İster kendi markanızı pazarlamak olsun ister web sitenizin ya da sosyal medya hesabınızın reklamını yapmak; günümüz dünyasında bütün bunlar için “içerik üretme” dünyasına adım atmanız gerekiyor. Bu noktada, internet trafiğinin ana itici gücü haline gelmiş olan içerikler, çevrim içi pazarlamanın giderek daha büyük bir kısmını şekillendiriyor. Bu da demek oluyor ki sosyal medya pazarlaması; markanızı, ürünlerinizi veya kendinizi geniş kitlelere tanıtmak için giderek daha etkili bir silah haline geliyor.
- eMarketer tarafından yapılan bir araştırmaya göre, internet kullanıcılarının %71’i en az ayda bir kez sosyal ağlara erişim sağlıyor. Bu oran, yaklaşık 2,46 milyar insana tekabül ediyor.
- AudienceProject tarafından gerçekleştirilen bir anket ise ABD’li katılımcıların %89’unun haftada birkaç kez ya da daha fazla Facebook’u, %81’inin isse Instagramı kullandığını gösteriyor.
Özetlemek gerekirse, sosyal medya, müşterilere ulaşmak için kusursuz bir fırsat sunuyor ancak kabul etmek gerekiyor ki sosyal medya fazlasıyla “kalabalık”. Herkes bir şeyler oluşturuyor, herkes bir şeyler paylaşıyor. Bu nedenle, asıl önemli olan nokta, sizin içeriklerinizin diğerlerinden nasıl ayrıldığı; ne kadar kaliteli ve ilgi çekici olup olmadığı olarak öne çıkıyor.
Peki, içeriklerinizi daha iyi hale getirmek için ne yapmanız, nelere dikkat etmeniz gerekiyor? Gelin, içeriklerinizi adım adım nasıl daha iyi hale getirirsiniz, bir bakalım.
Hedef Kitlenizi Tanıyın
Bir içeriği gerçekten harika yapan nedir? Bu soruyu kısaca cevaplamak gerekirse, onu tüketen kişi yani tüketici üzerinde bıraktığı etkidir. Bazı içerikler vardır ki insanların hayatını değiştirir, sorunlarını çözmede yardımcı olur veya başka anlamlı bir şekilde fark yaratır. Gelgelelim, bu tür bir sonuç elde etmek için ürettiğiniz yazılı ya da görsel içerikleri ilk olarak kimin için ürettiğinizi iyi bir şekilde bilmeniz gerekir. Kitlenizi ne kadar iyi tanırsanız onlar için anlamlı ve faydalı içerikler oluşturmanız o kadar kolay hale gelir.
Bunu bir de şöyle düşünün: Kime hediye hazırlamak daha kolaydır, en iyi arkadaşınıza mı yoksa sadece işten tanıdığınız birine mi? Hedef kitlenize içerik üretmek de buna benzer bir mantıkla işler. Onları ne kadar iyi anlarsanız, ihtiyaçlarına uygun içerikler üretebilirsiniz. Bu nedenle, içeriklerinizin kalitesini artırmanın en iyi yollarından biri, kitlenizi derinlemesine araştırmaktır.
Konuya Hakim Olun
İçerik üretme sürecinizde içeriğinizin konusunda derinlemesine hakim olmanız da en az hedef kitlenizi tanımanız kadar önemli. İçeriğinizin formatı ne olursa olsun, tüketicileri yanlış bilgilendirmemek adına aktaracağını konuya ilişkin derinlemesine bir araştırma yapmanız; temel bilgilerden başlayıp daha detay bilgilere inecek şekilde mümkün olduğunca bilgi toplamanız gerekiyor.
Bununla birlikte, verdiğiniz bilgilerin doğruluğundan da emin olmalı, kanıtlayamayacağınız hiçbir şeyi kitlenizle paylaşmamalısınız. Unutmayın, yalnızca güvenilir bilgiler sunmak içerik kaliteniz, itibarınız ve otoriteniz açısından yapabileceğiniz en sağlam yatırımlardan biridir. Bu yüzden, içeriğinizi paylaşıma sunmadan önce son bir kontrolden geçirmeniz, verdiğiniz bilgilerin doğruluğundan emin olmanız ve mümkünse ikinci bir şahıstan görüş almanız en sağlıklısı olacaktır.
Konuştuğunuz Gibi Üretin
İçeriği kimin için ürettiğinizden ve konuya hakim olduğunuzdan eminseniz, şimdi sıra içeriği sunma biçiminize geldi. Burada, içeriğiniz yazılı veya görsel formatta olsun fark etmeksizin dikkatli olmanız gereken birkaç husus var.
