Humanspire’ın yeni röportajında kariyerine Commencis Türkiye’de başlangıç yapmak isteyenleri heyecanlandıracak bir röportaj ile karşınızdayız. Commencis İnsan Kaynakları Direktörü Gonca Çetin’e merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.
Commencis’in son dönemde geçirdiği süreci, COVID-19 dolayısıyla yaşadığı değişiklikleri ve şirket kültürünün anlatıldığı röportaj için keyifli okumalar dileriz!
1. Röportajın okuyucuları için kariyer yolculuğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?
Kadıköy Anadolu Lisesi mezunuyum. Ardından Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji bölümünü bitirdim. İnsan kaynakları alanında ilerlemek ve deneyim kazanmak için üniversite sırasında staj yapmayı ve çalışmayı tercih ettim. Bu anlamda çeşitli danışmanlık firmalarında ve telekom şirketinde staj yaptım ve part-olarak çalıştım. Mezun olacağım 2008 yılı, tam bir ekonomik krizin ortasına denk geldi ve part-time olarak çalıştığım telekom firmasında ne yazık ki tam zamanlı olarak pozisyon açılmadı.
Bunun üzerine çok farklı bir sektörde, yap- işlet- devret projesi olan, şehre temiz su temini sağlayan ve baraj işleten Thames Water’da Kurumsal İlişkiler Uzmanı olarak işe başladım. Ardından, İnsan Kaynakları departmanında yaşanan ayrılıklar sonrası geçmiş tecrübeme uygun olarak, İnsan Kaynakları Uzmanı olarak çalışmaya devam ettim. Yaklaşık üç yıl boyunca, tüm süreçlerin yönetimi, Genel Müdür’e bağlı olarak bana aitti. Ardından oradaki öğrenim sürecimi tamamladığımı düşünerek iş değiştirmeye karar verdim. Önümde iki farklı seçenek vardı. Biri çok büyük bir holdingin insan kaynakları departmanında yola devam etmek, diğeri ise 40 kişilik bir start-upta insan kaynakları süreçlerini oluşturmak ve bir departman kurmaktı. Tercihimi, o dönem bir start-up olan Pozitron’dan yana kullandım. Çok geçmeden, Pozitron Türk start-up tarihinin en başarılı B2B exitlerinden birine imza atarak, 100 milyon dolara Monitise’a satıldı. Tüm bu sürecin parçası olmak çok heyecan vericiydi. Bu satın almadan bir süre sonra Pozitron, yeni bir başlangıç yaparak yoluna Commencis olarak devam etti. Bugün, dijital dönüşüm alanında lider, 200 kişilik bir ekibe sahip bir teknoloji şirketi olan Commencis’te, İnsan Kaynakları ve İş Destek Yöneticisi olarak görevime devam etmekteyim.
2. Çalışma hayatınızda benimsediğiniz ilkeler nelerdir?
Öncelikle çok çalışmak. Başarının anahtarının şans olduğuna inanmıyorum. Şans önemli ancak çalışmak, kendini sürekli geliştirmek ve elinden gelenin en iyisini yapmak en önemli ilkelerim arasında. Bunlara ek olarak, şeffaflık, sürekli iletişim ve hedef odaklılık çok önemli. Her zaman, yapmakta olduğun işte herhangi bir aksilik olması durumunda B planının olması önemli. Hayat düz bir çizgide akmıyor, o yüzden olasılıkları önceden düşünüp plan yapabilmeliyiz.
3. Kariyerine insan kaynakları departmanı bünyesinde başlamak isteyen veya rotasını insan kaynaklarına çevirecek olan adaylara tavsiyeleriniz neler olur?
İnsan Kaynakları, odağına insanı alarak şirketler için bir terazi işlevi gören bir departman. Gerçekten çok hassas dengelerin tutulduğu bir alan. Bu anlamda, sürekli iletişimin farkında olmak, şeffaflığı ön planda tutmak ve aynı zamanda sürekli gelişim ve sonuç odaklı çalışmayı önceliklendirmek önemli. Ayrıca bireysel başarıdan ziyade takım çalışmasına önem veren bir yaklaşıma sahip olmak gerekiyor. Bunun dışında dijitalleşme yaptığımız işin odağında yer alıyor. Bu alana yatırım yapmak, kendini geliştirmek, yeni trendleri ve uygulamaları takip etmek çok önemli.
