İşyerindeki ilk gününüzü hatırlıyor musunuz? Muhtemelen yeni pozisyonunuz için çok heyecanlıydınız, aklınızda onlarca fikir ve ilhamla kapıdan içeri girmiştiniz. Hepsini açıklamak, hayata geçirmek için heyecanla doluydunuz. Şimdi o günden tam 3 yıl ileri gidelim. Günlük rutinleriniz sizi boğmaya başlamış, parlak fikirlerinizden uzaklaşmış hissediyor olabilirsiniz. Genelde tam da işyerinde geçen birkaç yılın ardından hissedilen içsel motivasyonu nasıl koruyacağınıza karar vermeye ne dersiniz?
Az sonra nasıl motive olacağınızla ilgili konuşacağız ama önce gelin, neden tutkunuzu kaybettiğinize odaklanalım. İnsanı başarılı olmaya iten içsel dürtü, içsel motivasyonun ta kendisidir. Bunu dışarıdan destek alarak tamamlamak zor olduğu gibi Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre beş itici güce bağlıdır. 1943’te yayınlanan bu psikoloji teorisine göre insanlar; fizyoloji, emniyet, aidiyet, saygı ve kendini gerçekleştirme güçleri tarafından motive hisseder.
Bu dürtülerin yoksun hissedilmesinden veya artık hissedilememesinden kaynaklı olarak iş yerindeki tutkunun kaybı söz konusu olabilir. Bu, hiçbir zaman üzülerek yeni bir iş arayışına girerek çözülecek bir konu demek değildir. İlk günkü o kıvılcımı yeniden çakmak için sizin için ipuçları derledik, keyifli okumalar!
Büyük bir hedef belirleyin
Hayal kurmak, ilham dolu hissetmenin ilk adımıdır. Size sürekli hayalini kurduğunuz şeye ulaşmak için gideceğiniz yolu hatırlatacak bir “5 yıllık plan” düşünün. Büyük bir hedefinizin olması size çok uçuk hisettirmesin, büyük hedefinizin yanı sıra küçük adımlarınız bu yolculukta sizinle olacak.
Küçük adımlarınız neler olacak?
Elbette, büyük hedefinize bir anda ulaşmanız söz konusu olmayacak. Zaman, etki ya da çaba gibi çeşitli kriterler yüzünden beklemek zorunda olduğunuz anlarda küçük adımlar, size yol gösterecek. Olasılığı artırmak için 5 soru sorarak ilerleyelim:
- Kim: Bu hedefe kim dahil oluyor?
- Ne: Neyi başarmak istiyorum?
- Nerede: Hedefin yeri neresi?
- Neden: Bu hedefin nedeni, amacı veya faydası nedir?
- Ne zaman: Bu hedefe ne kadar sürede ulaşmak istiyorum?
Büyük bir hedefi hem daha küçük parçalara bölerek hem de somut çizgileri düşünerek yavaş yavaş ulaşabilirsiniz.
Sevdiğiniz ve sevmediğiniz işleri sıralayın
Hepimizin ayrıntılarla boğulduğumuz günler var. Hepimizin yapmaktan nefret ettiğimiz işleri var. Bu, hepimizin bir post-it üzerine yazmamız ve monitörlerimize bağlı kalmamız gereken bir tavsiye.
İşini en seven insanların bile haftanın birkaç gününde yapmaktan hiç haz etmediği işlerle karşılaşması olasıdır. Bu gibi durumlarda kendinize sürekli hatırlatmanız gereken önce en az sevdiğiniz işi yapmanız olsun. “To do list”lerde biriken nefret edilen işler, yığıldıkça içinden çıkılmaz haller alır. O birikme de sanki artık sevdiğiniz işi yapmıyormuşsunuz gibi hissetmenize yol açabilir.
Yapılacaklar listenizdeki can sıkıcı, tekrarlayan veya yoğun emek gerektiren görevleri işaretleyerek gününüzü başlatın. Ertelemeler yerine o işi günün başında halledin ve günün ya da haftanın geri kalanında yorulsanız bile yapmayı sevdiğiniz şeylere dönün.
