Etkili Senaryo Yazımının 3 Altın Kuralı

Etkili Senaryo Yazımının 3 Altın Kuralı

Bazen izlediğimiz bir filmin, dizinin, gösteri ya da oynadığımız oyunun hikayesinin etkisi altında kalırız. Bu zamanlarda hikayedeki karakterlerle özdeşleşip, yaşadığı maceralarda onlara eşlik ederken çeşitli duygulara maruz kalırız. Onlarla heyecanlanır, üzülür, aldığı kararlara kızar ya da sevinebiliriz. Bu şekilde etkilenmemizin başlıca sebebi izlediğimiz şeyin altında yatan güçlü senaryodur. Peki senaryo yazımına ne kadar hakimiz? Aslında çoğu insanın içinde bir hikaye anlatıcısı yatar. İzlediğimiz fantastik filmler, dram dizileri, oynadığımız hikaye temalı oyunların yanı sıra zihnimizde kurduğumuz ve başkalarına anlatma arzusu duyduğumuz olay örgüleri de bir çeşit senaryodur. Bu senaryolardan bahsedebilmek için gerekli bir sosyal statü, eğitim ve meslek gibi sınırlamalar yoktur. Hikayesine güvendiğimiz her şeyi anlatmakta serbestiz. Fakat yine de senaryo yazımı o kadar basit değildir. Elimizdeki hikaye ne kadar sağlam olursa olsun, onu doğru işleyebilmek de önemlidir. Bugün sizlere yapım süreçlerinin temel taşı olan senaryoyu etkili yazabilmek için gereken üç altın kuraldan bahsedeceğim.

Etkili Senaryo Yazımının 3 Altın Kuralı

Karakter Profilini Doğru Çizmek

Senaryo yazımında karakter yaratmak en önemli unsurlardan biridir. Yarattığımız karakterin bizler gibi belli kişilik özellikleri, tercih ve duyguları olmalıdır. Öyle ki senaryoyu okurken, ya da izlerken karakterin bir sonraki hareketini tahmin edebilmeli ve bu hareketlerini karakter ile bağdaştırmalıyız. Bunu başarabilmek için karakterimizin profilini doğru bir biçimde çizmemiz gerekir. Aksi durumda karakter kendisine ters düşen bir harekette bulunduğunda hikaye gerçekliğini yitirebilir ve izleyici ilgisini kaybedebilir. Yarattığımız karakteri bizler gibi bir insan olarak düşünmemiz ve kendisine geçmiş, gelecek ve bugün olarak bir öykü yazmamız gerekir. Geçmiş deneyimler, karakterin bugünkü davranışlarını ve düşüncelerini şekillendirir. Aynı zamanda, karakterin gelecekteki kararlarını ve gelişimini de etkiler. Bu öykünün ne kadarını ne sebeple senaryoda göstereceğiniz size kalmıştır. Yazıya dökmeden önce karakteri zihinde yaşatmak senaryonun akışına fayda sağlamakla birlikte daha sağlam bir yapı oluşturur. 

Birbirini Destekleyen Olay Örgüleri

Senaryo yazımında sebep – sonuç ilişkisi kurmak hikayenin gidişatına katkı sağlamakla birlikte, yazıda düzen ve denge sağlar. Senaryoda yazılan her olayın bir nedeni vardır ve bu nedenler, hikayenin ilerleyişini etkiler. Her bir olay, önceki olayların sonucu veya tetikleyicisi olarak ortaya çıkar ve sonraki olayları doğrudan etkiler. Hikayemiz fantastik ya da sıradan gündelik bir kurgu üzerine olabilir, bu iki ayrı türün yazımında ortak payda karakterin giriş gelişme ve sonuçta aynı kişi olmayarak gelişme göstermesidir. Bu durum olay örgüsü ile sağlanır. Senaryoda gösterilen olay ve nesnelerin altında bir anlam ve sebep yatmaktadır, bunun bilincinde yazılmış bir senaryoda olaylar birbirini desteklediği için anlam karmaşası yaratmaz ve izleyicinin kafasını karıştırmaz. 

Etkili Senaryo Yazımının 3 Altın Kuralı

Diyalog Kullanımı

Yazdığımız senaryo, uyarlamada görsel olduğu kadar işitsel önem de taşıyacağı için diyalog kullanımına özen göstermek gerekmektedir. Gösteri sürecinde izleyiciye iki ayrı türde anlatı veririz, görsel olarak anlatabileceğimiz öyküyü nesne ve oynatı ile, görsellerle çözemeyeceğimiz öyküyü ise iletişim yolu ile anlatırız. Karakterlerin bireysel ya da karşılıklı yapacağı konuşmalar izleyiciye işitsel bir haz vermekle birlikte bilgilendirme görevi de görür. Bu konuşmalar edebi ya da gündelik anlam taşıyor olabilir. Bu noktada yaratılan iletişim seyircinin soyut kavramları söz yolu ile algılamasına hizmet eder. Örneğin, karakterin iç dünyası, kişiler arası ilişkileri gibi haller anlatıda daha ikna edici olabilmek için bazı kelimelere ihtiyaç duyar. Bu kısımda diyalogların gereksiz kalabalık yapmaması, yerinde ve kararında kullanılması önemlidir. Diyalog kullanımı yalnızca söz ile sınırlı kalmayıp ifade ve ton vurgulamaları ile desteklenmelidir. Böylece ses ve görsel birbirine uyum sağlayarak bir bütün olarak algılanır. Ayrıca senaryoda diyalog kullanımı çok iyi uygulandığında üretilen eserin içerisinde geçen söz ikon haline gelerek eserin ünlenmesi ve hatırlanmasında katkı sağlayabilir. 

Bu yazıda sizlere senaryo yazımında önemli gördüğüm üç unsurdan bahsettim. Sizler de izlemekle yetinmeyip yazı sürecinde bulunmak istiyor ve bir öykü yaratma arzusu duyuyorsanız bu üç altın kural eşliğinde hayal gücünüzü konuşturarak yaratıcı senaryolar yazabilirsiniz. 

İlginizi çekebilir: Psikolojik Derinliklere Yolculuk Yapacağınız Üçleme Önerisi

Bir yanıt yazın