Humanspire’ın yeni röportajında kariyerine Alternatif Bank’ta başlangıç yapmak isteyenleri heyecanlandıracak bir sohbet ile karşınızdayız. Alternatif Bank Genel Müdür Yardımcısı (İnsan Kaynakları) Hale Ökmen Ataklı’ya merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.
Hale Ökmen Ataklı’nın kariyerinden kesitlere ve verimli tavsiyelerine yer verdiğimiz bu röportaj için keyifli okumalar dileriz!
Röportajın okuyucuları için kariyer yolculuğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?
İstanbul Teknik Üniversitesi Uzay Mühendisliği mezunuyum yüksek lisansımı da yine İTÜ’de Mühendislik Yönetimi üzerine yaptım. Kariyer hayatıma 1999’da Anadolu Endüstri Holding’de insan kaynakları alanında başladım. Bu deneyim sonrasında İnsan Kaynakları alanında ilerlemeye karar verdim ve bundan sonraki tüm görevlerim de basamaklar halinde beni bugünkü CHRO görevime getirdi.
2002-2005 yılları arasında Koç Bilgi Teknolojileri Grubu’nda insan kaynakları uzamanı olarak çalıştıktan sonra 2005 – 2007 döneminde Danone Tikveşli Gıda’da, 2007-2011 yılları arasında SHAYA’da ve 2011 –2017 arasında da HSBC’de İnsan Kaynakları alanında üst düzey yöneticilik yaptım.
2017-2021 yılları arasında kurumsal hayata bir mola verip kurucuları arasında olduğum Level-Up pilates stüdyosu ile ilgilendim.
2021 Ekim ayı itibari ile de Alternatif Bank ailesine İnsan Kaynaklarından sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak başladım.
Kurumsal firmalardaki yöneticilik deneyimlerimin yanı sıra, insan kaynakları alanında serbest danışman olarak da kurumlara destek oldum. İnsan Kaynakları kariyerimin yanında danışman ve profesyonel yönetici koçu rolleri ile de kurumların değişim ve gelişim yolculuklarına katkıda bulundum.
Çalışma hayatınızda benimsediğiniz ilkeler nelerdir?
İnsan çalışma hayatıma “işte ilkelerim bunlar” diye başlamıyor elbette. Geçmişimizden, eğitimimizden, ailelerimizden gelen bazı değer ve prensiplerimiz oluyor mutlaka ama iş hayatında gerçek anlamda ilkeler, insanın çalıştığı süre boyunca, yer aldığı farklı alanlar ve edindiği farklı deneyimlerle şekilleniyor.
Finans, teknoloji ve perakende olmak üzere farklı sektörlerde yirmi yılı aşkın insan kaynakları yönetimi tecrübem boyunca başarıya da tanık oldum, başarısızlığa da. “Çok kolay” denen işlerin nasıl sarpa sarabildiğini de gördüm, imkansız sanılanın nasıl gerçek olabildiğini de.
Başarıya ulaşılan projelerde çoğunlukla insanların birbiriyle açık iletişim kurduğu ve çekinmeden fikirlerini tartıştıklarını gördüm. Bir karar verirken sadece o anın değil, beş adım, on adım, yüz adım sonrasının düşünüldüğü örneklerin başarısına tanık oldum. Tüm bu yılların sonunda, başarıyı getiren ilkeleri bana göre eşitlik, yatay hiyerarşi ve sürdürülebilirlik olarak özetleyebilirim.
Kariyerine insan kaynakları departmanı bünyesinde başlamak isteyen veya rotasını insan kaynaklarına çevirecek olan adaylara tavsiyeleriniz neler olur?
Aslında “İnsan” kelimesinin içinde olduğu belki de tek alan insan kaynakları. Bir yaşamın, bir hayatın içinde yer alıyorsunuz burada. Bu yüzden bu alanda yer alabilmek için hangi bölüm, hangi okuldan olursa olsun, insanı insanın hikayesini merak eden bununla uğraşmayı bir iş değil bir bakış açısı olarak gören bireyler olmamız gerektiğine inanıyorum. Ayrıca kariyer hayatının tamamını insan kaynakları alanında geçirmiş biri olarak deneyim kazanmanın ve merak etmenin çok önemli olduğunu söyleyebilirim. İnsan Kaynakları bir şirketin her alanı ile ilgilenen bir departman olduğundan, bu ekipte çalışanların da birden fazla yetkinliğe sahip olması gerekiyor. Bu sebeple İK alanında kariyer yapmak isteyen öğrencilerin bolca staj yapmalarını, İK’nın her alanını merak ederek deneyimlemelerini öneririm. Yine merak etmenin bir parçası olarak trendleri takip etmek, gündeme hakim olmak çok önemli. Böylece proaktif olabilirler ve yeni fikirler geliştirebilirler. Bu da günümüzde oldukça kritik bir yetkinlik.