En son ne zaman yeni bir beceri öğrendiniz?
Soruyu okuduğunuz anda aklınıza işteki ilk haftalarınız ya da lisans eğitiminiz süresince katıldığınız eğitimler geliyorsa belki de denemenize değer. Özellikle online platformlarda hobileriniz, kariyeriniz ve kişisel ilgi alanlarınızla ilgili ücretli ya da ücretsiz yüzlerce eğitim mevcut. Belki de şirketiniz bu tarz platformlarda kullanmanız için size destek sağlıyor bile olabilir, kontrol etmeye ne dersiniz?
Başarılarınızı kutluyor musunuz?
Herkes başarı ister, fakat kutlamak da bir o kadar unutulur. İçsel motivasyonu sağlamak için dışarıdan aldığınız tebrikler kadar içinizden kendinizi kutlamanın da önemi büyüktür. Bir başarıya imza attığınızda evcil hayvanınızla kendinize vakit yaratmak, sizi mutlu edecek şeylerden oluşan bir market alışverişi yapmak ya da değer verdiğiniz insanları arayıp onlarla paylaşmak seçenek olabilir.
Şimdi bir kağıt alın ve işinizin ilk aylarında, ilk senesinde veya şimdilerde başardığınız şeyleri yazın. Bundan sonra başardığınız her şeyi de biriktirmeden maddeler halinde o kağıda ekleyin. Hafıza unutsa da en gereken anda o kağıt size neler başardığınızı hatırlatsın, ihtiyaç halinde sadece camı kırın 🙂
Etrafınızda motive insanlar barındırın
Özellikle ofis ortamında sizi kötü etkileyen insanlardan biraz daha uzak durmaya çalışın. Sürekli diğerlerinin neler yaptığıyla ilgilenen ya da yüksek sesle şikayetlerde bulunan insanlarla çevrelenmiş bir ortamda motive hissedemezsiniz. O kişilerin olumsuzluklarından etkilenmek yerine kendi olumlu tutumunuzla küçük bir savaş açın. Motive iş arkadaşları, başarılı bir ekibin yapı taşıdır. Takım içinde daha fazla iş birliği yapmak ve çılgın fikirler üretmek için buna ihtiyacınız var!
Geri bildirimin önemini kavrayın
Arkadaşınızdan, yöneticinizden ya da patronunuzdan geri bildirim almaya vakit ayırın. Neleri iyi yaptığınızı kendi kendinize görmek kadar başkasının gözünden neleri daha iyi yapabileceğinizi görmek iyi gelecektir. Bu tarz konuşmaların sonunda muhtemelen değiştirecek şeyler edinirsiniz. Gerçek bir dinleyici olarak kulak verdiğinizde elde ettiğiniz olumlu sonuçlara siz de şaşıracaksınız.
Mola vermeyi ihmal etmeyin
Tüm bu adımları gerçekleştirdiniz ve kendinize zaman tanıdınız, değişen hiçbir şey olmadı mı? Son olasılık, biraz yorulmuş olabilirsiniz. İnsanlar, kariyerlerinde ilerlerken bulundukları sektörden, departmandan veya şirketten dolayı yorgunluklar hissedebilir. Bu gibi durumlarda rotasyon imkanı kovalamak, hafta sonunuzu kalan işlerle boğmak yerine telefonunuzu kapatarak kendinize küçük bir tatil vermek cezbedici gelebilir. Bu molalarda kendinizi dinleme ve sıkıntılarınızı netleştirme imkanı bulursunuz, belki de içsel motivasyonunuz, bu molalardan birinde ansızın sizi bulacaktır!
İlgini çekebilir: Multitasking sandığımız kadar iyi bir kavram mıdır?
Youthall’u takip et; dijital etkinlikleri, iş ve staj imkanlarını kaçırma!
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.