Öğrenciyken etkinlikler yada herhangi bir günde çok farklı kişilikte çalışan ile karşılaşıyoruz. Bu farklılıkları tek tipleştirmek yerine; iş gücünü nasıl etkilediğini tanımlayarak daha etkin bir şekilde anlamak bizler için yararlı olacaktır.
Araştırmalara göre daha yaratıcı düşünen “sağ beyin”ler, daha analitik düşünen “sol beyinlere” göre kendi kurallarına daha fazla bağlı oluyorlar. Western Michigan Üniversitesi’nde derlenen verilere göre; yaratıcı çalışanlar görsel, rastgele, duygusal ve dürtüsel öğrenme tarzları ile dikkat çekiyor. Beyinlerinin sağ tarafını kullanan bu kişiler; çalışırken arka planda ses olmasını istiyor (örneğin kulaklık ile müzik dinleme), bir kavram üzerinde düşünürken dolaşmayı tercih ediyor ve işe büyük bir fikirle başlayıp ayrıntılara doğru gidiyor. Analitik kişilikler ise daha sözel ve mantıksal olarak hareket ederken, işlerini sıraya koyarak kendine has bir düzen içinde yürütüyor ve genellikle resmi bir işyerini tercih ediyor.
Bu yazımızda, özellikle kreatif ekipler ve tasarımcılar arasında sıklıkla karşılaştığımız bu yaratıcı kişiliklerle ilişkilerinizi nasıl yönetebileceğinize dair birkaç ipucu paylaşacağız.
1. Fikirler
İşe “işbirliği” için ortam oluşturmakla başlayın. Konsept geliştirmek için yaratıcı insanlarla birlikte çalıştığınızda, spesifik ve ayrıntılı talimatlardan kaçının. Parametreleri (örneğin bir projenin sahip olması gereken duygu ve görünümü) açık bir şekilde belirtin ve o kişinin bunun üzerinde çalışması için zaman tanıyın. Bu süreçte projenin nasıl ilerlediğini görmek ve gelişiminde yardımcı olmak için sık sık kontrol edin.
Bu kişilikleri yaratıcılık ve tasarım odaklı konularda başarılı kılan en önemli şey, bir dizi kuralı izlememesidir. Dolayısıyla kurallar ve ayrıntılar ile onları boğmayın ve fikirlerini geliştirebilmeleri için sıkboğaz etmeyin. Yapılması gereken her şeyi önceden planlamaktan kaçının ve çalışanlara seçimler yapma özgürlüğü tanıyarak, yaratıcı kontrol sahibi olmalarını sağlayın.
2. Beyin Fırtınası
Yaratıcı süreçleri çoğu organik olarak gelişir ve yaratıcı insanlar düşünmekten ve hayal etmekten keyif alır. Karakteristik bir sağ beyin düşünürünün rastgele ve çeşitli bilgi akışını bir araya getirmesi için kimi zaman beyin fırtınaları faydalı olabilir. Bu nedenle ortaya fikirler atarak (ki bu fikirler aptalca kurallar olmamalı) en kullanılabilir olan konseptleri not almak, iyi sonuçlar sağlayacaktır.
Çalışanlarınızı bir araya gelerek beyin fırtınası yapmaya teşvik edin ve takım çalışmasından doğacak fikirlerin size sunulmasına imkan verin.
3. Yaratıcı Çalışma Alanları
Bir dizi gri küçük oda yaratıcılığı teşvik edemez. Çalışma alanınızı, çalışanlarınıza ilham verecek renk ve ögelerle donatın. İlginç sanat eserleri kullanabilir ya da şirketinizin gerçekleştirdiği başarılı projelerden bazılarını sergileyebilirsiniz. Ofisiniz çok sessizse, günün belirli saatlerinde müzik dinlenmesini teşvik edebilirsiniz. Çalışanların dinlemek istedikleri müzikleri seçmelerine imkan verin.
İletişim ve işbirliğini kolaylaştırmak için çalışma alanını elden geçirin. Örneğin; bir beyaz duvarı turuncuya boyayın ve bir sanat eseri ile tarz yaratın. Çalışanların dinlenmesi ve sohbet etmesi için kanepe ve masa bulunan bir alan oluşturun. Dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Google, çok sayıda renkli ve modern çalışma alanları ile biliniyor.
4. Stil Parametreleri Geliştirme
Yaratıcı çalışanlar kendi çalışma tarzlarından hoşlansalar da; bazı yönergelerinizin olması iyi bir fikirdir. Belli bir teknik şartname, iletişim standardı ya da deadline politikaları geliştirin ve duyurun.
