Humanspire’ın yeni röportajında kariyerine AXA Sigorta’da başlangıç yapmak isteyenleri heyecanlandıracak bir sohbet ile karşınızdayız. AXA Sigorta İnsan Kaynakları Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi Zeynep Ergenç’e merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.
Zeynep Ergenç’in kariyerinden kesitlere ve verimli tavsiyelerine yer verdiğimiz bu röportaj için keyifli okumalar dileriz!
Röportajın okuyucuları için kariyer yolculuğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?
Özel Saint-Benoit Fransız Lisesi’nin ardından Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldum. Üniversitede aldığım eğitim ağırlıklı olarak Organizasyonel Psikoloji odaklıydı. Ama ben o yıllarda Nöropsikoloji’ye merak salmıştım. Bu nedenle de üniversite yıllarımı Cerrahpaşa ve Çapa Tıp Fakülteleri’nin Nöroloji ve Psikiyatri birimlerinde geçirdim. Bu noktada üniversite sıralarındaki genç arkadaşlarıma da ufak bir tavsiyede bulunmak isterim. Üniversite yılları kendini tanımak ve ne istediğini anlamak için farklı sektörde ve departmanlarda staj yapmak açısından gerçekten çok değerli yıllar. Örneğin bu stajların sonunda çok sonuç odaklı olduğumu ve beni en çok yaptığım işin sonuçlarını hemen görmenin motive ettiğini fark ettim. Bunu fark etmemle birlikte kurumsal hayata girmeye karar verdim ve aldığım eğitimi de destekleyecek şekilde İnsan Kaynakları alanında iş aramaya başladım; ancak üniversite yıllarında odağımı tek bir alanda tutmuş olmam, kurumsal hayata uzak kalmama ve farklı şirket kültürlerini deneyimleyip farklı iş yapış şekillerini gözlemleme fırsatlarını kaçırmama neden oldu. Bu durum yeni mezun olarak iş arama sürecimi oldukça zora soktu. Bu nedenle bir kez daha altını çizmek isterim ki ne istediğimden eminim deseniz bile üniversite yıllarını farklı deneyimlerle zenginleştirmek gerçekten çok önemli.
Peki, sen ne yaptın ve bu zorlu süreci nasıl atlattın diye sorarsanız; ben kariyerime ilaç sektöründe Satış ve Pazarlama Departmanı’nda başladım. Böylece hem kurumsal hayatı ve şirket kültürünü öğrenirken hem de işimizi nasıl yapıyoruz, paramızı nereden kazanıyoruz gibi konularda da derinlemesine bilgi edinme şansı yakalamış oldum. Yaklaşık 3 sene bu alanda çalıştıktan sonra aynı şirkette İnsan Kaynakları Departmanı’na HR MT olarak geçiş yaptım. İlaç sektöründe başladığım kariyerimin ilk 7 senesini, Pfizer ve GlaxoSmithKlein gibi ilaç devlerinin İnsan Kaynakları Departmanları’nda farklı görevler üstlenerek geçirdim. 2017 senesinde Allianz Worldwide Partners’a İnsan Kaynakları Departmanı’nın tepe yöneticisi olarak geçiş yaptım ve sigorta sektörü ile tanışmam bu şekilde oldu. 2018 senesinde AXA Sigorta’da İnsan Kaynakları Müdürü olarak başlayan görevim Mayıs 2021’den bu yana İnsan Kaynakları Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi olarak devam ediyor.
Youthall’u takip eden genç yeteneklere kariyer hayatlarında neler tavsiye edersiniz?
Dünya artık çok daha hızlı değişiyor ve pandemi döneminde de deneyimlediğimiz gibi bu değişim biz dünyanın neresinde olursak olalım aynı hızla bizleri etkiliyor ve ezberlerimizi bozuyor. Teknoloji hızla değişiyor. Üstelik değişmekle kalmıyor otomasyon, yapay zeka ve dijital teknolojiler hem iş hem özel hayatımıza hızlı bir şekilde giriyor. Jenerasyonlar değişiyor. Farklı jenerasyonlar iş hayatında birlikte çalışıyor, birlikte üretiyor. Tüm bunlar değişirken tabii ki organizasyonlar da hızlı bir şekilde bu değişimlere ve gelişmelere ayak uydurmak zorunda kalıyor, kendini yeniliyor. Özellikle pandeminin etkisiyle farklı iş modelleri hayatımıza girerken, tüm bu değişim ve dönüşümler tabii ki bizlerin hem tüketici hem de çalışanlar olarak ihtiyaç ve beklentilerimizin değişmesine neden oluyor.
