İletişim, bir mesajın göndericiden alıcıya bir ortamda aktarılmasıdır. Eğer mesaj iki taraf arasında aktarılan önceki mesajla ilişkiliyse bir etkileşim vardır. Gönderici ve alıcıların birbirleriyle etkileşimini sağlamak amacıyla kullanılan teknolojilere ara yüz adı verilir. İletişim teknolojilerinde gelecek dönemde bizi bekleyen buluş ve yenilikler en fazla bireylerin cihazlarla, araçlarla, çevreleriyle, ve diğer kişilerle etkileşim gerçekleştirirken kullandıkları ara yüzler olarak kendini göstermekte.
Gelecekteki iletişim uygulamalarının bir kısmına yeni geliştirilen iletişim ortamları sahip olacak. Diğer kısmını da günümüzdeki iletişim ortamlarında keşfedilecek etkileşim biçimlerinin kullanılması oluşturacak. Keşfedilecek yeni etkileşim biçimlerinde bireylerin diğer insanlarla, akıllı cihazlarla araçlarla, taşıtlarla, bilgisayarlarla, robotlarla yapay zekayla iletişim kurması için ara yüzler kullanılacaktır.
Akıllı evler
Akıllı evler (ev otomasyonu) evdeki ısıtma, soğutma, havalandırma, ışıklandırma ve güvenlik sistemlerinin uzaktan izlenerek ve yönetilebilmesine yarayan sistemlerdir. Bu sistemler evde tüketilen su, elektrik, doğalgaz, internet vb. hizmetlerin ölçümünü de içerebilmektedir. Akıllı ev kavramının içerisine evdeki buzdolabı, fırın, ve ev robotları gibi elektrikli ve elektronik cihazların internet üzerinden denetimi de eklenmektedir. Perde, garaj, bahçe ve ev kapılarının, televizyon ve ses sisteminin, gaz sızıntısı denetleyicilerinin, bebek izleme sistemlerinin uzaktan yönetimi de bu sisteme dâhil edilebilmektedir.
Taşıt iletişim sistemleri
Akıllı nesneler ve akıllı cihazlara mekanların yanı sıra taşıtlarda da giderek daha fazla yer verilmeye başlanmıştır. Bunun ilk örneklerinden biri otomatik geçiş sistemleridir. Bu sistemi en sık köprü ve otoyol gişelerinde otomatik ödeme yaparak kullanıyoruz. RFID tabanlı bu akıllı nesneler aracın kimliğini sürekli olarak çevreye yayınlayarak bahçe, otopark, garaj ve site kapılarında kullanılan otomatik kollu bariyerlerin açılmasını sağlarlar.
Konuşmayı anında çeviri sistemleri
Yapay zekanın geleneksel uygulama alanlarından birisi de çeviri sistemleri. Tanınmış bir çeviri sistemi olan Google Translate, 2016 yılı Eylül ayı itibariyle çeşitli düzeylerde 103 farklı dilde çeviri yapabilmekte ve Google Translate’i günde 200 milyon kişi kullanmaktadır.
Sağlık izleme
Giyilebilir teknolojilerin en önemli uygulama alanlarından biri tıp teknolojisidir. Örneğin, vücut alan ağları hastanın vücudundaki algılayıcılar yardımıyla sağlık durumlarıyla ilgili günlük verisi yakalayarak kaydedebilir ve kablosuz ağ ile uzaktaki bir birime iletebilir. Bu ağlar sağlık alanında ilk kez astım, kalp ve diyabet hastalarının yaşamsal parametrelerini izlemek ve belirli değer aralığında hastaneye uyarı mesajı göndermek amacıyla kullanıldı.
İnsan-yapay zeka iletişimi
İnsanların yapay zeka programlarıyla iletişiminde dönüm noktası 1964 yılında geliştirilen Eliza isimli bir psikoterapist uzman sistemiyle olmuştur. Eliza ile karşılıklı yazışarak iletişim kuruluyor ve Eliza’nın zekice yönlendirmeleriyle bir psikoterapi seansı yürütülebiliyordu. Eliza günümüzde “Chatterbot” ya da “chat-bot” adı verilen yazılımların ilk örneğini oluşturuyor. “Chat-bot”lar insan kullanıcıların bir anlık iletişim yazılımı üzerinden sorularına yanıt vermek amacıyla tasarlanmış bilgisayar programlarıdır. Web siteleri müşterilerine sitenin işleviyle ilgili danışma hizmeti için bu yazılımları kullanmaktadır.
Beyin okuma
İnsan belirli bir görüntüye odaklandığında beyninde bu görüntüyle ilişkilendirilebilecek EEG dalgaları yayınlar. Bu özellikten yararlanılarak yapılan bir araştırmada EEG dalgalarını ölçen kasklar takılarak belirli bir süre, odaklanmaları sağlanmış ve bu süre boyunca oluşan EEG dalgaları kaydedilmiştir. Bu işlem çok sayıda resim için tekrar edilerek kişilerin düşünceleriyle bunlara karşı gelen EEG dalgalarının bir sözlüğü elde edilmiştir. Bilgisayar EEG dalgalarını sözlükte arayarak birinin arabayı düşündüğünü saptayabilmişti. Bu çalışma insanın o andaki düşüncelerinin okunabilmesine yönelik bir teknolojinin ilk adımı olmuştu.
Holografik görüntüleme ve karma gerçeklik
Sanal gerçekliğin uzun bir geçmişi bulunmakta; artırılmış gerçeklik ise günümüzde yaygınlaştı. Bilgisayarlarla birlikte kullanılan Oculus Rift ya da akıllı telefonlarla birlikte kullanılabilen Samsung Gear VR gibi sanal gerçeklik ürünleri tüketicilerin en popüler ürünü haline gelmişlerdir. Google Glass ile kullanıcılar gerçek dünya görüntüsünün üzerine bilgisayar tarafından oluşturulmuş iki boyutlu görüntülerin aktarıldığı karma gerçeklik ortamlarıyla tanıştılar.
Görüntüleyici ve etkileşimli yüzeyler
Kavisli televizyonlarla bilinen OLED görüntüleme teknolojisinin gelecekte sınırsız kullanım olanağı bulunmaktadır. Bu teknolojinin gelişmesiyle bükülebilir ve katlanabilir esnek ekranlar oluşturmak mümkün. Bu ekranların aynı zamanda ışığı geçirebilen ya da yansıtabilen örnekleri ile pencere camları, otomobil camları, gözlükler, hatta aynalar birer ekran olarak kullanılabilmesi mümkün olacak.
Akıllı aygıtlarla iletişim
Akıllı nesneler kendilerine ait kimlik ve eğer algılayıcıya sahipseler, algılayıcı ile algıladıkları bilgiyi RFID aracılığıyla yakın çevrelerine iletebiliyorlar. Bu sayede nesneleri içeren varlıkların kimliğini belirlemek ve izleyebiliyoruz. Kredi kartları, elektronik kimlik kartları, elektronik pasaportlar, üretimde ve taşımacılıkta paketlere takılan elektronik etiketler, mağazalardaki ürünlere takılan alarmlar ve hayvanlarına takılan elektronik küpeler vb. gibi aygıtlar günlük yaşamımızda mevcut. Bu aygıtların kullanım alanı ve sayısı her gün hızla artıyor.
İlginizi çekebilir: Bibliyoterapi Nedir? Kitap Okuyarak Sorunlarımızın Üstesinden Gelebilir Miyiz?