Ayrıca analitik çalışma ve veriyi doğru analiz etmek de bunun bir parçası. Çalışan markası oluşturmak ve sürekliliğini sağlamak için de yine veriden faydalanmak, onu doğru kullanmak ve yorumlamak gerekiyor.
4. Bir insan kaynakları profesyoneli olmanın en zor yanı sizce nedir?
Her zaman 2+2 ne yazık ki 4 etmiyor. İşimizin temelinde insan ilişkileri ve mutluluğu olması sebebiyle duygular, yetkinlikler ve değişen ihtiyaçlar bazen sınırlarımızı zorlayabiliyor. Ancak diğer yandan işin güzel tarafı da bu. Yaptığınız işin mekanik olmasını engelliyor ve bu sayede dinamizmi yitirmiyorsunuz. Var olan olumsuzluklar için yeni olasılıklar üretmek oldukça zor ama bir o kadar da keyifli.
5. Commencis’te genç yeteneklere yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? (Staj, MT işe alım programlarınız ve genç yeteneklere yönelik projeleriniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?)
Ekip ruhumuzu yeni mezunlara aktarmak için her yaz düzenlediğimiz, ‘Future Commencer’ adlı, 6 haftalık “Commencis Yaz Stajı Programı” ile öğrencilere mentörler eşliğinde ilgili oldukları platformlarda, proje geliştirme imkanı tanıyoruz. Buna ek olarak, uzun dönem kış stajlarında 4 ay süresince şirket projelerinde çalışma imkanı bulabiliyorlar.
Ayrıca, bulut bilişim alanında uzmanlık kazanmak isteyen yeni mezunlar ve genç profesyonellere yönelik, bulut dönüşüm alanında partneri olduğumuz Amazon Web Services (AWS) ile ortak gerçekleştirdiğimiz ‘Commencis Cloud Camp’ adlı bulut bilişim teknolojileri eğitim programımız var. Programa seçilen katılımcılar, AWS ve Commencis’in bulut bilişim profesyonelleri ve çözüm mimarlarıyla tanışarak onlardan ücretsiz olarak eğitm alma şansına sahip oluyor. Programı başarıyla tamamlayanlar, uluslararası geçerliliğe sahip olan AWS Certified Solutions Architect – Associate sınavına da girme hakkı kazanıyor.
Bunların yanı sıra, öğrencilerle buluşmak üzere üniversite etkinliklerine, kariyer fuarlarına ve online etkinliklere katılmaya özen gösteriyoruz. Ayrıca ofisimizi ziyaret etmek isteyen üniversite öğrenci kulüplerini de ofisimizde ağırlayarak, şirketimizi tanıttığımız ve Commencis’teki iş imkanları hakkında bilgi verdiğimiz buluşmalarımız oluyor.
6. İyi bir yönetici olabilmek için bireysel başarının yanında iyi bir ekiple de çalışmanın önemli olduğunu söyleyebiliriz. Siz ekibinizde çalışacak ideal bir adayın nasıl biri olmasını istiyorsunuz?
Commencis olarak, İstanbul, İzmir, Londra ve Berlin ofislerimizde, alanında uzman 200’den fazla ekip arkadaşımızla, teknoloji uzmanlığı ve tecrübemizi birleştirerek sunduğumuz ürünlerle Türkiye’de ve dünyada önde gelen markaların dijitalde büyümelerine öncülük ediyoruz.
İşini tutkuyla yapan, meraklı ve değişime açık bir ekibiz. Değişime, gelişime açık olmamızı ve işimizi tutkuyla yapmayı bir start-up olarak yola çıkmış olmaya borçlu olduğumuzu söyleyebiliriz ve bu start-up ruhunu koruyarak kendimizi geliştirmeye önem veriyoruz. Öğrenme merakımız, sürekli olarak yeni teknolojileri takip etme ve bilgiyi ekipler arasında paylaşmaktan çekinmememiz her zaman bir adım önde olmamıza da yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra ekibin birbiriyle açık iletişim kurması, üst yönetimin ve yöneticilerin her zaman ulaşılabilir olması problemlerin hızlıca çözülebilmesi açısından son derece değerli.
Bu çalışma şeklimize uygun olarak, ekibimizin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz workshoplar sonucunda şirket değerlerimizi belirledik. Hep birlikte belirlediğimiz bu değerleri, her zaman bir adım önde olmak, birlikte öğrenip gelişerek en iyisi olmak, hem ekip olarak hem çalıştığımız paydaşlarla birbirine bağlı bir topluluk olmak, yaptığımız işi sahiplenmek, şeffaf ve açık olmak olarak özetleyebiliriz. Ekibimizle çalışacak ideal adayın da bu değerleri benimseyen bir çalışma arkadaşı olmasını tercih ediyoruz.