Bu noktada size bir iyi, bir de kötü haberim var! İyi haber; tüm dünyadaki yetenek açığı hızla büyüyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki tüm dünyadaki yetenek açığı %69 ile son 15 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Kötü haber ise otomasyon, yapay zeka ve dijital teknolojilerdeki gelişmelerle birlikte bugünkü mesleklerin yaklaşık %50’sinin 2025 yılında yok olacağı veya önemini yitireceği öngörülüyor. Diğer yandan nüfusun hızla yaşlandığı ülkemizde de özellikle genç nüfustaki işsizlik oranları yükselen bir trend göstermeye devam ediyor. Tüm bu trendler ve veriler olumsuz bir tablo çiziyor gibi gözükse de hem kariyerinin başında olan gençler için hem de bizler yani mevcut profesyoneller için bu değişim trendinde de büyük ve önemli fırsatlar var. Bu fırsatları görebilmek için de kendimize sadece şu basit soruyu sormamız gerekiyor! Bir makinenin ya da yapay zekanın yapamadığı neyi yapabiliyorum ya da yapabilirim?
Otomasyon ve dijitalleşmenin özellikle fiziksel yetkinliklere ve temel sözel-sayısal becerileri kapsayan temel yetkinliklere olan ihtiyacı azaltacağı öngörülüyor. Diğer yandan ise yaratıcılık, yaratıcılıkla birlikte daha soyut ve karmaşık problemleri çözebilmek, kritik yapmak, eleştirel düşünmek gibi ileri seviye bilişsel yetkinliklere ve teknolojik yetkinliklere olan ihtiyacı önemli oranda artıracak. En büyük ihtiyaç ise sosyal yetkinliklerde fakat sosyal yetkinlik deyince akla ilk gelen iletişim becerisinden çok daha ötede; ilişki kurmak, bağ kurmakta olacak diyebiliriz. Özellikle insan kaynakları alanında çalışan ya da çalışmak isteyen tüm yetenekler için en kritik olan yetkinlikler de bunlar olacak. Çünkü otomasyonla yine insan çalışacak ve gelişen teknolojiler rutin işlerimizi yaptıkça bizim insana dair daha soyut problemleri çözebilmek için onlarla ilişki kurmaya, bağ kurmaya ihtiyacımız olacak.
Bu nedenle bireysel gelişimimizi sahiplenmemiz ve sürekli olarak kendimizi geliştirmeye çalışmamız gerçekten çok kritik! Meraklı, sürekli öğrenmeye ve değişime açık olmak yani kısaca Türkçe’de “yılmazlık” olarak kullandığımız İngilizcesi “resilience” olan, 7 kez düşüp 8 kez kalkma becerisine sahip olmak adına kendimize ve gelişimimize zaman ayırıp yatırım yapmak çok büyük önem taşıyor.
Bir insan kaynakları profesyoneli olmanın en zor yanı sizce nedir?
Adı da üzerinde aslında. Her şeyin merkezinde “insan” olan ve sonunda da “insanı etkileyen” bir iş yapıyoruz. Bu da haliyle zorlukları beraberinde getiriyor. Sonuçta herkes farklı, herkesin beklenti ve ihtiyaçları da farklı. En iyi çalışan deneyimini sunmak için çalışırken bireysel farklılıkları da dikkate almak ve kapsayıcı olmak çok önemli. Diğer yandan stratejik bir iş ortağı olarak organizasyonun vizyon, misyon ve stratejisine uyumlu bir şekilde bugünün ve geleceğin yeteneklerini geliştirmek ve hem yetenekleri hem de organizasyonu geleceğe hazırlamak gibi önemli sorumlulukları da olan bir departmanda çalışıyoruz. Tüm bu süreç ve sorumlulukları yönetirken zorlu kararları almak ya da aldırtmak ve bunların iletişimini yapmak insan kaynakları profesyonelleri için zorlayıcı olan konular diyebilirim. Her atılan ya da atılması planlanan adımda İK profesyonelleri olarak bizler hem organizasyonun hem de çalışma arkadaşlarımızın menfaatlerini eş zamanlı olarak düşünmek, adil olmak ve alınan kararların sadece bugünü değil yarınlardaki etkilerini de hesaplayarak yönetim kurullarını ya da yönetim kadrolarını yönlendirmek durumundayız.
