Günümüzün rekabet ortamında artık iyi olmak değil, en iyi olmak gerekiyor. Bunun için yapılabilecek şeyler oldukça geniş bir çerçevede düşünülebilir, hele ki bir mühendis adayı iseniz. Gelin şimdi hep birlikte sizin için hazırladığımız 10 maddelik eylem planımıza bakalım.
1) Yabancı Dil Sorunsalı
Benim önceliğim yabancı dil. Malumunuz İngilizce tüm dünyayı küreselleşmeyle birlikte fethetti. İngilizceni olabildiğince geliştirmeye bakın gibi klasik cümlelerden kurtulun öncelikle. Şimdi, eğer yapabiliyorsanız 1-2 aylığına da olsa bir dil okuluna gidin. İmkanınız yoksa Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yazın turistler için aradığı Turist Danışmanlığına başvurun. İngilizce pratiğiniz bir hayli gelişecektir. Mühendislik okuyorsanız ve uluslararası birkaç dergi takip etmiyorsanız bunu kimseye söylemeyin, aramızda kalsın. Oradan makaleleri Türkçe’ye çevirmeye çalışın. Dahası bence artık Türkçe gazete okumayı bırakın.
Ortalama seviye bir İngilizce ile yabancı gazetelerin kıyısından köşesinden tutarsanız. 3 ay sonra hem İngilizceniz hem dünya görüşünüz ciddi mesafe kateder. Gelelim ikinci dil problemine. Bence İngilizceniz biriyle tartışma yapabilir seviyeye gelmeden ikinci bir dil öğrenmek gereksiz. Üstelik daha herhangi bir konuda uzmanlaşmadan. Bu konuda gerçektende o kadar çok insan görüyorum ki; daha İngilizcesi oturmadan başka bir şey öğrenmeye çalışıyor. İkiside yarım yamalak. Boşuna vakit kaybı.
2) Hangi Programlama Dili
Son yarım çeyrek yüzyılda, İngilizce ile birlikte bilgisayar da dünyayı fetheden şeylerdendi. Burada mutlak önceliğimiz Excel ve Access olsun. Benim gözlemlediğim öğrenci office programlarını her nedense çok basit bir şeymiş gibi görüyor. Ama gel gelelim bir makro çalıştır veya veri çek dediğimizde sancılanmalar başlıyor. İnternet bu konuda sonsuz bir deniz. Exceli yutun, Access ile de cilasını çekin. Şimdi sırada ise daha teknik şeyler var. Bir kere C dili cebimizde dursun. Üstüne Java, C++, C# ekleyebilirsiniz. Benim önerim Javadır. Hem kolaydır hem de daha geniş bir uygulama sahası vardır. Matlab, AutoCad gibi paket programlar eğer okuduğunuz bölümle doğrudan ilgiliyse biraz fedakarlık edip profesyonel destek almak sizi yukarılara taşıyabilir.
3) Sosyal Beceriler
Mühendislerin toplumda genel anlamda bir kabul görmüş bir algısı vardır. Sosyal yönden eksiklerdir. Evet bu bence doğrudur, çünkü mühendisliğin sosyal bir dal içerebileceği son 20 yılda anlaşıldı, dahası satış ve pazarlamanın gücü bu denli bilinmiyordu. Biz bugüne bakalım ve kendimiz ve sosyal yönümüz ne olabilir ona bakalım. Bir kere üniversite hayatınız boyunca kesinlikle bir şey satmaya çalışın ne olursa gerekirse kapı kapı satın, reddedilmeyi iyice bir öğrenin. İnsan ilişkileriniz ve kendinize güveniniz zirve yapar. Hatta bir stajınızı satış ve pazarlama bölümünde yapın. Sunum yönünüzü geliştirmeye çalışın. Her şeyinizle çok iyi olabilirsiniz, ama bunu ne kadar satarsanız karşı taraf o kadar alır. Kısacası “yırtık” olmaya bakın.
4) Staj Dünyası
Kesinlikle duymuşsunuzdur naylon staj yapmayın diye. Peki neden naylon staj yapmayın? Evet stajlarınızda birşeyler öğrenirseniz ama bu kısıtlı vakit ve bir stajyere verilen görev düşünüldüğünde asıl noktayı çoğu zaman ıskalıyoruz. Yaptığımız stajlar bize nerde mutlu olup olmayacağımızı gösterir. Örneğin dev, kurumsal bir firmada staj yaptınız sabah 8.30 akşam 17.30. Her gün aynı moment, aynı işleyiş, dev bir karar mekanizması. Sizin o girmeye can attığınız şirket, bir anda gözünüzde sıradanlaşabilir ve size göre olmadığını farkedersiniz. Birazda stajlarınızı bu yönde değerlendirin.