7. Commencis olarak pandemi sürecine nasıl hazırlandınız ve bu süreci nasıl yönettiniz?
Pandemi süreci hepimiz için aslında yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Tüm dünya olarak bugüne kadar bu düzeyde bir salgınla karşılaşılmadı. Bu da hem özel hem de iş hayatında bir çok alışkanlığın değişmesi ve yeniden şekillenmesi anlamına geliyor.
Bu salgın, öncelikle bizlere çalışan sağlığının çok değerli olduğunu tekrar hatırlattı. Salgınla beraber, çalışan sağlığına yapılan yatırımların ne kadar kritik olduğunu ve yaratılan bu konfor alanının çalışanlar için ne kadar hayati olduğunu gördük.
Commencis olarak, okulların kapandığı tarih olan 13 Mart 2020’den itibaren biz de ofislerimizi kapatarak evden çalışma dönemini başlattık. Uzun zamandır farklı ülkelerde teknoloji geliştirmeye ve global projelerde uzaktan çalışmaya alışkın bir ekip olarak, evden çalışma sürecini başarılı bir şekilde yürüttük. Daha önce kullanmakta olduğumuz bir çok online uygulama ve aracı, bu dönemde de kullanmaya devam ettik.
Haziran ayından itibaren ofisten gönüllü çalışma uygulamasına geçtik ve dileyen arkadaşlarımız ofislerden de çalışabildi. Temmuz ayı itibarıyla da dönüşümlü ofisten çalışma uygulamasına başladık. Şu anda arkadaşlarımızın hem evden hem de belli bir kapasiteyi aşmamak koşuluyla ofisten çalıştıkları karma modeli uyguluyoruz.
8. Bu süreçte çalışanlarınızı işe bağlı tutmak ve motive etmek adına neler yaptınız?
Uzaktan çalıştığımız karantina döneminde çalışanlarımızla sık iletişim kurmaya özen gösterdik, düzenli olarak tüm ekibi gelişmelere dair bilgilendirdik.
Çalışanlarımıza psikolojik olarak destek olmak amacıyla alanında uzman isimler tarafından verilen online seminerler düzenledik. Sosyal izolasyon uyguladığımız karantina döneminde, hem kendi çalışanlarımıza hem de herkese faydalı olacağını düşündüğümüz, eğitim, spor, film, tiyatro, sağlıklı beslenme gibi farklı alanlarda dijital kaynakları bir araya getirerek bir Online Eğitim ve Etkinlik Kiti hazırlayarak sosyal medya kanallarımızdan da paylaştık.
Ayrıca, yine karantina döneminde çalışanlarımızın evlerinde daha rahat çalışmalarına destek olmak ve kendi konfor alanlarını yaratmalarını sağlamak amacıyla çeşitli firmalarla anlaşmalar yaparak indirim imkanı sağladık. Dileyen çalışanlarımızın ofis ekranlarını evlerine gönderdik. Kesintisiz erişim sağlamak üzere çalışanlarımızın mevcut iletişim paketlerini güncelledik.
9. Youthall’u takip eden genç yeteneklere kariyer hayatlarında neler tavsiye edersiniz?
Kendi kariyerleri için, sürekli olarak gelişmeleri ve yenilikleri yakından takip etmeyi ilke haline getirmeleri önemli. Dünya çok hızlı değişiyor ve buna ayak uydurmak ve bazen bir adım önde olmalarını sağlayacak hamleleri erken görmek kişiyi avantajlı duruma getiriyor. Ayrıca dijitalleşen dünyada teknolojiyi de yakın takip etmelerini tavsiye ederim.
Yaptıkları işi tutkuyla yapmaları, yeteneklerine ve yetkinliklerine uygun alanı bulabilmeleri için altın anahtar. Olabildiğince çalışmak istedikleri alanda staj/part-time çalışma olanaklarını değerlendirmeliler. Mezun olduktan sonra ne yapmak istediğini bilen, tercihini belirlemiş olanlar fark yaratıyor.
Sevmediğimiz, kötü not aldığımız hocalardan genellikle en fazla bilgiyi edinmişizdir. Zorlandığımız iş bizi en fazla pişirendir. Bu nedenle zordan korkmasınlar.
Commencis’e ve Gonca Çetin’e bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!