AXA Sigorta’da genç yeteneklere yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Biz AXA’da her gün insanlığın gelişimi adına, insanlık için önemli olanı korumak amacıyla çalışıyoruz. Geçmişten günümüze getirdiğimiz bilgi birikimimiz ve deneyimimizle geleceği bugünden inşa etmeye başlamanın mutluluğunu yaşıyor, bu mutluluğu geleceğin bizlere getireceği yeni fırsatlara karşı duyduğumuz heyecanımızla birleştirerek hem insanları hem de işimizi geleceğe taşıma odağıyla hareket ediyoruz. Tabii ki geleceği tasarladığımız yerde geleceğimiz olan genç yetenekleri de her şeyin merkezine koyuyor, onlarla birlikte yürüttüğümüz çok çeşitli ve kapsamlı çalışmalarla her zaman gençlerle birlikte hareket ediyoruz.Yine bu bakış açısıyla hayata geçirdiğimiz AXIS (AXA Intern Story) programımızla standart bir staj programının çok ötesine geçerek gençlere gerçek bir çalışma deneyimi sunup, onları kariyer yolculuklarına güçlü bir şekilde hazırlarken aynı zamanda onlardan gördüklerimiz ve öğrendiklerimizle geleceği birlikte şekillendirmeyi amaçlıyoruz. Yeni nesil araçlarla desteklenerek tasarladığımız bu program ile genç yeteneklerin potansiyellerini açığa çıkaracak bir yolculuk sunuyoruz. Sektörümüzde de bir ilk olarak casebot adını verdiğimiz dijital vaka uygulamamızı bu programımızın işe alım sürecinde kullanmaya başladık. Casebot, hayali bir şirket ile gerçek çalışma ortamı yaratarak değişime açıklık, analitik beceri, sonuç odaklılık gibi yetkinliklerin ölçümlendiği chatbot destekli ve oyunlaştırılmış egzersizler sunan online bir değerlendirme aracı olarak tanımlayabiliriz. Bu çevrim içi simülasyon oyununda 2021’de Türkiye’nin farklı illerinden 1780 üniversiteli genç yetenek aynı anda değerlendirilirken, fark yaratan bir deneyimi de yaşamış oldular.
Oyunlaştırılmış dijital simülasyon oyununda farklı sektörlerde faaliyet gösteren bir holding bünyesinde online bir deneyim ile başlayan AXIS yolculuğunun işe alım süreçlerini başarıyla tamamlayarak aramıza katılan genç yetenekler, dijitalleştirilmiş oryantasyon süreçlerinden AXIS Talks adı verilen ve üst yönetim dahil olmak üzere şirket içerisindeki tüm yöneticilerle tanışıp sohbet etme imkanı sunan programa, kişisel gelişimi destekleyen eğitimlerden kişiye özel mentorluk ve geri bildirim görüşmelerini kapsayan performans değerlendirmesine kadar uçtan uca kurgulanmış bambaşka bir deneyim yaşıyorlar. Bu deneyimin sonunda AXIS programından mezun olup, tam zamanlı olarak aramıza katılan birçok genç çalışma arkadaşımızın olması bizi çok mutlu ediyor. Geleceği gençlerle birlikte cesaretle şekillendirirken birbirimizden öğrenme yolculuğumuzu destekleyecek yeni proje ve çalışmaları hayata geçirmeye devam ediyoruz.
Global olarak pandemi sürecine nasıl hazırlandınız ve bu süreci nasıl yönettiniz?
Pandemiyle birlikte yaşadığımız en büyük değişiklik ofislerin evlere taşınması oldu diyebilirim. Çünkü daha pandemi henüz ortada yokken yeteneğe bütünsel bakan ve bu bakış açısını çalışan deneyiminin her bir adımı ile konuşturup AXA’da her şey “Sana Özel, Seninle Güzel” diyerek kişiye özel bir deneyim sunan, bunu yaparken de teknolojiden faydalanan çözüm ortağı olma yolcuğumuza çoktan çıkmıştık.
