınızda benimsediğiniz ilkeler nelerdir?
Çalışma hayatımda, beni en çok sürekli öğrenme tutkum tetikliyor. Bunun yanında, kararlılık ile beraberinde gelen dayanıklılık, pozitif tutum, cesurca ve hesaplı, planlı risk alma da öncelikli ilkelerim arasında.
Hayatım boyunca karşılaştığım her zorluk, bana yeni şeyler öğretti ve gelişimime katkıda bulundu. Teknik Lise’de başlayıp mühendislik kazanmak ve Amerika’da yüksek lisans için bölümden burs almak hiç kolay olmadı. Bu süreçte öğrendiğim en önemli şeylerden biri, zorlukları fırsat olarak görmek oldu. Hedefimi belirler, planımı yaparım ama karşıma çıkan zorluklarda da burada ne beni bir sonraki adıma hazırlayacak diye bakar, oradaki öğrenime odaklanır ve yola devam ederim. O yüzden de “her işte vardır bir hayır” sözü benim için kıymetli.
Ben, hayatta risk almaktan korkmayan, diğer taraftan öğrenmekle gelişen, yeni şeylerle beslenen biriyim. Problemleri çözme konusunda sürekli farklı yollar denemek ve pes etmemek, kariyerimde ilerlememin anahtarı oldu. İş hayatımda, yenilikçi çözümler geliştirebilmek için bilinmeyen alanlara adım atmaktan çekinmedim.
Pozitif bir yaklaşım benim için hep önemli unsur oldu çünkü; karşılaştığım zorluklar karşısında sakin kalmam ve olumlu düşünmem, daha mantıklı ve etkili kararlar almamı sağladı. Çalışma hayatımdaki başarımı cesur olmaya ve karşılaştığım zorluklardan yeni bakış açıları kazanmaya borçluyum diyebilirim.
Şirketinizde genç yeteneklere yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Orhan Holding olarak gençlerin gelişimine büyük önem veriyor; genç yeteneklere ulaşmak ve onların kariyer yolculuklarını desteklemek için bazı çalışmalar yürütüyoruz. Kısa ve uzun dönem staj programlarımız ile genç yeteneklerin gerçek bir iş deneyimi yaşamalarını ve profesyonel becerilerini geliştirmelerini sağlıyoruz. Ayrıca, genç yeteneklerimize mentorluk desteği sunarak onların kişisel ve kariyer gelişimlerine katkıda bulunuyoruz.
Mühendislik programlarımız ile yeni mezun mühendislere iş başında öğrenme programı sunuyoruz. Bu programlar ile genç mühendislerimiz, gerçek projelerde yer alarak deneyim kazanıyor teorik bilgilerini uygulama fırsatı buluyorlar. Aynı zamanda meslek liseleri de önem verdiğimiz alanlardan biri. Meslek lisesi mezunu bir yönetici olarak meslek liselerinin ülkemiz için oynadığı rolü biliyor ve önemsiyorum. Gençlerin yeteneklerini geliştirmelerine ve öğrenme süreçlerine katkıda bulunmak amacıyla mesleki liselerle çeşitli iş birlikleri yürütüyoruz. Bu iş birlikleri, öğrencilerin hem teorik bilgi hem de pratik deneyim kazanmalarını destekleyen projeler ve programlar içeriyor.
4 kıta ve 15 ülkede faaliyet gösteren uluslararası bir Holding olarak, genç yeteneklerin global ölçekte gelişimlerine büyük önem veriyoruz. Bu hedef doğrultusunda, AIESEC gibi uluslararası öğrenci oluşumlarıyla iş birliği yaparak JOB (Join Orhan Business) eğitim-gelişim programını hayata geçirdik. Genç yeteneklerin eğitim almalarının yanında iş üstünde eğitim ile farklı kültürlerde deneyim kazanmalarını ve global iş dünyasına adım atmalarını desteklemeyi amaçlıyoruz.
İyi bir yönetici olabilmek için bireysel başarının yanında iyi bir ekiple de çalışmanın önemli olduğunu söyleyebiliriz. Siz ekibinizde çalışacak ideal bir adayın nasıl biri olmasını istiyorsunuz?
Ekibimde çalışacak ideal adayın, öncelikle güçlü iş birliği ve takım ruhu becerilerine sahip olması gerekiyor. Farklılıklarımızla güçlendiğimize inanıyor; bu farklılıkları tolere edebilen ve onlardan değer yaratabilen bireyler arıyorum. İletişim becerileri yüksek, takım oyuncusu olan ve ortak hedefler doğrultusunda uyumlu çalışabilen kişiler benim için her zaman ön planda. Ekibimizin kusursuz ahengini bu şekilde sağladığımızı düşünüyorum. Ayrıca, cesur bir katılım ve tutkulu bir gelişim anlayışına sahip olmak da önem verdiğim kriterlerden. Sorunları sadece tanımlamakla kalmayıp, çözüm üretme konusunda aktif olarak katkı sağlayan ve karşı fikirlerini cesurca ifade eden bireylerin ekibimize asıl katkıyı sağlayacak kişiler olduğuna inanıyorum. Kendini sürekli geliştirme konusunda tutkulu olan ve bu tutkusunu şirketin ilerlemesine yansıtan kişilerle çalışmak hem ekip hem de şirket için çok değerli.
Youthall’u takip eden genç yeteneklere kariyer hayatlarında neler tavsiye edersiniz?
Çok sevdiğim bir söz var “Evren düşünceleri değil, hareketleri alkışlar” diye. Bir yerden başlamamız ve o ilk adımı atmamız gerekiyor. Hangi alanda edinildiğinden bağımsız olarak, kazanılan her deneyim çok kıymetli. Neyi istediğimizi bilmek kadar neyi istemediğimizi bilmenin de çok değerli olduğunu düşünüyorum.