Görsel tutarlılığın önemli olduğu dergiler, gazeteler ve bazı web sitesi tasarımları gibi belirli türlerde işler için temel stil kuralları seti geliştirin.
5. Başarısızlık Korkusu
Mercedes-Benz 2011 yılında sol ve sağ beyin özelliklerine odaklanan bir dizi basın kampanyası yayınladı. Bu reklamlar düşünce tarzlarındaki farklılıkları görsel olarak gösterdi. Projede düşündürücü görseller, çarpıcı görüntüler vardı ve büyük ilgi gördü. Fakat tanıtılan ürün satıldı mı? Reklam ajansı bu kampanya ile büyük bir risk aldı, ancak reklamları gören kişilerin otomobil ile ilgilendikleri şüpheli. Sonuç hem başarı hem de başarısızlık olarak görülebilir.
Başarısız bir projenin ardından ilgili kişiden işi almayın. “Bisiklete geri dönün” ve başka bir yöntem deneyin. Çalışanlar iyi bir iş çıkardıysa, ancak proje başarılı olamadıysa; onlara bir şans daha verin ve nihai sonuca katkıda bulunan küçük başarılardan ve başarısızlıklardan bahsedin. Yaratıcı insanlar zaman zaman büyük egolar gösterebilir ve başarıyı devam ettirmek için başarılı hissetmek isteyebilirler.
6. İletişim İlkeleri
Bazen görsel insanların görsel olmayan çalışanlarla iletişim kurmaları çok sinir bozucu olabilir. Görsel ekibiniz bir toplantı sırasında fikri “görebilir” ancak diğerleri bunu yapamaz. Peki bu çalışanları, fikirlerini iletebilmeleri için nasıl yönlendireceksiniz?
Bazen çözüm toplantılarda görsel fikirleri anlatabilmek için sketch pad’leri ve kalemler kullanmak kadar basit olabilir. Görsel düşünenlerin düşüncelerini daha iyi ifade edebilmeleri için onlara sorular yöneltebilirsiniz.
7. Değişimler
Farklılıklara negatif bir özellik olarak odaklanmayın; bunları ekibinizin avantajına kullanın. Farklı tarz düşünce ve iletişim, işyerinde zorluk yaratabilir ancak bu farklılıkların nasıl kullanılacağına odaklanırsanız, sorunun üstesinden gelebilirsiniz. Yaratıcı insanlar yöneticilerinin önceden yapılandırılmış süreçlerine meydan okuyacak şekilde düşünürler. Bu zorluklar sırasında serinkanlılığınızı koruyun. Sinir bozucu olabilir ancak bir kıyafet kuralına meydan okuyan düşünce süreci ile size bir proje ile ilgili mükemmel sonuçlar veren düşünce süreci aynıdır.
8. Öğrenmenin Önemi
Teknoloji her gün değişen bir tempoda çalışma hayatımızı yeniden şekillendiriyor. Bu nedenle çalışanlarınızın yeni şeyler öğrenmeye devam ettiklerinden emin olmalısınız. Örneğin; baskı tasarımcıları web tasarımı konusunda da fikir sahibi olmalılar. Olmayanlara fırsat tanıyın ve teşvik edin. Web tasarımcıların da bir veya iki baskı projesine katılması daha iyi olacaktır.
9. Hayal Kurma
Amy Fries’in Psychology Today’de yayınlanan bir makalesine göre problem çözmenin özünde hayal kurmak vardır. En iyi çalışanlarınızı masaların kalktıklarında durdurmayın, bazen yaratıcılık süreci budur.
Dahası, zihinsel zaman aşımlarını teşvik edin. Yenilikçiliği ile bilinen bazı şirketler (Google, 3M, Gore-Tex vb.) çalışanlarına boş zamanlar veriyor ve sadece oturup düşünmelerine imkan sunuyor. En iyi fikirlerin ne zaman ortaya çıkacağı belli olmaz. Bu nedenle çalışanlara projeler hakkında düşünmek için fazladan zaman tanınması verimliliği artırabilir.
Başarının anahtarı yaratıcı insanların nasıl çalıştığını anlama, sürekli iletişim ve insanlara en iyi yaptıklarını yapma özgürlüğü tanımaktır. Bunu yapmak için konfor alanı dışına çıkmanız gerekebilir ancak fikir alışverişini teşvik eden ve ekibinizi nereye götüreceğini gösteren bir alan oluşturmak için bazı sınırları zorlayabilirsiniz.
Muhammed Suna