Az önce de belirttiğim gibi bizim için en büyük değişim ofislerin evlere taşınması oldu. Bununla birlikte değişen çalışan beklenti ve ihtiyaçlarını dikkate alarak artan doğalgaz, elektrik ve internet gibi masraflara destek olmak adına “Evdeki Ofise Destek Paketi” uygulamasını hayata geçirdik. Bu paket kapsamında isteyen arkadaşlarımızın ofisteki çalışma sandalyelerini dezenfekte ederek evlerine ulaştırdık ve evdeki ofisin ergonomisini sağlayacak ekipmanların tamamlanmasını önceliklendirdik.
Yine bu dönemde iş ve özel hayat dengesini korumayı desteklemek adına her cuma öğleden sonralarını “Gelişim Saati” olarak kullanmaya başladık. Bu saatlerde kimi AXAlı LinkedIn Learning üzerinden sertifika programlarına katıldı, kimi çocuklarıyla ilgilendi ya da açık havada yürüyüş yapıp hava aldı, kimi de hobilerine odaklandı. Hatta içeride birbirinden farklı yeteneklere sahip o kadar çok arkadaşımız varmış ki, bu kişilerden hem içeride hem dışarıda ilham almak adına axa.kariyer Instagram ve AXA Türkiye LinkedIn hesaplarımızdan oldukça ilgi gören “Hobim Var!” adlı bir post serisi başlattık.
Bunlara ek olarak tam kapanma sürecinde daha da fazla molaya ihtiyacımız olacağını düşünerek “Bi Mola” uygulamasını hayata geçirdik. Böylece tam kapanma sürecinde herkes haftada 2 gün 2’şer saat istediği bir zaman aralığında “Bi moladayım!” diyerek kendine ve sevdiklerine daha fazla zaman ayırabilmiş oldu.
Ofislerin evlere taşınmasıyla birlikte artan toplantıları ve uzayan toplantı saatlerini azaltabilmek adına her pazartesi gününü “MS Teams’siz Gün” ilan ettik ve pazartesi günlerini toplantısız gün olarak kullanmaya başladık.
Ofislerin evlere taşınmasıyla birlikte her şeyi uzaktan yapmaya başladık. Ancak daha pandemi ortada yokken biz aramıza yeni katılan arkadaşlarımızın deneyimlerini kolaylaştırmak ve mükemmelleştirmek adına teknolojiden faydalanmaya başlamıştık. Bu uygulamalarımızdan biri olan ve AXA’yı oyunlaştırılmış bir şekilde tanıtmak ve aramıza yeni katılan arkadaşlarımızın AXA’yı ve AXA’daki yaşamı hem hızlı hem de eğlenceli bir şekilde tanımasını sağlamak amacıyla hayata geçirdiğimiz online oryantasyon programımızla sadece organizasyonumuz hakkında değil aynı zamanda temel sigortacılıkla ilgili de önemli bilgileri paylaşıyoruz. Artan küresel iklim risklerinden dolayı uzayda da artan risklere karşı sigorta firması kurmak isteyen uzaylı dostlarımızın AXA’ya gelmesiyle başlayan oryantasyon programımızda bir taraftan AXA ve sigortacılıkla ilgili önemli bilgileri aktarırken diğer taraftan da keyifli ve eğlenceli bir kullanıcı deneyimi sunuyoruz. Online oryantasyonla aramıza yeni katılan arkadaşlarımızın şirketimizi ve işimizi hızlıca öğrenmesini sağlarken yüz yüze iletişimin de önemini kaçırmamak adına her yıl belli aralıklarla geleneksel oryantasyon programımızı da hayata geçirmeye devam ediyoruz.