Kariyerimin ilk adımlarında ben de aynı yollardan geçtim. Farklı şirketlerde, farklı pozisyonlarda stajları değerlendirerek neyi istemediğimi, neyi daha çok istediğimi seçme şansım oldu ki bu da bence kariyerimi yönlendirmemde bana çok büyük avantaj sağladı. O yüzden gençlere bulabildikleri her alanda, her farklı fonksiyonda, her farklı sektörde çalışmalarını ya da imkanları varsa proje veya staj yapmalarını öneririm. Ayrıca kendilerine güncel kalmanın çok önemli olduğunu; eğitimin okul bittikten sonra bitmediğini, hayat boyu öğrenmenin kendilerini her zaman bir adım öne çıkaracağını söylemek isterim.
Unutmayın günümüzde zaman en önemli emtia; dünya genelinde herkese eşit dağıtılmış tek şeydir.. Her seçiminiz bir vazgeçiş, neye zaman ayırdığınıza dikkat edin. Ne ile daha fazla zaman geçirseniz hayatınız o yönde şekil alacaktır.
Şirketinizde yapay zeka teknolojisini işe alım ve mülakat süreçlerinizde kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız nasıl kullanıyorsunuz? Kullanmıyorsanız gelecekte kullanma konusuna nasıl bakıyorsunuz?
“Günlük iş verimliliği ve kurumsal veri yönetimi alanlarında yapay zeka araçlarını deniyor ve nasıl entegre edebileceğimizi araştırıyoruz. Özellikle Microsoft Co-Pilot gibi çözümlerle operasyonel süreçlerde verimliliği artırmaya yönelik çeşitli deneyler yapıyoruz. Bu süreçler, yapay zekanın sunduğu fırsatların farkına varmamızı sağladı ve gelecekte iş süreçlerimize daha geniş çapta entegre edebileceğimiz birçok potansiyel olduğunu gösterdi.Ayrıca, işe alım süreçlerinde yapay zekanın sağlayabileceği objektiflik ve hızın önemli olduğunu düşünüyoruz. Ancak, insan faktörünü kaybetmeden dengeli bir entegrasyon sağlamak için daha fazla çalışılması gerektiğine inanıyoruz.”
Son olarak, sizin için faydalı olan ve genç yetenekler için de çok faydalı olacağını düşündüğünüz kitap, dizi, film, podcast vb. öneriniz var mı?
📚Kitap olarak önerebileceğim Küçük Prens, sade bir dille yazılmış olmasına rağmen, hayatın anlamı, sevgi, dostluk ve sorumluluk gibi evrensel konularda derin mesajlar içerir. Gençlerin kendilerini ve dünyayı daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Kitap, sıradan bir dünyadan çok farklı, hayal gücüyle dolu bir evren sunar. Bu da gençlerin hayal gücünü geliştirmelerine ve farklı bakış açıları kazanmalarına olanak tanır. Küçük Prens’in farklı gezegenlerde karşılaştığı karakterler, insanın dünya üzerindeki yargılarını ve kalıplarını sorgulamasını sağlar. Gençlerin önyargılardan arınmış, açık fikirli bireyler olmalarını teşvik eder. Küçük Prens’in yolculuğu, aynı zamanda bir büyüme ve kendini keşfetme hikayesidir. Gençlerin hayatlarındaki değişim ve gelişim süreçlerine hitap eder, onları içsel yolculuklarına yönlendirir.
🎥Film olarak, The Pursuit of Happyness (Umudunu Kaybetme) – Hayatta zorluklara rağmen pes etmemeyi, azim ve çalışmanın önemini anlatan bir film. Üstelik gerçek bir hikayeye dayanması, ilham kaynağı olur. Film, maddi sıkıntılar, evsizlik ve iş bulma çabalarıyla dolu bir yaşamın içinde geçen gerçek bir mücadeleyi anlatarak, aslında hayatın iniş çıkışlarına rağmen pes etmemek gerektiğini öğretir. Başarıya ulaşmanın büyük bir kısmının azimle çalışmakla mümkün olduğunu gösterir. Filmde aynı zamanda aile bağlarının gücünü ve bu bağların insanı nasıl motive edebileceğini güçlü bir şekilde görürüz. Gardner’ın, sık sık iş arama sürecinde, sınırlarını zorlayarak kariyerinde ilerlemesi, başarıya ulaşmanın tek bir yolu olmadığını gösterir. Kısacası film, her türlü koşulda umudu kaybetmemek gerektiğini güçlü bir şekilde hatırlatır. Bir de henüz izlemedilerse Ready Player One, geleceğin teknoloji ile dönüşen muhtemel dünyasına bir bakış için etkileyici bir film.
Yine Film olarak, The Intern (Stajyer) – Genç bir girişimci ile 70 yaşındaki bir stajyerin birlikte çalışmasını konu alır. Film, bugün konuştuğumuz çeşitlilik ve kapsayıcılık ve nesiller arası farklılıkların zengileştirilmesine güzel bir örnek. Ben’in deneyimi ve olgunluğu, Jules’in ise teknolojiye yatkınlığı ve enerjisi, bu karşılıklı öğrenme sürecinin önemli örnekleridir. Ayrıca, kariyerinde başarılı olmayı hedefleyen genç profesyonellere değerli dersler veriyor; hem iş dünyasında tecrübenin önemini hem de insan ilişkilerinin gücünü hatırlatıyor. Aslında Ben ve Jules arasındaki dostluk, iş hayatında birbirimize destek olmanın, empati yapmanın ne kadar önemli olduğunu vurgular.
Evrim Bayam’a bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.