Son olarak tavsiyem de şu; Irvin Yalom’un da dediği gibi, “İlişkidir iyileştiren.” İlişki kurmaktan, iletişimden vazgeçmesinler.
Bir insan kaynakları profesyoneli olmanın en zor yanı sizce nedir?
Az önce de söylediğim gibi, hayatı bazen kendininkini unuturcasına bir çalışanın, yani başka bir insanın kariyer yolculuğuna adıyorsun. Öte yandan insanın belki farklı öncelikleri, dertleri, hayalleri ve planları olan bir diğer kişi hakkında bu aşamalarda yer alması ise bambaşka bir şey. Bu her defasında yepyeni bir kitaba başlamak gibi; onun hissine, onun ruhuna samimiyetle ortak olabilmeyi gerektiriyor. Bu yüzden her biri birbirinden farklı bir malzemeyle uğraşan tek meslek alanı İnsan Kaynakları belki de. Bu kadar farklı kişilik, karakter ve duygu arasında hepsiyle bağ kurmak en zor olanı.
Alternatif Bank’ta genç yeteneklere yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? (Staj, MT işe alım programlarınız ve genç yeteneklere yönelik projeleriniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Kurumsal hayata ilk adımı atarak, iş hayatını deneyimlediğimiz staj dönemi Alternatif Bank olarak çok önem verdiğimiz bir süreç. Stajyerlerimizi “Genç Yetenekler” olarak konumlandırıyor, birlikte geçirdiğimiz süre boyunca onlara ilham vererek, geliştirmeyi ve gelecekteki iş hayatlarına hazırlamayı amaçlıyoruz.
Üniversite 3. veya 4. sınıf ve yüksek lisans öğrencileri minimum 3 ay süre ile bankamızda staj yapabiliyorlar. Okullarından mezun olduklarında mutlaka stajyerlerimizi önceliklendiriyor ve onlara kariyer fırsatları sunuyoruz. Örneğin; bu yıl şubelerimizde görev yapan 5 stajyerimiz staj yaptıkları şubelerde Portföy Yetkilisi olarak göreve başladılar. Aynı şekilde 4 Genel Müdürlük stajyerimiz de mevcutta çalıştıkları birimlerde kadromuza dahil oldular. Gelişimin bitmeyen bir yolculuk olduğuna inanıyoruz. Yarattığımız sürekli öğrenme ortamları ile “Genç Yetenekler”imize özel olarak tasarladığımız bankacılığı tanıtan teknik eğitimler, onları kariyer yolculuklarında ileriye taşıyacak kişisel gelişim ve yetkinlik programları ile destekliyoruz.
Farklı eğitim metotlarını kullandığımız gelişim yaklaşımımızda teknolojiyi merkeze almak ve çalışanlarımıza özel kişiselleştirilmiş eğitim yolculukları tasarlamak en önemli hedefimiz. Bunu yaparken stajyerlerimizi de dinliyor, onların fikirlerini alıyoruz. Bu yıl, şehir dışındaki şubelerimizde görev alanlar da dahil bankamızdaki tüm stajyer arkadaşlarımız ile keyifli bir kahvaltı etkinliğinde bir araya geldik. Onlar hem birbirleriyle tanışma hem de staj sürecindeki deneyimlerini paylaşma imkanı buldular. Biz de onları dinleme ve eğitim programımızı buna göre tasarlama fırsatını yakaladık. Öte yandan her sene yeni mezunlara yönelik işe alımlarımız oluyor. Yeni kuşakları bankamızda görmek, onların farklı bakış açılarından faydalanmak ve geleceğin Alternatif Banklılarını yetiştirmek bizim için çok değerli.
İyi bir yönetici olabilmek için bireysel başarının yanında iyi bir ekiple de çalışmanın önemli olduğunu söyleyebiliriz. Siz ekibinizde çalışacak ideal bir adayın nasıl biri olmasını istiyorsunuz?
Tam da dediğiniz gibi, ekipte çalışanın ilk olarak takım oyuncusu olması lazım. Takımın varlığını kabul ediyor olması lazım. İyi şirketler, iyi takımlarla yönetiliyor. Takım kaybettiğinde ayağa kalkmasını, kazandığında ise kendi zaferine aşık olmamasını bilen bir takım olmalı tabii.
Başarılı bir ekibin olmazsa olmazı fark yaratmak ve hızlı aksiyon alabilmek. Bunlar için de yaratıcı ve inovatif olmanın çok önemli olduğu kanısındayım. Yine daha önce paylaştığım gibi ekibimizde merak eden, araştırmayı seven, öğrenme isteği ve çabası hiç bitmeyen adaylar arıyoruz.