5) Bir Şeyler Ortaya Koyabilme
Sonuç olarak mühendisiz bir şeyler öğrenme azminde ve gayretindeyiz. Peki öğrendiğim şeyleri ne yapabilirim. Çok basit “Yazın”. 21. yüzyılda kağıda yazmanın bir anlamı olmayacağına göre en basiti bir blog açın. Tavsiyem WordPress’tir. Blog sizi mühendislik yönünden hayata bağlar, kendinizi geliştirir, öğrenme isteğinizi kamçılar. Blogla birlikte göreceksiniz, uluslararası bloggerları, bilim laboratuarlarını, mühendislik sitelerini de takip etmeye başlayacaksınız.
6) Üniversite Kulüpleri
Üniversite kulüpleri öğrencilere artı değer oluşturan oluşumlardan biri. Ancak bu denli kaliteli ve iyi öğrenci kulubü ne yazık ki ülkemizde yok bu bir gerçek. Her rektör seçildiğinde kulüplere bir değinir o kadar. Neyse biz ne yapabiliriz ona bakalım. Öncelikle hazırlık, 1. sınıf ve 2. sınıf öğrencisi iseniz iyi bir kulüp bulun ve yapışın. Dediğim gibi iyi bir kulüp sizi bir oranda yetiştirir. Sizlere tavsiyem 3. ve 4. sınıfa geldiğinizde kulüp faaliyetlerini bırakmanız. Çünkü artık yavaş yavaş profesyonel hayata girmeye başlamalısınız. Popüler bir iş ilanı sitesinde günde rahat 10 tane (İstanbul için tabi) uzun dönemli stajyer ilanı çıkıyor 3. ve 4. sınıflar için. Eğer iş ile okulu birlikte götürürüm diyorsanız hiç durmayın.
7) Bir İş Fikri
Bir iş fikriniz olsun. O fikri hayata geçirmeye çalışın. Çok büyük bir kısmımız bu iş fikrimizi hayata geçiremeyeceğiz. Ancak bu yolun kazanımları gerçekten çok fazla. Bir şirket nasıl açılır, bir fikir kime nasıl sunulur, yatırımcı nasıl ikna edilir, nasıl başarısız olunur, tanıştığınız yeni insanlar ve dahası. Aslında yukarıdaki saydığımız bütün maddeler içinde güzel bir uygulama sahası bu madde. Kesinlikle bir el atın derim ben.
8) Not Ortalaması Konusu
Gelelim not ortalamasına. Burada ben konuyu ikiye ayırıyorum. Birincisi akademik bir hayata yönelecek olanlar. İkincisi kendi işini kuracak veya bir şirkette çalışmayı tercih edecek olanlar. Birincisiyle başlayacak olursak evet akademi hayatı için not ortalaması önemli hatta oldukça önemli. Bu yüzden notlarınıza dikkat etmek için sizin için gerçekten de gereklidir. İkinci kısım iş hayatını tercih edecek olursak not ortalaması bazen hiç bir şey olabilir bazen her şey olabilir. Örneğin ortalaması 3.67 olupta Microsoft Access ilk defa duymuş bir mühendis adayı pek rağbet görmeyebilir. Ya da çok fazla iş deneyimleri olup, 7 yılda 29 yaşında okulu bitirmek çok da kulağa mantıklı gelmiyor açıkcası.
9) Sosyal Medya Farkındalığı
Sosyal medyayı etkin biçimde kullanın. İnsan kaynakları uzmanları iş görüşmesinden önce kişiyi çoğunlukla “googlelıyorlar”. Etkin ve insanlara güven veren bir Facebook, Twitter, Pinterest özellikle iş dünyası için Linkedin hesabınız olsun. Linkedin genelde öğrenciler arasında atlanıyor ama gerçektende Linkedin’ı doğru kullanabilmek önemli. Kişisel markanızı Sosyal Medya’da gösterin.
10) Tespit ve Gözlem Yapabilme
Şimdi yukardaki maddelerin hepsini unutun. Kendi eylem planınızı kendiniz çıkarın. Çünkü her eylem planı kişiye özgüdür. İşe kendinizin eksik ve geliştirilemeye muhtaç yönlerinizi belirlemek ile başlayın. İnanın eksikleri gidermek, onları tespit etmek ve kabullenmekten daha kolay. Hem etrafınızı hem de kendinizi gözlemleyerek sonuca çok daha kolay ulaşabilirsiniz.