İlk olarak, yazdığınız veya söylediğiniz şeyleri günlük konuşma dilindekine yakın bir şekilde basitçe karşıdakine aktarmanız önemli. Bunun için karmaşık yapılardan ve jargonlardan kaçınarak, açıklayıcı bir dil kullanarak ve dozunu kaçırmadan içeriklerinize eğlenceli espriler katarak başlayabilirsiniz. Böylece, içeriğinizi yalnızca bilgi veren bir formattan çıkararak sıkıcı olmaktan kurtulabilirsiniz.
Bunu başarmanın en iyi yollarından biri de içerik üretirken karşınızda bir arkadaşınız varmış ve onunla sohbet ediyormuşsunuz gibi bir tutum takınmaktır. Bir düşünün, arkadaşınızda sohbet ederken nasıl bir üslup kullanıyorsunuz? Muhtemelen daha samimi ve sade bir dili içeren bir üslupla. O halde, neden içerikleriniz de bu şekilde olmasın? Emin olun ki böyle bir yaklaşım, takipçilerinizle aranızdaki bağın güçlenmesine de yardımcı olacaktır.
İçeriğinizi Verilerle Destekleyin
İçeriğinizde verdiğiniz bilgilerin doğru olmasının öneminden bahsettik. Peki, verdiğiniz bilgilerin güvenilir olduğunu tüketiciye nasıl aktarırsınız? Aslında bunun çok basit bir yolu var: İçeriğinizi veri ile desteklemek.
Söylediklerinizi doğrulanabilir veriler ile desteklerseniz, içeriğinizi tüketenlerin güvenini kazanma ihtimaliniz de artacaktır. Bu tabii ki bir konuya ilişkin verileri elde etmek için anketler düzenlemeniz gerektiği anlamına gelmiyor; bunun yerine verileri güvenilir kaynaklardan almak ve bu kaynakların ne olduğunu tüketiciye söylemek de işinizi görecektir.
İçeriğinizde Örneklere Yer Verin
İçeriğinizde bahsettiğiniz konuyu örnekler üzerinden açıklamanız, tıpkı veri gibi tüketicinin güvenini kazanmanıza yardımcı olacaktır. Hatırlarsanız, hedef kitlenizi tanımanızın önemini anlattığımız noktada size yakın arkadaşınıza mı yoksa iş arkadaşınıza mı hediye almanın daha kolay olduğunu sormuştuk. İşte bunu yaparak aslında biz de şu an okumakta olduğunuz içeriği örneklerle desteklemiş olduk.
Anlattığınız konuya ilişkin örnekler vermek, ne anlattığınızın anlaşılmasını kolaylaştırır ve soyut kavramları somutlaştırmanıza yardımcı olur.
Görsellere Önem Verin
İçeriğinizi veri ve örneklerle desteklemekten daha iyisi nedir? Tabii ki bunları görsellerle desteklemek!
Bazı kaynaklara göre beyin, görsel bilgiyi yazılı veya sözlü bilgiye göre 60 bin kat daha hızlı algılar. Sonuçta, yazılı olarak açıklaması sayfalar alacak pek çok şeyi görselleştirerek daha kompakt ve sindirmesi kolay hale getirebiliriz. Şöyle düşünün, size dünyanın en tatlı hayvanını sözlü olarak anlatmamızı mı yoksa bu hayvanın bir görselini göstermemizi mi tercih ederdiniz? Büyük ihtimalle çoğunuz metnin yanında görseli de görmeyi tercih edecektir.
Takipçilerinizin sizi daha iyi anlamasını istiyorsanız içeriğinize bol miktarda resim, fotoğraf, grafik ve diyagram eklemelisiniz. Bu, içeriğinizi daha eğlenceli hale getireceği gibi SEO açısından da işinize yarayacaktır.
- İçeriklerinizi görsellerle desteklemek için harika bir fotoğrafçı olmanıza gerek yok; Pexels veya Unsplash gibi ücretsiz sitelerden faydalanabilirsiniz.
- Üzerinde fazla metin olan görsellerden kaçının. Mesela, reklam onaylarında görsellerdeki metin miktarını dikkate aldığını biliyor musunuz?
- Görsellerinizde daha fazla yüze yer verin. İnsanlı görseller, Instagram’da daha fazla etkileşim getirir ve markanızın daha insancıl bir hale getirir.