Kariyerinizin başındaki kendinizle bugün bir araya gelme imkanınız olsaydı o günkü Hale’ye neler söylerdiniz?
O günkü kendime şunu söylerdim: “Hayat uzun bir yolculuk, yolculuğu sonlara değil duraklara ayır, her bir durağın tadını çıkar. Zor anların olacak, kendini imkansız sandığın durumlarda bulacaksın, düşeceksin de ama düştüğünde kalkmasını öğreneceksin. Yardım istemeyi, sadece başarıyı değil başarısızlığı da paylaşmayı deneyimleyeceksin. Anlık zaferlerin başını döndürmesine izin verme, herkesten bir adım öteye bak ve sürdürülebilir dengelerin peşinde ol. Asla ama asla merak etmeyi, soru sormayı bırakma; bildiklerini sıfırdan yıkıp tekrar kurmanın gücüne inan. Hepsinden önemlisi zorluklarla, mutluluklarla, rutinlerle ve değişimle sürekli karşılaşacağın bu uzun yolculuk sırasında, kendini tanıma fırsatlarını ne olursa olsun kaçırma.”
Alternatif Bank şirketi olarak pandemi sürecine nasıl hazırlandınız ve bu süreci nasıl yönettiniz?
Alternatif Bank olarak tüm çalışanlarımızın zorlu pandemi sürecinde başta sağlıkları olmak üzere, kariyer hedeflerinden kaygı duymadan çalışmaya devam etmesi bizim en büyük önceliğimizdi. Sektörün öncülerinden biri olarak pandemi öncesi esnek çalışma modelleri ile ilgili bir projeye başlamıştık. Hatta ilk fazımız 2020 yılı başında Alterflex –uzaktan çalışma modeliydi. Bu sürede Genel Müdürlük çalışanlarımız haftanın 2 günü uzaktan, 3 günü ofisten çalışmayı deneyimlemeye başlamışlardı.
Pandemi ile birlikte birlikte çok hızlı şekilde evlere geçtik. Böylelikle daha önce kısmen başlattığımız Alterflex çalışma modelini tamamen uzaktan çalışma modeline çevirerek deneyimlemeye başladık. Ve pandemiye adapte olmamız çok kolay oldu. Bu dönemde kapsamlı bir iç iletişim planıyla çalışanlarımıza ve yöneticilerimize evden etkin çalışma, uzaktan ekip yönetimi, uzaktan çalışma döneminde iş ve yaşam dengesinin korunması gibi başlıklarda rehberlik ettik. Birlikte gerçekleştirdiğimiz film atölyesi, gezi kulübü gibi pek çok etkinliği de hızla online platformlara alarak hayat devam ediyor mesajımızı destekledik. Orkestramız Alternatif Band tüm çalışanlarımıza moral ve motivasyon verecek özel klip çalışmalarıyla ailemize moral desteğini vermeye devam etti.
Bir diğer önemli desteğimiz ise Çalışan Destek Hattımız oldu, çalışanlarımız bu platform ile genel sağlıktan hukuk alanına kadar ihtiyaç duydukları her konuda (yeni doğan bakımı, fizyoterapi, psikolog, veteriner gibi uzmanlık dallarında) destek alabildi. Bununla birlikte eğitimlerimize de hiç ara vermeden devam ettik. Zoom gibi online platformları kullanarak gelişim süreçlerimizi çok yoğun bir şekilde sürdürdük. Özellikle bu dönemde çalışanlarımızın motivasyonunu yüksek tutmaya yönelik konferanslara da ağırlık verdik.
Bu süreçte çalışanlarınızı işe bağlı tutmak ve motive etmek adına neler yaptınız?
Bu dönemde özellikle şeffaf ve kesintisiz iletişimin gücünden faydalandık;
- İK ekibimizdeki “iş ortaklarımız” ise bu dönemde çok etkin bir rol aldı. Çalışanlarımıza bire bir ulaşarak “CareTalks” adını verdiğimiz sohbetlerle tüm sorularını yanıtlayarak taleplerini yönetimimizin gündemine taşıdık.
- Çalışanlarımızın dijital farkındalığını arttırarak, dijital dünyaya yönelik yetkinliklerini güçlendirmek amacı ile Go Digital Gelişim Programı’nı hayata geçirdik. Tüm çalışanlarımızın dahil olduğu Dijital 101 eğitimlerinin ve webinarların yanı sıra, kurduğumuz Dijital Kulüp üyelerine özel olarak üniversite işbirliği ile Dijital Kulüp Sertifika programını tasarladık.
- Gradus markası altında yüksek lisans ve MBA yapmak isteyen çalışanlarımızı desteklediğimiz bir projeyi hayata geçirdik. Çalışanlarımıza banka bursu ile Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinde eğitimlerine devam etme fırsatı yarattık.