Tabii ki bu zorlu süreçte değişen birçok şeyin yanında sağlığımızı korumanın da ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlamış olduk. Bu noktada sağlıklı olmanın fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığımızı korumaktan geçtiğinin bilinciyle “Kendine İyi Bak” adını verdiğimiz bütünsel sağlık ve esenlik programımızı devreye soktuk. Kapsamında çalışma arkadaşlarımızın sağlık sigortaları dışında ihtiyaç duyabileceği her türlü araç ve uygulamanın yer aldığı programla bütünsel olarak “iyi” olma halinin ne kadar önemli olduğunun da altını çizmeyi ve bu konuda farkındalık yaratmayı amaçladık.
Bu farkındalıkla birbirimize daha fazla “Nasılsın?” diye sormaya başlamamızın yanı sıra “Önle, Kullan ve Danış” başlıkları altında hayata geçirdiğimiz yeni imkan ve araçlar sayesinde tüm çalışma arkadaşlarımızın kendini daha iyi hissetmesine yardımcı olurken, kendilerine iyi bakmaları yönünde onları teşvik ettik ve etmeye devam ediyoruz.
Tüm bu bahsi geçen uygulamaları pandemi koşullarında, uzaktan çalışılan bir modelde hızlıca hayata geçirmek güçlü bir dijital altyapı gerektiriyor. Pandeminin yarattığı dijitalleşme ihtiyacından çok önce, insanlığın gelişimi adına insanlar için önemli olanı korumak olan varoluş amacımızı gerçekleştirebilmek için sadece hasar veya maaş ödeyen bir sigorta firması olmaktan çok daha öteye geçerek, müşterilerimizin ve AXAlıların her adımda yanında olup, onların çözüm ortakları olmamız gerektiğinin bilinciyle 2018 yılında başlattığımız ve adına Sigorta 4.0 dediğimiz büyük bir dönüşüm yolculuğuna çıktık. Değerlerimiz ve başarı prensiplerimizin ışığında; temelini acente, müşteri, süreç ve çalışan 4.0 olarak belirlediğimiz, ödeyenden çözüm ortaklığına dönüşüm yolculuğunu teknoloji ile de destekledik, desteklemeye devam ediyoruz. Örneğin cam hasarlarını teknolojiden faydalanarak çok kısa sürede sonuçlandırabiliyoruz, birçok yeni teknoloji ile süreçlerimizi otomatize edip müşterilerimize değer yaratan ürün ve servisler sunabiliyoruz. Bunlardan biri de AXAGO. Bu uygulamayla sürücü alışkanlıklarını analiz ediyor ve kişiye özel indirimli kasko teklifleri sunuyoruz. Sadece müşterilerimiz için değil herkesin sağlığıyla ilgili birçok içeriğe ulaşabileceği AXAFit mobil uygulamamızla sağlıklı hayatı destekliyoruz. Tabii bu dönüşümü sadece müşterilerimiz ya da iş ortaklarımız için değil aynı zamanda AXA çalışanları için de gerçekleştiriyoruz. Çünkü biz sadece maaş ya da performansa dayalı bonus ödeyen bir işveren değil çalışan deneyimi döngüsünün her bir adımında çalışanlarının yanında, onların çözüm ortağı olan bir işveren markası yaratmak adına çalışıyoruz. İşte bu nedenle de her şeyin merkezine insanı koyuyor ve çalışan deneyimi döngüsünü sürekli olarak değişen bireysel ihtiyaç ve beklentileri göz önüne alarak yeniliyoruz. Üstelik bunu yine teknolojiyle destekleyerek yapıyoruz. Bu nedenle pandemiye nispeten hazırlıklı yakalandık demek daha doğru olabilir.
Bu süreçte çalışanlarınızı işe bağlı tutmak ve motive etmek adına neler yaptınız?
Evet pandemiyle birlikte ofisler evlere taşındı, evlere kapandık, sosyalleşmeyi, arkadaşlarımızla sohbet etmeyi, karşılıklı oturup kahvelerimizi yudumlarken iki çift laf etmeyi çok özledik. Bu noktada yine teknolojiden faydalanarak “Uzak da olsak yakınız, birlikteyiz!” dedik ve bu zorlu günlerde birlikteliğimizi sağlayacak birbirinden farklı organizasyonlar gerçekleştirdik.
Beyaz’ın katıldığı motivasyon toplantımızdan, Haluk Levent’in evlerimize konuk olup bize şarkılar söylediği dijital etkinliğimize, kutlamalardan, yılbaşında hep birlikte oynadığımız online tombalaya, yaz dönemlerinde Kuruçeşme’de açık havada arabalarımızda olsak da birlikte izlediğimiz maçlara kadar birçok farklı etkinlikte bir araya geldik.