- Meta çatısı altında bulunan Facebook ve Instagram’ın algoritmaları videolara öncelik veriyor. Başka bir deyişle, reklam yapmanın etkili yollarından biri videolardır. Bunun için profesyonel ekipmana da ihtiyacınız yok; artık hepimizin elinde akıllı telefon var. Siz de akıllı telefonunuzla daha samimi hissettiren videolar çekebilir, ücretsiz düzenleme uygulamaları ile videolarınız düzenleyebilirsiniz!
İçerik Formatınıza Dikkat Edin
Baştan söyleyelim, bu ve bundan sonraki madde biraz yazılı içerikleri ilgilendiriyor. Bir yazının formatı, ne kadar anlaşılır ve ilgi çekici olduğunu oldukça büyük bir ölçüde etkiliyor. Belki fark etmişsinizdir, biz dahil pek çok blog/haber sitesi, içeriklerinde ara başlıklar ve madde işaretleri kullanmaya dikkat ediyor. İçeriği devasa bir metin bloğu olmaktan kurtaran ve daha okunabilir kılan bu elementler, aynı zamanda SEO’yu da etkiliyor.
Team Yoast’tan Joost de Valk ve eşi Marieke van der Rakt’a göre, bir yazının formatının kusursuz olması için şu şartların sağlanması gerekiyor:
- Açık ve net paragraflar kullanın; her paragrafta tek bir fikir veya temel cümle bulunmalı.
- Paragraflar arasında rastgele boşluk bırakmayın.
- Geçiş kelimeleri kullanın.
- Açık ve anlaşılır başlıklar ekleyin.
- Cümle başına en fazla 20 kelime kullanın.
- Üç heceli veya daha kısa basit kelimeler tercih edin.
- Pasif ses kullanımından kaçının.
- Eş anlamlı kelimeler kullanın.
- Cümle ve paragraf uzunluğunu karıştırın.
Bunlara ek olarak, okuyucuların yazınızın çoğunu okumayacağını da hesaba katmanız gerekiyor. Çoğu insan yazıyı hızlıca tarayıp yalnızca ilgisini çeken yerleri okumayı tercih eder. Bu nedenle, içeriklerinizi aşırı uzun tutmamak ve yukarıdaki maddelere uygun bir şekilde yazmak, ürettiklerinizin kalitesini ve okunabilirliğini artıracaktır.
Yazılarınızı Düzenleyin ve Hatalar için Gözden Geçirin
İçerik oluşturmanın en büyük kısmı yazmaktır demek aslında pek doğru değil. Aslında bakarsanız, araştırma yapmak, taslak oluşturmak, yazıyı düzenlemek ve olabilecek en kusursuz haline getirmek çoğu zaman yazmaktan daha uzun sürer. Özellikle de düzenleme aşaması, bir içeriğin sıradanlıktan çıktığı aşamadır. Bu nedenle, düzenleme ve gözden geçirme aşaması ekstra dikkat ve özen ister.
Bir gönderiyi yayımlamadan önce yazım ve dilbilgisi hatalarını kontrol ettiğinizden, gönderinin genel yapısını ve her bir paragrafı gözden geçirdiğinizden emin olun. Bu konuda iyi değilseniz de deneyimli bir editörden destek almayı düşünebilirsiniz. Unutmayın, kendi yazınızda hata bulmak oldukça zordur ve dışarıdan birinin bakış açısı, sizin fark edemediğiniz şeyleri fark etmenize yardımcı olabilir. Dahası, ikinci bir bakış açısı, yeni fikirler bulmanızı da sağlayabilir.
İçeriğinizi Mobil Uyumlu Hale Getirin
Sosyal medya gönderileriniz için harika görseller veya videolar oluşturmak için çok çalıştınız ancak size bir haberimiz var: Eğer içerikleriniz mobil tüketime uygun değilse ne yazık ki istediğiniz etkiyi yaratmanız oldukça zor.
Dünya nüfusunun neredeyse dörtte üçü akıllı telefon kullanılıyor ve sosyal medyada geçirilen zamanın yaklaşık %80’i de mobil cihazlarda geçiriliyor. Bu nedenle, ürettiklerinizi mobil cihazlarda iyi göründüğünden emin olmanız gerekiyor.
İlhamınızı Kaybetmeyin
Sosyal medya görsellerine hayran olduğunuz markaların, organizasyonların ve yayıncıların bir listesini tutun ve düzenli olarak bunları takip edin. Sizin takip ettiğiniz isimler neler yapmış; dünyada en çok ne konuşulmuş daima takipte kalın. Bu şekilde yeni fikirler bulabilir, takipçilerinizi düzenli olarak yeni ve ilgi çekici paylaşımlarla besleyebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Dijital Minimalizm: Teknolojiyi Daha Bilinçli ve İşlevsel Kullanmanın Yolları