Pandemi koşullarının hafiflemesi ile yeniden ofise dönüş sürecimiz başladı bu süreçte ise;
- Ekiplere özel olarak motivasyon aktiviteleri ile uzun zamandır bir araya gelmeyen çalışanlarımız için organizasyonlar düzenledik.
- “Alternatif Mola’da Kısa Bi’ Mola” ismiyle genel müdürlük binamızda çalışanlarımıza ikramlarda bulunduk.
- Genel Müdürlük ekiplerimiz geçtiğimiz yaz “Alternatif Yaz” uygulamasıyla Temmuz ve Ağustos aylarında seçtikleri 4 hafta boyunca tamamen uzaktan çalıştı.
- CEO’muz Kaan Gür çalışanlarımızla “Birlikte Öğle Arası” etkinliğinde bir araya geldi.
- Çalışan deneyimini güçlendirmek amacıyla İç Müşteri Memnuniyeti ve Çalışan Bağlılığı Anketleri ile Alternatif Banklıların görüşlerini aldık. Bu görüşlere istinaden sonuçları titizlikle inceleyerek, proje grupları kuruyor, geliştirilecek alanlarla ilgili aksiyonlarımızı alıyoruz.
Youthall’u takip eden genç yeteneklere kariyer hayatlarında neler tavsiye edersiniz?
Genç arkadaşlarıma tavsiyelerimi şöyle sıralayabilirim;
- Farklı sektörleri deneyimleyin, staj programlarına katılın, sizin için doğru iş nedir karar verin.
- Tek alanda uzmanlaşmayın, farklı mesleklerin doğuşuyla birlikte farklı işler yapabilen çok fonksiyonlu insanlar ön plana çıkacak.
- Gündemi yakından takip edin: Dünyada ve ülkemizde neler oluyor, neler konuşuluyor? Geleceği ön görüp proaktif olmak, bugünü takip etmenize bağlı.
- Hem sağ hem sol beyninizi geliştirin: Analitik zeka kadar duygusal zeka da önemli.
- Her yaşta, her unvanda, her görevde liderlik: Kulüplerde, sosyal sorumluluk projelerinde yer alın ve liderlik görevleri üstlenin. Böylece bu kaslarınızı şimdiden geliştirmiş olacaksınız.
- Deneyimlerinizi ön plana çıkarın: Görüşmelerinizde kendinizi nasıl geliştirdiğinizi, hangi projelerde yer aldığınızı, neler öğrendiğinizi paylaşın.
- İstekli olduğunuzu gösterin: Sizinle benzer yetkinliklerde olan kişilerden heyecanınız ve istekliliğinizle ayrışın.
Dijital demişken sizce yeni dönemde çalışanlardan beklenecek yetkinlikler neler olacak?
Dijital liderlik çok önem kazanacak, gözlerin parmakların, aklın koordinasyonuna kalplerin koordinasyonu yani duygu entegrasyonu girecek diye düşünüyorum. Çalışanlar kendilerini daha çok dijitalle fizikselin karışımı olan fijital dünyaya hazırlamalı.
Yeni iş modelleri, yeni girişimler ve teknolojik girişimlerin ortaya çıkacağını düşündüğümüzde “kurum içi girişimcilik” daha kritik bir hale gelecek. Yaratıcılığı ve yeniliği teşvik eden, inovasyon odaklı bir iş kültürü oluşturmamız gerekiyor. Tüm bunlarla birlikte «agilty» yani çeviklik yaklaşımı da devreye giriyor. Hızlı adapte olabilen, dinamik ekipler ve dolayısı ile çalışanlar bizleri ileriye taşıyacak.
Son olarak, sizin için faydalı olan ve genç yetenekler için de çok faydalı olacağını düşündüğünüz kitap, dizi, film, podcast vb. öneriniz var mı? (Dilediğiniz birini ya da birden fazlasını seçip yanıtlayabilirsiniz)
Burada kitap için pek çok tavsiyem olabilir 🙂
- Kemal Sayar – Empati Etkisi
- Victor Frankl- İnsanın Anlam Arayışı
- Malcolm Gladwell- Outliers ve Blink & Düşünmeden Düşünebilmenin Gücü
- Adam Grant – Vermek ve Almak
- Andrew Mcfee – Dönüşüm İçin Teknolojiyi Kullanmak kitaplarını önerebilirim.
Kariyer gelişimi konusunda da bolca konuştuk burada da film tavsiyelerim olacak; The Pursuit Of Happiness (Umudunu Kaybetme), Ölü Ozanlar Derneği, The Internship. Özellikle The Internship filminde çok eğlenerek farkındalık kazanacağınıza eminim.
Hale Ökmen Ataklı’ya bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!