Bunlara ek olarak bu dönemde başlattığımız ve şu an hala devam eden şirketimizle ilgili gelişmelerin aktarıldığı, önemli paylaşımların yapıldığı aylık “CEO Talks” buluşmalarımızı başlattık. CEO’muz Yavuz Ölken’in çalışma arkadaşlarımızın sorularına yanıt vermesini sağladık. İcra Kurulu üyelerimiz belli bir planlama ile bütün iş ailelerinden karma gruplarla “Bir Kahve” isimli dijital toplantılarda bir araya geldiler.
Pandemiden sonraki çalışma modeliniz nasıl olacak?
Pandemiyle birlikte ezberlerimiz bozuldu, birçok alışkanlığımız değişti ve yeni alışkanlıklar kazandık. Bu durum tabii ki çalışma ortamlarını ve modellerini de etkiledi. Biz de daha yenilikçi, esnek ve sade bir çalışma ortamı yaratmak adına AXA’daki tüm esnek uygulamalarımızı YES! çatı markamız altında topladık.
Bu bakış açısıyla hayata geçirdiğimiz uygulamalardan biri de; “Her yer senin ofisin”. Bu uygulamayla AXAlılar haftanın belli günlerinde kendi ofis ortamlarını kendileri seçiyor. Böylece uzaktan çalışmanın avantajlarının yanı sıra ofiste birlikte üretmenin faydalarını da eşzamanlı olarak yaşayabiliyor.
Buna ek olarak “Esnek Çalışma Saati”, “Yazın Daha Da Esneğiz”, “Yılı Keyifle Kapatıyoruz” gibi birbirinden farklı ama tamamen ihtiyaca yönelik olan esnek uygulamamızın yanı sıra öğle aralarımızı daha da esnek hale getirdik ve bu zaman dilimini kendimize ayırabilmek adına bu saatlere “Senin Saatin” dedik. Bu nedenle öğle aralarında hiçbirimiz acil olmadıkça birbirimizi aramıyor ve toplantı organize etmiyoruz.
Tüm bunlara ek olarak mevcut yan hak paketimizi dilediğimiz gibi esnetip kendi yan hak menümüzü kendimizin oluşturmasına imkan veren ”Seçim Senin” esnek yan haklar programımızı her yıl AXAlıların talepleri doğrultusunda yenileyerek ve kullanmayacağımızı düşündüğümüz haklarımızı esneterek market, bireysel emeklilik, alışveriş veya yakıt çekleri gibi birbirinden farklı pek çok seçenekle değişiklik yaparak yan hak paketlerimizi bireysel ihtiyaçlarda kullanabilir hale getirmiş olduk.
Sevdiklerimize ve kendimize daha fazla zaman yaratabilmek adına hayata geçirdiğimiz Esenlik İzni, her sene artan yıllık izin hakkımız ve saatlik izin uygulamamızla kişisel ihtiyaçlarımıza göre zamanımızı kendimiz planlıyoruz. Tüm bunlara ek olarak AXAlı babaların aklı evde kalmasın, yeni anneler kendini yalnız hissetmesin diye AXA’nın babaları tam 28 gün babalık izni kullanıyor! Yeni annelerimiz ise doğum izni bittikten sonra bebeklerinin gelişimi tamamlanıp 1 yaşına gelene kadar evden çalışabiliyorlar. Ayrıca her eğitim & öğretim döneminde bulunan 2 ara dönem tatilinde de çocuklarımıza daha çok zaman ayırabilmek adına ilgili haftalarda evlerden çalışıyoruz.
Esnekliğin yanı sıra kişinin tercih ve ihtiyaçlarını yani yine insanı merkeze alan tüm bu çalışmalarımızın, AXA’nın en kıymetli kaynağı olan çalışanlarının bağlılığını arttırmada etkili olmasını; AXA’nın, çalışanlarına, uzun yıllar boyunca huzur, keyif ve güvenle çalışabilecekleri bir çalışma ortamı sunmasını umuyoruz.
Zeynep Ergenç’e bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!